YORUM | LEVENT KENEZ
Her Allah’ın günü biri ekranlarda propaganda savaşında, imaj parlatma sevdasında.
Biri bayram günü prime-time’da silah belgeseli yayınlatıyor, diğeri karşısına almış Saray katiplerini, canlı yayında asistleri gole çevirme derdinde.
Birinin gözünden samimiyetsiz yaşlar, diğeri gözlerini kırpa kırpa hasta ediyor insanı.
Biri sanki hakaret ediliyormuş gibi damat denince bozuluyor, diğeri sanki başka bir özelliği varmış gibi ‘Damat olmaktan onur duyuyorum’ diyor.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Biri sosyal medyada Soylu ile yan yana fotoğrafları yayınlanıp vatan evlatları diye gösterilirken diğeri Soylu ile mafyadan rant kavgasında.
Aslında ikisi de sırtını Saray’a dayamış millete artistlik yapıyor.
Berat’ın şu sıralar en sinir olduğu şey hiç tereddütünüz olmasın ne Soylu ne de ekonomideki gidişat. Selçuk’un parlayan imajından deli gibi rahatsız.
Öyle ya Selçuk’un uçan oyuncakları var, Berat’ın Amazon’dan aldığı titreşimli oyuncakları.
Selçuk, vatan-millet için ter döken çalışkan damat, Berat ekonominin canını okumuş müflis ve kifayetsiz bir mirasyedi. Biri mütevazi halk çocuğu, diğeri sevimsiz ve küstah.
Berat’tan bahsedilirken “kayınpederinden dolayı” deniyor, Selçuk için “alın teri”.
Sağdan soldan epey gaz yediği belli olan Selçuk, “Bu pistler bana artık dar geliyor” mesajı veredursun bakalım Berat’tan bir farkı var mı?
Selçuk, yakınlarda Ahmet Hakan’ın tek kale programına çıkmış ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yaşadığı polemikle ilgili büyük büyük laflar etmişti. Malum Selçukların halkla ilişkiler için kurdukları bir vakfı var ve utanmadan sanki önceki belediye zamanında kendilerine hiç iltimas yapılmamış, hiç nüfuz kullanılmamış, belgeler sanki bunu doğrulamıyor gibi ukalalıklar yapıyorlar. İmamoğlu’na ‘ya sus ya da anlaşmayı ben kendim iptal edeceğim’ gibi komik laflar ediyor. Kendisine yapılanlara kirli siyaset adını veriyor.
Küçük damat bak kirli siyaset ne ben sana anlatayım:
‘Sümeyye’ye suikast’ gibi mide bulandırıcı bir iftira haber yapıp, o zaman Twitter’in bile karakter sayı limitini 3’e katlayacak şekilde masaüstünde hazırlanan yazışmaları sayfa sayfa basıp kendi kızını bu alçaklığa bulaştırmaktan hiç çekinmemektir kirli siyaset.
Yalan olduğunu çok iyi bildiği halde kendisi hakkında yapılan suikast haberine sesini çıkaramayan, masum insanların bu yüzden yargılanmalarını seyreden iftiracı bir zavallıyla evlenmektir kirli olan.
‘Sümeyye geldi mi?’ diye defalarca sorulup Ankara’dan İstanbul’a yollanan kurye eşinin Kısıklı’daki kasaları açıp milletten çalınan paraları senin kayınbiraderine teslim etmesidir kirli olan.
Kirli siyaset nedir biliyor musun, senin amcanı Sarıyer’e belediye başkanı yapmaya çalışmaktır. Piyasada adam kalmamış gibi senin ağabeyini Tübitak’a yönetim kurulu üyesi yapmaktır.
Kirli siyaset Korona günlerinde PR yapacağım, milletin gözüne gireceğim diye 2012 yılından beri solunum cihazı üreten firmanın ürününü sanki yeni icat edilmiş gibi gösterip yanında esas duruşta komik komik pozlar vermektir. Kirli siyaset trollerinize -ki eşin bunları çok iyi bilir hatırlamazsa Youtube’da da var- Koç grubu için sosyal medyada en ağır hakaretleri ettirip, bütün fertlerine ayrı ayrı sövdürüp Arçelik fabrikasında üretim yaptırmaktır.
Yine aynı trollere belgeselinin yayınlandığı akşam trend topik olmak için talimat vermek Varank’ın fikri olabilir mi?
Ama en kirli siyaset ne biliyor musun? Ülkede işler kötü gidince piyasayı toplamak, vatan-millet ayağına herkesi susturmak için ülkenin fakir çocuklarını Suriye’de savaşa sokmak. Onların analarını ağlatmak. Tabutlarına sehpa gibi el koymak… Rusların bombaları ile ölen zavallılar için iki kelime edememek ve soluğu Kremlin’de alıp kapıda onursuzca ayakta bekletilmeyi sindirmek. Kayınpederinin ihtirasları için sağa sola açtığı, benzin döktüğü savaşlarda silah tüccarı olmak çok kârlı bir iş değil mi?
Hele hele operasyon zamanında olukça gizli sanılan ve ayakaltı olmaması icap eden kumanda odasında Bilal ile sırıtarak pozlar vermek de neyin nesi? Bilal’in atari salonundaki ergen gibi “Verin oğlum iki turda ben oynayayım” diye bakışlarını görünce savaş sizin için sadece bir oyun öyle değil mi? Sahi Bilal hangi sıfatla askeri üstte teftişe gelmiş? Benimki de soru, sen hangi sıfatla oradaysan o da o yüzden aslında. Ama doğru sen konteynırda günlerce kalmıştın değil mi damat olduktan sonra.
Aile şirketi gibi senin aletleri satmak için seyahatlere çıkılması da kirli olabilir mi senin değerlerlerine göre. Suriye’de eliyle beslediği katilleri THY uçağı ile Libya’ya taşıyıp üstüne senin SİHA’ları İHA’ları okutmasına ne dersin? Her silah tüccarına böyle bir cumhurbaşkanı lazım. Libya’da savaşın kaderi senin aletler yüzünden değişti diye gaz haberlerine bizim millet inanır, gerçek şu ki senin İHA’lara Libya’da köylüler çiçek ekiyor.
Sahi senden önce bu ülkede İHA-SİHA yapılmıyordu öyle değil mi? TAI mai hepsini sen kurdun. Devletin peşkeş çekilen askeri şirketlerinin senin şirketlere yaptığı güzellikler de kirli olabilir mi acaba? Sana yapılan teşvikler, ayrıcalıklar senden önce İHA üreten şirketlere yapıldı mı? Mesela Vestel de Saray’a damat verseydi senin kadar başarılı olabilir miydi?
En son belgeseli yayınlanan aletinin motorunun Ukrayna’da üretildiğini bizim millet bilmez, optik sistemlerin yurtdışında geldiğini de. 64 ülkenin kendi İHA’sını ürettiğini de.
Şu muazzam havacılık bilginle yorumlayabilir misin, 15 Temmuz akşamı askerlerin darbe yaptığı o meş’um gecede askeri havaalanından kalkan uçağa binmek kolay mıdır? Ankara’daki havalimanında bir tek asker yokken ısrarla, jetlerin kalkıp indiği İstanbul’daki Hava Harp Okulu’nun yanındaki piste inmek çılgınca değil mi? Peki şuna ne dersin? İki adet F-16, kayınpederini taşıyan uçağın yanına kadar gelmiş ama Hira’da olduğu gibi uçağı görememişler. Kayınpederinin anlattığı bu hikaye sence bu mümkün mü?
15 Temmuz demişken yine aklıma geldi. Geçen yazıdan da hatırlarsın. Evlenmenize karşı çıkan baban nişan günü kalpten giderken Cemaat’in hastanesinden doktor getirtip ameliyat ettirmiştiniz değil mi? Allah var o doktora sahip çıktınız başına bir şey gelmedi ama utanmadan o hastanelere el koyup diğer doktorları hapse attırmıştınız. El konulan hastanelerden kaynanan yeni hastaneler eklediği mi filosuna?
Senin İHA’lar arıza veriyor diye askeri yazışmaların olduğu haberleri kayınpederinin avukatı ile ‘şahsıma hakaret var’ diye yasaklatman, sitelere engel koydurman da biraz ayıp değil mi?
Neyse sen daha çok gündem olacaksın belli. O tozu yutmuşsun sen.
Levent bey, yazılarınıza doyum olmuyor, allah size uzun ömür versin.