YORUM | BÜLENT KORUCU
Recep Tayyip Erdoğan’ın yörüngesine giren mi dönüşüyor, yoksa dönüşmeye müsait olanlar mı yörüngede toplanıyor? Bir müddettir bu sorunun cevabını arıyorum. Erdoğan, bütün uydularının sadece ve sadece onun etrafında dönmesini şart koşuyor. Şahsi yörüngesi olan veya başka gezegenin çekim alanından çıkmayan varsa tercihe zorluyor. ‘Ya hep ya hiç’i şart koşuyor. Kendine ait donanım ve duruşu bulunan ve başkaca siyasi, fikri ya da dini hareketle bağı olanı tasfiye ediyor.
Bu yüzden çevresinde sadece kifayetsizler ile önceki kimliğini inkar eden kişiliksizler kaldı. Naci Bostancı ile Mümtaz’er Türköne düşünsel ve bireysel hayatlarında neredeyse aynı ömrü yaşadı. Şimdi biri AKP Meclis Grup Başkanı diğeri ise ağır kalp hastalığına rağmen cezaevinde. Bostancı, geçmişte yazdığı ve konuştuğu her şeyi inkar ediyor adeta.
Liberal görünümlü şahin Atilla Yayla’yı liste eklemeliyim. İşaret fişeğini dönemin AKP İstanbul il Başkanı Aziz Babuşçu atmıştı. AKP yeni bir evreye geçiyordu. 2013’ün Nisanında Babuşcu, “10 yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde paydaş olanlar, gelecek 10 yılda olmayacaklar. …gelecek, inşa dönemidir. İnşa dönemi onların arzu ettiği gibi olmayacak” dedi ve dediği gibi oldu. AKP’nin Avrupa Birliği ve demokratikleşme adımlarına destek veren ama AKP ile ideolojik paydası bulunmayanlar artık yok. Şanslı olanlar sadece işini ya da konumunu kaybetti. Ahmet Altan gibilere ise mahpusluk düştü. Bunun az sayıdaki istisnalarından biri Atilla Yayla; onun da bahtına bir ‘liberal’ olarak tanzim satış mağazasında patates satışına güzelleme yapmak düştü.
Her konuyu bilen Süpermen henüz anasından doğmadı. Sadece narsist diktatörler böyle bir hüsnü kuruntuyla yaşıyor. Örgün eğitimleri ve okuma birikimleri ortalamanın altında olmasına rağmen hem de…