Bayern Münih ‘hazır yiyicilere’ karşı

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

Tüm göstergeler Avrupa arenasında İspanyol ekipleri Real Madrid ve Barcelona üstünlüğünün 2018 yılı itibariyle sonlandığını gösteriyor. Real Madrid’in Zidane yönetiminde üç yıl üst üste Şampiyonlar Ligi’ni kazanması, kupa tarihinin en göz alıcı başarılarından biri olmuştu. Son 3 yıldır finali bırakın, yarı finalde bile iki İspanyol devini görmek mümkün olmadı. Real ve Barcelona’nın devre dışı kalmasıyla yeni aktörler olarak İngiliz kulüpleri ile PSG meydana çıktı. Elbette Alman devi Bayern Münih bir başka favori. Alman ekibi, “zenginler kulübü” PSG ve City’ye karşı sadece saha içi mücadele vermiyor.

Bayern Münih’in Onursal Başkanı Uli Hoeness önceki gün, PSG ve Manchester City’yi “hazır yiyici” olarak tanımladı. Her iki ekibin de arkasına sermaye gücünü almasına atıfta bulunan Hoeness, “Fahiş bütçelerine rağmen ikisi de şu ana kadar hiçbir şey kazanamadı. Hiçbir şey… İkisinin de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yok. Yine bize kaybedecekler. Her zaman değil ama zaman zaman,” sözlerini kullandı. PSG Başkanı Nasser Al-Khelaifi’nin “Yeni Uli Hoeness” diye anılmasına itiraz edip, “Benimle aynı olduğunu sanmıyorum. Futbolu sevip sevmediğini bilmiyorum. İkimiz arasındaki fark ne mi? Ben paramı kazanmak için çok çalıştım ama ona hediye olarak verildi. Bunun için çalışmasına gerek yoktu,” dedi.

İspanyol takımlarının Avrupa arenasında devre dışı kalmasıyla, zenginlere karşı mücadelede Bayern Münih’in bayrağı devraldığını söylemek mümkün. Real Madrid ve Barcelona, sportif başarılarıyla zenginliğe ulaşan kulüplerdi. Aynı durum Bayern Münih için de geçerli. Alman devi, Bundesliga’daki rakiplerine her alanda fark atıyor. Arkasına sponsor desteği olarak Audi ve Alianz’ı alması yarışa avantajlı başlamasını sağlıyor elbette ama Bayern’in başarısını sadece para ile açıklamak haksızlık olur. Kulüp yönetiminde futbolun içinden gelen isimlerin yer bulması farkı ortaya çıkaran en önemli sebep.

Alman devi başarı yolunda işi şansa bırakmadı. Rakiplerinin sivrilen oyuncularını birer birer renklerine bağladı. Şampiyonluk yoluna taş koymaya çalışan Bayer Leverkusen, Borussia Dortmund ve RB Leipzig’in yıldızlarını elinden alıp, güç kaybı yaşattı. Yine Bundesliga’da sivrilen isimleri daha yıldızını parlatmadan renklerine bağladı. Hakkını teslim edelim: Para ve rakipleri çökertme transfer politikasına rağmen altyapıyı ihmal etmedi.

Uli Hoeness’in City ve PSG için “hazır yiyici” demesi haksızlık değil. Alman ekibi, ekonomik gücüne rağmen fahiş transferlere imza atmadı. 2000’li yıllarda Real Madrid tekeline giren “transfer rekoru”, son yıllarda yeni zenginlerin elinde. PSG’nin 2017’de 222 milyon Euro ödeyerek renklerine bağladığı Neymar, tüm zamanların en pahalı transferi olarak ilk sırada yer alıyor. Neymar’ın kalitesi ortada. Ancak verilen milyonların hakkını verdiğini söylemek zor.

İkinci sırada yine en pahalı isim olarak bir başka PSG’li Kylian Mbappe bulunuyor. Messi ve Cristiano Ronaldo sonrasına damga vuracak isim olarak gösterilen Mbappe, henüz arzu edilen patlamayı yapamadı. PSG, Mbappe için Monaco’ya 145 milyon Euro bonservis ödedi. Messi’nin de PSG’ye gelmesiyle Mbappe rahatsızlığını sözleşmesini uzatmayarak ortaya koydu. Genç oyuncu muhtemelen sezon sonunda takımdan ayrılacak. PSG, Neymar ve Mbappe’ye toplamda 367 milyon Euro ödedi. Son 3 yılda biraz frene basmış olsa da, PSG değerinin çok üzerinde oyuncu transfer etmeye devam ediyor.

City, PSG gibi rekor transferlere imza atmadı. Ancak totalde en çok para harcayan kulüplerden biri olmaya devam ediyor. Temmuz 2016’da City’nin dümenine geçen Pep Guardiola ilk yılında 215, ikinci yılında 317 milyon Euro harcadı. Bu rakamların ne anlamına geldiğini şöyle izah edelim. İkinci yılında transfere harcadığı para, Türkiye’deki üç büyüklerin toplam değerinden daha fazla. İspanyol Hoca’nın 100 milyon Euro altında kaldığı tek sezon 2018-19 sezonu. O sezon sadece 78 milyon Euro’luk transfer yaptı. Bu sezon Jack Grealish’e ödediği 117 milyon Euro ile futbol tarihinin en pahalı 7. transferine imza attı.

En pahalı transfer listesine baktığımızda Bayern Münih’i ancak 24. sırada görüyoruz. Alman ekibi 2019’da Atletico Madrid’den renklerine bağladığı Fransız stoper Lucas Hernandez için 80 milyon Euro ödemişti. Hernandez, kulüp tarihine en pahalı transfer olarak geçti. 25 yaşındaki Hernandez’e ödenen rakam aradan geçen iki yılda tartışılmaya devam ediyor.

PSG, City, Barcelona, Real Madrid, Manchester United, Chelsea, Juventus ve Liverpool pahalı transferlerde Bayern Münih’in üstünde yer alıyor. Alman ekibi, iyi bir strateji ile başarıya gidiyor. Hoeness, PSG ve Manchester City’ye karşı galibiyet aldıklarında kendini, “Sizin paranız yetmez!” diyerek motive ettiğini anlatıyor: “Hedefimiz hep bu olmalı. Onlara karşı galip geldiğimizde çok seviniyorum.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin