ERSAN AY | BRÜKSEL TR724
Belçika Anayasa Mahkemesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) geçen yıl aralık ayında hayvanların bayıltılmadan kesilmesini yasaklayan kararını destekledi.
Belçika’da hayvan hakları örgütleri uzun yıllardır hayvanların bayıltılmadan kesilmesinin önüne geçmek için mücadele ediyordu. Hayvanların bayıltılmadan kesilmesini yasaklayan düzenleme 2019 itibariyle yürürlüğe girmiş ancak bayıltılarak kesilen hayvanların etinin yenmesinin Müslümanlık ve Yahudilikte haram olması ve Avrupa Birliği tarafından temel insan haklarından biri olarak korunan din özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle yasağa itiraz edilmişti.
Geçen yıl aralık ayında ABAD’ın Flaman bölgelerinde bayıltmadan kesim yapma yasağı lehinde verdiği karar hayvan hakları örgütleri tarafından memnuniyetle karşılanmış ancak din özgürlüğü savunucularında ciddi bir tepkiye yol açmıştı.
Birtakım Yahudi ve Müslüman topluluklar bayıltarak yapılan kesme işleminin her zaman acısız bir şekilde olmaması ve bu işlemle kesilen hayvanların birçoğunun da acı çekmesi nedeniyle kararı ikiyüzlülük olarak değerlendirmişlerdi. Belçika Yahudi Örgütleri Federasyonu Başkanı Yoram Yohan Benizri verilen karar için “Bu karar dini cemaatler için bir hayal kırıklığı ama bu daha çok ülkemiz için bir utanç” dedi. Binlerce yıllık dinlerinin gerektirdiği ritüellerine müsaade edilmeyen Belçika’da avcılığa ise kültürel nedenler öne sürülerek izin verildiğinin altını çizdi. Kararın devlet kurumları için ahlaki bir yenilgi olduğunu belirten Benizri hukuki ve siyasi mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.
Yahudi bazı gruplar kararı Yahudi düşmanlığı olarak değerlendirirken, Avrupa Hahamlar Konferansı başkanı Haham Pinchas Goldschmidt, Belçika’yı kendi inançları doğrultusunda gerçekleştirdikleri kesme işlemine yönelik yasakları Nazi döneminden kalma diğer birkaç ülke ile aynı seviyeye getirdiğini ifade etti.
Hayvanların Yararına Küresel Eylem örgütü Belçika başkanı Michel Vandenbosch kararın uzun süren bir hukuki mücadeleyi kendi lehlerinde sona erdirdiğini ve dini bağlamda gerçekleştirilen kesimlerin tek amacı hayvanların öldürülmesi sırasında bilimsel olarak kanıtlanmış ve pratik olarak önlenebilecek acıyı engellemek olan bu düzenlemeden hariç tutulamayacağı yönündeki yasağı onayladığını ifade etti.
The Brussels Times yazarı Apelblat’a göre, Belçika’daki yasak sadece küçük Yahudi topluluklarına değil, ülkede çok daha büyük nüfusa sahip Müslüman topluluğa da zarar veriyor fakat bu iki toplum haklarını savunmak için ortak bir cephede birleşmeyi başaramıyorlar.
Hayvanların bayıltılmadan kesilmesini yasaklayan düzenleme Flaman ve Valon bölgelerinde uygulanmasına rağmen başkent Brüksel’de hala hayvanların bayıltılmadan kesilmesine izin veriliyor.
Eğer şoklamak, “hayvanların öldürülmesi sırasında bilimsel olarak kanıtlanmış ve pratik olarak önlenebilecek acıyı engellemeye” yarıyorsa, bir orta yol bulunmalı.
Ne hayvanlar acı çeksin, ne etleri haram olsun…