Berna Laçin zülfüyâre fena dokundu

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Sinema ve dizi oyuncusu Berna Laçin, başkasına ait bir iddiayı küçük bir notla paylaştı diye iki üç günden bu yana kıyameti koparıyorlar. Bir gerçeğin ortaya çıkabilme ihtimalini bastırmak için oyuncuya telaşla saldırıyorlar. Neyse ki tablo farklı gelişiyor.

Yurt dışında olup Türkiye’dekilere gazeteciliği öğreten, habercilik eşiği yüksek epeyce isim var. Bunlardan birisi de Cevheri Güven

Cevheri Güven’in YouTube kanalı Türkiye’den erişime engelli olmasına rağmen her videosu yüzbinlerce kez izleniyor. Hazırladığı her video, fısıltı gazetesinin yayılma hızıyla insanların gündemine oturuyor. 

Güven, üç gün önceki videosunda MİT, Oda TV ilişkilerini anlatırken, Nuh Yılmaz’ın etkinliğine vurgu yaptı. Cevheri Güven, MİT’in gazetecileri yöneten biriminin başında bulunan Nuh Yılmaz’ın 15 Temmuz öncesinde Facetime üzerinden Tayyip Erdoğan ile yapılacak görüşmeyi bir gazeteciyle nasıl planladığını anlattı.

Hürriyet Gazetesinin Ankara Temsilcisi Hande Fırat ile darbeden bir gün önce buluşan Nuh Yılmaz, ertesi gün yapılacak bağlantının detaylarını paylaşıyor. İşin ilginç tarafı, darbe senaryosu sahnelenmeye başladığında güya Erdoğan darbeciler tarafından aranırken, Hande Fırat büyük bir başarı örneği sergileyip Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bağlantı gerçekleştiriyor. 

Facetime üzerinden Erdoğan ile bağlantı kurduğu sıralarda Hande Fırat’ın telefonunu bir isim arıyor. Arayan kişinin ismi de ekranda “Nuh Yılmaz” olarak beliriyor. 

İşte Cevheri Güven’in iddiasına göre, 15 Temmuz darbesi, birileri tarafından günler öncesinden planlandı, yapılacak canlı bağlantılar bile önceden hazırlandı. 

Cevheri Güven’in bu iddiası, 15 Temmuz’la ilgili ortaya konulan bilgiler içerisinde en çok yankı uyandıran çıkışlardan birisi oldu. 

BERNA LAÇİN’İN PAYLAŞIMI ŞİMŞEKLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ

Ortaya atılan bu ciddi iddia sanatçı Berna Laçin’in de dikkatini çekti. Sanatçının Nuh Yılmaz-Hande Fırat buluşmasına ilişkin iddiayı, “Bunu araştıracak gazeteci dostlardan haber bekliyoruz” notuyla paylaşması, belli kesimleri çileden çıkardı. 

İşte ne olduysa bu “gazeteci dostlardan” beklenen haberden sonra oldu. İktidarın kadrolu elemanları Berna Laçin hakkında demediklerini bırakmadılar. Fitili ilk ateşleyenlerden biri tahmin edildiği gibi Hürriyet yazarı Nedim Şener oldu. 

Nedim Şener, 15 Temmuz gecesi, Berna Laçin’in insanları evlerinde oturmasını tavsiye etmesine gönderme yaparak yüklendi. 

Sonrasında iktidar yanlıları Berna Laçin’i hedef tahtasına oturttu. Sanatçıya yapılmadık hakaret, edilmedik söz bırakmadılar. Bunun üzerine sanatçı, ne yaptığını bütün samimiyetiyle anlatmak durumunda kaldı:

“İnternette bir sürü yerde bir gazeteci ile ilgili iddialar var! Gazetenin patronu Aydın Doğan’ın ağzından bile video var. Ben de ‘bu haberin doğrusu nedir’ diye sordum? Bu kadar bağırıp hamaset yapacağınıza konuyu açıklayıp internete ‘gerçeğin’ izini bırakın!”

Yazılanı ne doğruladığını, ne de yorum yaptığını belirten Berna Laçin’in bir sonraki paylaşımı daha ilginç oldu:

“Arkadaş ne düz ‘RT’ yaptım, ne doğruladım, ne yorum yaptım, daha bu haberin ‘doğrusu nedir’ diye sordum infial oldu! Vay vay anlaşıldı, ah o zülfüyâr…”

HANDE FIRAT’A ÖDÜL VE AYDIN DOĞAN’IN AÇIKLAMALARI

Herkes Hande Fırat’ın o gece Facetime üzerinden Erdoğan spontane bir gelişme ile bağlantı yaptığını sanırken, 15 Temmuz’un üzerinden 16 ay geçmişti ki işin foyasını ortaya koyan birinci darbe vuruldu.

Kasım 2016’da, Hürriyet’in her yıl verdiği Altın Kelebek ödülüne layık görülen Hande Fırat’a ödülü patronu Aydın Doğan tarafından takdim edildi. Aydın Doğan, gazetesinin Ankara Temsilcisine ödül verdikten sonra kısa bir de konuşma yaptı.

Aydın Doğan, kısa konuşmasında Hande’nin program öncesinde kendisini arayıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme yapabileceğini söylüyor. Aydın Doğan da bunu becerebilir misin diye soruyor ve “Evet” cevabı aldıktan sonrasını da şöyle anlatıyor: 

“Hande sen bunu yaparsan ben çok mutlu olurum. Ayrıca, senin istediğin yerde de Çıtçıtınla düğününü yaparım dedim. ‘Sahi mi söylüyorsun’ dedi. Evet dedim, ev eşyalarınızı da ben alırım dedim, sen bunu başarabilirsen. ‘Sen beni izle’ dedi. Hakikaten de 10 dakika sonra Hande’yi izledim. Çok büyük bir gazetecilik başarısı elde etti.”

Oysa, Aydın Doğan’ın bu açıklamalarından önce Hande Fırat, çıktığı hemen her programda, söz Facetime bağlantısına geldiğinde hep aynı cevabı veriyordu. “Spontane gelişti ve patrona bile sormadan bu yayını yaptım” diyordu:

 

Aydın Doğan’ı yakından tanıma fırsatım oldu. Hande kendi kariyerini kurtarma ve düğününü bedavaya getirme pazarlığı yaparken, Aydın Doğan da bu önemli görüşmenin kendi kanalı üzerinden yapılması sayesinde, fırtına sonrasında Erdoğan ile barışma hesabı yaptığından hiç şüphem yok.

Aydın Doğan sözünü tuttu ve 2017 Aralık ayında Hande’ye “Çıtçıtı” Murat Özvardar’la hayatlarını birleştiren düğünü Ankara Sheraton Otel’de yaptı. Aydın Doğan, tüm kurmay kadrosuyla hazır bulunurken, iktidar kanadını o dönem Avrupa Birliği Bakanı olan Ömer Çelik temsil etti.

Hande Fırat, 15 Temmuz’da üstlendiği rolün deşifre olması üzerine, ekranlara çıkıp bu kez yeni bir yorum yapmaya kalktı. Artık patronu olmayan Aydın Doğan’ı kolaylıkla yalanlama yolunu seçti.

 

REJİMİN KIRMIZI ÇİZGİSİ 15 TEMMUZ

Yapılan tartışmaların ortaya koyduğu bir gerçek var. İktidar bloğu hiçbir şekilde 15 Temmuz’u tartıştırmak istemiyor. Bunu anlayabilmek mümkün. Karşıt görüşleri savunan insanlara da 15 Temmuz tartışmalarına girmemeleri şartıyla bir muhalefet alanı açılmış. 

Muhalefetimsi kesime,  adeta “15 Temmuz dışında her alanda eleştiride bulunabilir ve kendi kitleni arkanda tutabilirsin” denilmiş. Bundan dolayı, sosyal medyada çok takipçili muhalefetimsi kesimlerden Berna Laçin’e ciddi bir destek gelmedi. 

Bu muhalefetimsi kesim, Berna Laçin’e destek vermiş olsa ve sanatçının dillendirdiğinin arkasında dursa, bu kez Cemaate hak vermiş olmaktan korku duyuyor. Olayı Cemaatin üzerine yıkıp işin içinden sıyrılmak iktidarın işine geldiği gibi muhalefetimsilerin de işine geliyor.

BERNA LAÇİN HER ŞEYE RAĞMEN GERİ ADIM ATMADI

Sanatçı Berna Laçin, neredeyse tek başına kalmasına rağmen, geri adım atmadı. Kendisine önemli isimlerden yöneltilen eleştirilere cevap vermeyi ve soru sormayı sürdürdü. En çok da Nedim Şener’e yüklendi:

“Ha eli ayağı titreyince terbiye, üslup, tartışma bilinci filan da gidiyor anladım. Yazık, korku ne hale getirdi, kolay değil tabii herkes kaldıramaz. Yazık oldu size:( Edepli olmayanla tartışılmaması gerektiğini küçük yaşta öğrendik. Şimdi sizi içinizdeki iki ile baş başa bırakayım.”

Sanatçı, Hande Fırat’ın işi kahramanlık ve vatan millet yaygarası koparmasına da fırsat vermedi. Hande Fırat’ın cevabına, bunlar iddiayı doğrulamak anlamına gelir karşılığını verdi.

Hande bu kadar yalanı bir arada sıralarken, yine de dönemin İçişleri Bakanı koltuğunda oturan Efkan Ala’nın söylediği asılsız iddialara tahammül edemiyor. Kurduğu her cümlenin bir öncekiyle bağlantısı olmadığını fark edince Hande Fırat, araya girip “Bu kadarına gerek yok” tarzında düzeltme yapma ihtiyacı duyuyor.

 

Bütün bunlara rağmen, 15 Temmuz yalanı hâlâ nasıl ayakta duruyor diye sorulacak olursa tek bir cevabım var:

Bir toplum, yönetim tarafından daha çok yalanla uyutulmak istenirse, din ve milliyetçilik dozunu biraz daha artırılır. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin