HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
“Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz” kuralı güncelliğini koruyor. Son örneğini Sergen Yalçın’la yaşadık. Beşiktaş’ı şampiyon yapan Sergen Yalçın’ın geleceği günlerce belirsizdi. Hatta iplerin koptuğu, kesin olarak yeni sezonda takımın başında olmayacağını Rıdvan Dilmen açıkladı. Taraftarın da baskısıyla Beşiktaş yönetimi geri adım atıp Sergen Yalçın’la el sıkıştı. İmzanın 1,5 ay gecikmeli atılması, Sergen Hoca’yı doğal olarak yıprattı.
HERKESİ, EN ÇOK DA YÖNETİMİ ŞAŞIRTTI
Sergen Yalçın, Beşiktaş’ı çifte kupaya taşıyarak son yılların en sıra dışı başarısına imza attı. Transferde 1,2 milyon Euro harcayıp, sezonu çifte kupayla kapatan hoca bulmak kolay olmasa gerek. Son 1,5 ayda yaşadıklarımız da gösterdi ki Sergen Yalçın, Abdullah Avcı’dan sonra tribünlerin baskısıyla, biraz da taraftarı susturmak için göreve getirildi. Ancak Sergen hesapları altüst eden bir grafik çizdi. Yarım sezonda güven verince, mecburen 2020-21 sezonuna da onunla girildi.
Sergen’le devam etmek yönetimin de işine geliyordu. İflasın eşiğinde bir Beşiktaş vardı. Kiralık ya da bedava oyuncu transferine mecburdu. Koca bir transfer sezonunda hepi topu 1,2 milyon Euro’luk transfere imza atıldı. Bu şartlarda kimsenin şampiyonluk beklentisi yoktu. İlk haftalarda ortaya konan performans Sergen’in devreyi tamamlamadan biletinin kesileceği bahislerini açtı. Ancak hepimiz yanıldık. Kiralık oyuncuların yanına monte ettiği gençlerle sezonu zirvede tamamladı.
BAŞKANLARIN TAVRI
Sezonu çifte kupayla kapatan Sergen’in sözleşmesi bitmişti. Şampiyon hocanın devam edeceğine kesin gözle bakılıyordu. Hatta şampiyonluk kutlamalarının teri kurumadan imza atacağı ortak görüştü. Günler günleri kovaladı. Taraftarın beklediği imza bir türlü atılmadı. Günler ilerledikçe endişeler de artmaya başladı. Sosyal medyada sık sık #YaSergenYaİstifa etiketleri açıldı. Taraftar, yönetime net mesaj veriyordu. Kulislere sızan, bazı yöneticilerin Sergen’le devam etmek istemediği yönündeki bilgiler, kızgınlığı daha da arttırdı.
Kulübün adının hiç önemi yok. Tüm başkanlar, kendilerini kulübün sahibi oyuncu ve teknik adamları birer çalışan olarak görüyor. Futbolcuyu kadro dışı bırakmak ve hoca kovmak günlük rutinlerden. Ne futbolcunun ne de teknik adamın hakkını arayacak profesyonel oluşumlar var. Oyuncular birliği kağıt üzerinde, varlığından kimsenin haberi olmayan bir kısım takaüt isimlerin kendi çalıp oynadığı bir yer. Avrupa’daki yapıyı Türkiye’de görmek mümkün değil. Futbolcuyu savunacak bir yapı olmayınca, kulüp başkanları rahat davranıyor. Aynı durum, teknik adamlar için de geçerli. Kovulan teknik adamın sözleşmede yazılı tazminatı alması bile hainlik görülüyor.
ÖNE ÇIKAN TEKNİK DİREKTÖR İSTENMİYOR
Bir başka konu ise, kendilerini kulübün sahibi gören başkanların teknik adamların öne çıkmasından rahatsız olması. Avrupa’da kulüp başkanlarının adı bilinmezken, yine bizde tam tersi. Özellikle ‘kulübün evladı’ görülen isimlerin öne çıkmasını hiç istemezler. Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş’ı çalıştırırken dönemin başkanı Yıldırım Demirören, el altında gayri ahlaki bir şekilde başka hocalarla görüşmüştü. Bu bilginin kamuoyuna yansımasıyla Sağlam istifa etmişti. Demirören ise pişkin bir şekilde, “İstediğim hocayla görüşürüm” demişti.
Fatih Terim’in bu sezon yaşadıkları ortada. Mustafa Cengiz açıktan Terim’i hedef alınca, tecrübeli hoca alışık olmadığımız tarzda bir açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Burak Elmas başkan seçilinceye kadar Florya’ya adım atmayan Terim, yeni başkanın “Hocamız bellidir, bu Fatih Terim’dir” açıklamasıyla eşofmanlarını giyip bir hafta rötarla takımın başına geçmişti.
İLK TÖKEZLEMEDE OLACAKLAR…
Sergen Yalçın’ın taraftar nezdindeki yerinden kulüp yönetiminin rahatsız olmadığını söylemek mümkün değil. Taraftarın Ahmet Nur Çebi’ye “Takımın başarısını Sergen Hoca getirdi. İmzaların atılması lazım başkanım. 32 gündür bekliyoruz,” demesine “Gidin söyleyin ona imzayı atsın. Sözleşme önünde, imzalasın,” cevabını vermesi neden imzanın geciktiğini de ortaya koydu. Sözleşme önünde, atsın imzayı. Ne de olsa Sergen çalışan, patron başkan. Hem mevzu Beşiktaş ise şart mı olur?
Neyse ki, Beşiktaş yönetimi taraftarın da zorlamasıyla Sergen Yalçın’la yeni sezon için el sıkıştı. Son 1,5 ayda yaşadıklarımız Sergen Yalçın’ın yeni sezonda işinin kolay olmayacağını da gösteriyor. İlk tökezlemesinde valizini eline vermek için elini ovuşturanların olduğunu tahmin etmek güç değil. Bu sezon yaşattığı başarılar çoktan mazi oldu!