Çin tarafından baskı altında tutulan Doğu Türkistan’daki toplama kamplarına dair her geçen gün yeni bilgiler elde ediliyor. BBC muhabiri John Sudworth, Doğu Türkistan’a giderek toplama kampları ve genel durum hakkında önemli bilgileri paylaştı.
BBC’nin “Çin’in gizli kampları” adlı haberinde; John Sudworth toplama kamplarının görüntülerini aktarıyor. Yayınlanan videonun başında John Sudworth’un toplama kampı yakınlarında ziyaretçi bir aileye yönelttiği soruda Uygur bir çocuğun “Babamı ziyarete geldim!” dediği görülüyor. Ancak hemen ardından John Sudworth’un kameramanına Çinli polisler tarafından müdahale edildiği görülüyor.
Haberde Ürümçi Turpan yolu üzerindeki Tapançeng kasabasında 2015 yılına ait uydu görüntülerindeki boş bir arazinin 2018 yılında devasa bir kampa dönüştürüldüğü yine uydu görüntüleriyle kanıtlanıyor. BBC muhabirleri, Tapançeng’deki kampa gitmek için yola çıktıklarında kendilerini en az 5 arabanın takibe aldığını ifade ediyor.
TOPLAMA KAMPLARI KÜÇÜK BİR ŞEHİR KADAR BÜYÜK
Tapançeng’deki toplama kampına yaklaştıklarında karşı karşıya kaldıkları manzarayı John Sudworth şu şekilde anlatıyor:
“Kampa yaklaştıkça eninde sonunda arkamızdaki konvoy tarafından durdurulacağımızı biliyorduk. Bir süre sonra beklemediğimiz bir manzarayla karşı karşıya kaldık. 2015 yılındaki uydu görüntüsündeki tozlu geniş arazi artık yoktu. Büyük bir genişleme projesiyle yüzyüze geldik. Çölün ortasından küçük bir şehirin filizlenmesi gibi bir durum vardı. Bu dev binaların kamera kaydını alırken çok geçmeden bir polis aracı önümüz kesti.”
BBC Çin'deki Uygur toplama kamplarının 1kısmına ulaşmış. 1milyon kadar Uygur kamplarda insanlık dışı uygulamalara maruz kaliyor, çocuklar ailelerinden koparılıp komünist çocuk yuvalarına dağıtılıyor. Bazı Batılılar tepki gösterirken müslüman ülkelerin ve Türkiye'nin çıtı çıkmıyor pic.twitter.com/LckJJJK0iG
— Izzet Akyol (@izakyol) October 26, 2018
John Sudworth’un haberinde Nisan 2018’den Ekim 2018’e geçen sürede buradaki toplama kampının 5-6 katı büyüklüğüne çıktığını kanıtlayan uydu görüntüleri de yer alıyor.
Haberde şu soru yöneltiliyor:
“Eğer burası sadece bir eğitim merkezi ise 16 gözlem kulesi ve bizi sürekli engellemeye çalışan bu polis konvoyu da neyin nesi?”
Haberde ayrıca Doğu Türkistan’da son yıllarda artan güvenlik yatırımları ve dini inançlara yapılan baskılar da ele alınıyor. Birçok camiinin kapısına kilit vurulduğu gösterilirken, polis sayısının ve güvenlik noktalarının 10 kat arttığı belirtiliyor.
Cenab-ı Allah, bu en garip ve sahipsiz Türki diyarın yetim, masum ve mazlum halkını bu dinsiz, imansız fakat güç yetmez zalimlerin elinden kurtarsın.Zira O’nun gücü herşeye yeter.!
Ve yine en güzel sahibi ve ”En Sevgili” olan Rabbimiz; görünüşte iman ve din sahibi ve adları Müslüman olan ancak yoldan çıkmış din mensubu Zalimlerden Suudların her gün bombalarından Arap Aleminin en garip, en yetim, yoksul ve aç-bi ilaç insanlarını Suud zalimlerinin..ve dahi nicelerini misal Iraktaki ”Sünni” denilen kesimi ”Şii” fakat zalim Yöneticilerin ve (Terörist İŞİD gibi zalim örgüt) Haşdi Şaabinin elinden ve ila ahir el nihaye Türkiyemizde de Cumhuriyet tarihinin en büyük zulmünü yaşayan mazlum, masum ve mağdur bütün insanları bu iflah olmaz zalim gürühun elinden kurtarsın.Yalnız hakikatleri de kör göze parmak dercesine, hem ülke hem de dünya kamuoyunun önüne ayan beyan çıkarsın.Netice de ise, bu zalimlerin Türkünden Çinine kadar ibretlik bir şekilde dünyada müstahak oldukları belaları versin.
Amin amin amin.