İLKER DOĞAN | HABER ANALİZ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda çok önemli açıklamalar yaptı. Kendisinin geçmişte Hizmet Hareketi’ne yönelik övgü dolu sözlerinin eleştirilmesi üzerine, “O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde terör örgütü vasfı ortada olmadığı için söylenmiş… Sizi davet ediyorlar bir derneğe o derneğe gittiniz, o derneğin üyesi mi oluyorsunuz?” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a göre kendisi ‘övdüğü’ dönemde, Hizmet Hareketi ‘terör örgütü’ değilmiş. Peki Cemaat ne zaman terör örgütü ‘ilan’ edilmiş; 15 Temmuz’dan sonra…
"O dönemde terör örgütü vasfı yoktu."
Sizin için geçerli olan bu en temel ceza hukuku kuralı neden yüzbinlerce insan için geçerli değil? @bybekirbozdag
Sizin o dönemde verdiğiniz desteğin onda birini vermeyenler terör örgütü üyeliğinden mahkum, siz ise Adalet Bakanı?!? https://t.co/JKq3Lki1ZO
— Mustafa Yeneroğlu (@myeneroglu) November 16, 2022
Hizmet Hareketi hiç bir zaman ‘terör örgütü’ olmadı. Zira hiç bir sivil yapılanma siyasi iktidar/rejim ‘terör örgütü’ olarak yaftaladığı için terör örgütü olmaz. Erdoğan, her gün televizyon ekranlarında 1 değil bin defa da çıkıp ‘Bunlar terör örgütüdür’ dese de olmaz!
Ancak bir an için Bekir Bozdağ’ın açıklamasının doğru olduğunu ve Cemaat’in 15 Temmuz sonrası ‘terör örgütü ilan edildiğini’ kabul edelim. (Olduğunu değil, ‘ilan edildiğini’) Bu durumda 15 Temmuz öncesi eylem ve söylemlerin ‘suç’ olmaması gerekiyor. Kaldı ki Bekir Bodağ’ın eleştirilen sözleri nedeniyle hakkında soruşturma açılmaması da bunu gösteriyor.
Ancak 15 Temmuz öncesinde yasal bir bankaya para yatırdığı, çocuğunu MEB’e bağlı bir okula gönderdiği, yasal bir sendikaya üye olduğu, Zaman’da, STV’de çalıştığı ya da sosyal medyada paylaşım yaptığı için tutuklanan hatta hüküm giyen on binlerce insan var! 2007-2008 yıllarında ankesörlü telefondan arandığı gerekçesiyle tutuklanan askerleri nereye koyacağız mesela? 15-20 yıl önceki SGK kaydı soruldu insanlara…
Bekir Bozdağ’a uygulanan hukuk, diğer insanlara neden uygulanmıyor? Anayasa’nın ‘eşitlik’ ilkesi artık yok mu? Kanunların ‘geriye yürütülemeyeceği’ ilkesi kaldırıldı mı?
MUSTAFA YENEROĞLU: SİZİN İÇİN GEÇERLİ OLAN HUKUK, DİĞERLERİ İÇİN GEÇERLİ DEĞİL Mİ?
Deva Partisinin hukukçu vekillerinden Mustafa Yeneroğlu, Bekir Bozdağ’ın sözlerini alıntıladığı paylaşımında şunları söylüyor: “O dönemde terör örgütü vasfı yoktu.” Sizin için geçerli olan bu en temel ceza hukuku kuralı neden yüzbinlerce insan için geçerli değil? @bybekirbozdag Sizin o dönemde verdiğiniz desteğin onda birini vermeyenler terör örgütü üyeliğinden mahkum, siz ise Adalet Bakanı?” diyor.
RAMAZAN FARUK GÜZEL: KURT KUZUYU YEMEYİ KAFAYA KOYMUŞ
KHK’lı hakim Ramazan Faruk Güzel, Bekir Bozdağ’ın açıklamaları şöyle yorumluyor: “Deniyor ki, “Gülen Cemaati 15 Temmuz darbesinden sonra terörist oldu”… Ama şu anki yargılamalara bakıyorsunuz, yargılamalara konu olan her şey 15 Temmuz öncesinde legal olarak yapılmış işlemler üzerine… O dönem meşru olan okullara, dershanelere gitmiş olmak, Bank Asya’ya para yatırmak, legal bir sendikaya üye olmak suç sayılıyor… Burada da ‘geriye yürümezlik ve kanunilik ilkesi’ esas olmalı ama buna da riayet edilmediğini görüyoruz. İşin özü şu: Kurt kuzuyu yemeye kafayı koymuş. Gerisi lafügüzaf. Ama gün gelir aynı kantarla tartılırlar!”
HASAN DURSUN: BOZDAĞ’IN SÖZLERİNİ YORUMLAMAK HUKUKA SAYGISIZLIK OLUR
KHK’lı Cumhuriyet Savcısı Dr. Hasan Dursun ise şunları söylüyor: “Kimin iyi, kimin suçlu olduğuna siyasilerin karar verdiği bir ülkede hak ve özgürlüklerin varlığından ve bunların teminat altına alınmış olmasından bahsedilemez. Yine böylesi bir zeminde yargı ve yargının bağımsızlığı da tamamen lafta ve kağıt üzerinde kalan bir teranedir. Bozdağ’ın sözlerini hukuken tahlile tabi tutmak hukuka saygısızlık olur. 60 yıldır ‘makbul’ olan bir sivil yapılanma, bir gecede iki savcı ve 1 hakimle hiç bir somut delil olmaksızın ‘terör örgütü’ ilan ediliverdi. Bozdağ, insanlığa karşı suç işlediği ve soykırım suçlamaları çerçevesinde Gülen Hareketi’ne ‘terörist’ dediği ve tüm yargıyı teşkilandırıp motive etmesinden dolayı yargılanacaktır.”
DR. GÖKHAN GÜNEŞ: İŞTE BU YÜZDEN DÜNYAYI İKNA EDEMİYORSUNUZ!
İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş ise şu ifadeleri kullandı: “Oynanan tiyatroya inanmayanlar için birinci ağızdan tanıklık! Günün şartlarına göre hiç bir oluşum terör örgütü vasfı kazanmaz. Ne o zaman, ne de şimdi bir terör örgütü var. Uyduruk mahkeme kararlarınızla medeni dünyayı ikna edemeyişinizin sebebi işte tam da bu! Yerleşik yargısal içtihatlar gereğince silahlı örgüt kabulü, “vahim/matuf eylem” yargılamasının yapıldığı bir dosyada verilecek bir mahkumiyet kararıyla mümkündür. Güncel yargılamalarla ilgili en önemli sorun ve verilen kararların hukuka aykırılığının sebebi; Yargıtay ve ilk derece mahkemeleri tarafından matuf eylem yargılaması yapılmadan ve matuf eylemden mahkumiyet kararı verilmeden, doğrudan Gülen Hareketinin örgüt kabul edilmesidir.”
HAKİM ALBAY CEMİL ÇELİK: BÜYÜK BİR İTİRAFTIR BU
15 Temmuz’un ardından tutuklanan ve TSK’dan KHK ihraç edilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyesi Dr. Hakim Albay Cemil Çelik’e göre Bekir Bozdağ, çok önemli bir itirafta bulundu: “Bekir Bozdağ, 15 Temmuz’a kadar olan dönemde Cemaat için ‘terör örgütü vasfı yok’ dedi. Peki o zaman biz de soralım: 15 Temmuz 2016 tarihine kadar olan dönem içinde neden insanları Cemaat okullarına gitmelerinden, okullarında ve dershanelerinde çalışmalarından, üniversite evlerine gitmelerinden, maklube yemelerinden, gazete aboneliklerinden, sendikaya üye olmalarından, ankesörle aranmalarından, ByLock indirmelerinden, himmet/para vermelerinden dolayı terörist sayıp hapse atıyorsunuz? Suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkesini neden ihlal ediyorsunuz? Açıkça hukuka aykırı bir şekilde savcı ve hakimleri maşa olarak kullanarak insanlara neden zulmediyorsunuz?”