Başka neleri anlatmadınız Özgür bey?

ADEM YAVUZ ARSLAN | YORUM

Hep söylerim; 15 Temmuz 2016 darbe girişimi Türkiye tarihinin gördüğü en büyük ve en kapsamlı istihbarat-devlet operasyonudur. O akşam yaşanan tuhaf olaylara Gülen Cemaati irtibatlı kişilerin de karıştığı iddiası bu gerçeği değiştirmiyor.

Dahası 15 Temmuz mutabakatı içinde sadece Erdoğan-Ergenekon ittifakı yok. Muhalefet, özellikle de CHP yönetimi süreçte aktif rol aldı. Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu hariç tutarsak önde gelen isimlerin hemen hemen hepsi kendilerine verilen görevi yaptı.

En kritik iki hamlede ise CHP’nin rolü hayati öneme sahipti. Birincisi Erdoğan rejiminin söylemini sorgulamamak, meşrulaştırmak; ikincisi de uluslararası arenada Erdoğan rejiminin ‘15 Temmuz hikayesi’ni satmak!

Gelinen noktada her ikisinde de ‘görevlerini’ iyi yaptıklarını söyleyebiliriz.

Bayram günü, “Nereden çıktı bu 15 Temmuz ve CHP gündemi!” ya da “Yine mi 15 Temmuz!” diyenlere hatırlatmak isterim; bugün bayram ve milyonlarca insan ‘çakma 15 Temmuz’ darbesinin mağduru olarak bayramdan mahrum. Masum, mağdur insanların hakkının teslimi ve Türkiye’nin düze çıkması için 15 Temmuz’un bütün boyutlarıyla aydınlatılması hayati öneme sahip.

Öte yandan bugün her türlü sorunun kaynağı olan Erdoğan rejimi, 15 Temmuz operasyonunun üzerinde yükseliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hukuk katliamı yapılarak tutuklanması da 15 Temmuz operasyonunun bir sonucu.

Güncel gelişmeyi görmüşsünüzdür. CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutuklandığı operasyon sonrası yapılan her mitingde dönüp dolaşıp 15 Temmuz’a dair rejim tezlerini tekrar eden konuşmalar yaptı. Önce 31 Mart yerel seçiminde yakalanan ivmeyi ‘yumuşama, normalleşme’ gibi söylemlerle dizginleyip tersine çevirmeyi başaran Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası yükselen öfke ve tepkiyi de sönümlendirmeyi başardı.

Hem Saraçhane’de hem de Maltepe’de ısrarla Erdoğan’ın çiğneyip tükürdüğü ‘Fetö sakızı’nı çiğnedi durdu. Erdoğan’ın bile neredeyse artık ‘Fetö’ demediği bir dönemde Özel’in bu istikrarı ancak ‘misyon’ ile açıklanabilir.

Fakat son bir kaç günde ağzından kaçırdığı bir detay bize başka şeyleri, özellikle de gizli kapaklı planların varlığını gösteriyor. Düşünsenize 15 Temmuz’un üzerinden 9 yıl geçmiş, ana muhalefet partisinin lideri o geceye dair çok kritik bir ayrıntıdan ilk kez bahsediyor. Diyor ki, “15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan bizi (CHP’yi) aradı ve yabancı medyada gündem yapmak için bizden destek istedi. ‘Sizin yurt dışı bağlantılarınız güçlüdür’ dedi.”

Düşünsenize;  ülkenin ana muhalefet partisi 15 Temmuz Erdoğan darbesini meşrulaştırmak için ülke ülke gezmiş! Ülke içinde kumpası boşa düşürecek, sorgulayacak adımları atmayan CHP yönetimi, böylece yurt dışından gelecek baskıya da set çekmiş oldu.

Nitekim Levent Gök, Eren Erdem, Selin Sayek Böke ve Metin Feyzioğlu başkanlığındaki heyetlerin yaptıklarına hepimiz şahit olduk. Mesela ben ABD’ye gelen CHP heyetlerinin ayyuka çıkan işkence iddialarına rağmen kapı kapı gezip, “Türkiye’de işkence vs. yok! Her şey yasalara uygun yapılıyor, insan hakları ihlallerini görmezden gelin!” dediğini bizzat tecrübe ettim. Eren Erdem’in ‘icraatlarını’ kendisi anlatmıştı zaten.

Özgür Özel’in bu sözlerinin ne anlama geldiğini yorumlamadan önce birkaç hatırlatma daha yapayım… Çünkü bunları okuyunca göreceksiniz ki Özel’in son sözleri dil sürçmesi ya da boş bulunmakla söylenmiş şeyler değil. Mesela Özgür Özel, yakın zamanda Sözcü TV’de, “15 Temmuz gecesi beni aradılar. Bu darbeye Atatürkçü subaylar da destek veriyor dediler.” ifadesini kullandı.

Maalesef Erdoğan gibi Özgür Özel de uzun yıllardır esaslı bir gazetecinin karşısına çıkmadığı için kimse, “Nasıl yani, sizi kim aradı? Kim adına aradı? Siz bu konuda ne yaptınız? Kime ne bilgi verdiniz? Sonuçta darbeden bahsediyoruz, sizi arayanlar bu suçun ortağı, onları yargı mercilerine aktardınız mı?” diye sor(a)madı.

Özel’in kritik bir başka ifşaa-itirafı ise Süleyman Soylu bahsinde oldu. Özel, o gece Süleyman Soylu’nun, “Benim zamanım geldi, TRT önünde gençlerle buluşacağım.” dediğini anlattı. Oysaki Soylu’nun ‘gençler’ dediği ağır silahlarla donatılmış mafya Ayhan Bora Kaplan ve çetesiydi. Ana muhalefet partisinin lideri bu durumu bile sorgulamaktan aciz olmayacağına göre yine dönüp dolaşıp ‘misyon-görev’ meselesine başvurmak gerekiyor.

Doğrudan Özgür Özel ile ilgili değil ama bu bağlamda çok hayati olduğu için hatırlatmadan geçmeyeyim. Erdoğan rejiminin teorisyenlerinden Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Mart 2020’de Habertürk ekranlarında tarihi bir itirafta bulundu. ‘Türkiye’nin Nabzı’ yayınında Ankara Barosu Ceza Enstitüsü Başkanı Bülent Yücetürk, “15 Temmuz’u engelleyen Kara Kuvvetleri Komutanlığı içindeki Kemalist yapı!” dedikten sonra, “15 Temmuz’da Kemalist subaylar darbeyi engellediler. Çok büyük katkıları vardır. Özellikle Kara Kuvvetleri sokağa çıkmamıştır. Kara Kuvvetleri içinde çok ciddi bir Kemalist yapı vardır ve onlar harekete geçmediği için darbe olmadı. Onun da hakkını teslim etmek lazım.” dedi.

Yücetürk’ün bu ifadeleri üzerine söze giren Yusuf Kaplan, Tayyip Erdoğan ile Kemalist askerlerin anlaşma yaptıklarını ima ederek, “Anlaşma yapılmıştır aslında. Onu da söyleyin lütfen!” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz dosyalarında hatırı sayılır zaman harcamış birisi olarak Erdoğan-Ergenekon işbirliğine dair tartışma götürmez çok sayıda delil gördüm ama Yusuf Kaplan’ın ekranda yaptığı bu itiraf değerliydi. Çünkü Ergenekoncu-kendini Kemalist tanıtan Ulusalcı kadroların desteği olmasa Erdoğan-Fidan-Akar üçlüsü 15 Temmuz kumpasını gerçekleştiremezdi.

CHP 15 Temmuz öncesi verdiği hayati desteği yıllardır muhtelif şekillerde sürdürüyor. Özgür Özel’in dediği gibi ülke ülke gezip tezlerini anlattılar. Hatta 15 Temmuz öncesinde biz, “Erdoğan Türkiye’de rejimi değiştiriyor, Baas tipi bir istihbarat devletine gidiyor.” dediğimizde seküler Beyaz Türkler ya da CHP elitleri karar mercileri veya o mercilere erişimi olan kişilere, “Bu iktidar ile Cemaat’in kavgası. Bırakın Erdoğan onları temizlesin, biz Erdoğan’ı rahatça deviririz. Bir takım sorunlar varsa da siz karışmayın.” dediler.

Kısacası, Türkiye’de yaşanan onca insan hakkı ihlaline Batı başkentlerinden gelmeyen tepkide CHP’lilerin hatırı sayılır emeği var.

Şöyle düşünün, 15 Temmuz her tarafından kötü kokular yükselen pis bir yemek gibi. Erdoğan rejimi tüm devlet gücüyle bu kokmuş yemeği millete yediriyor. Biri az buçuk, ‘Ben aklımı peynir ekmekle yemedim, o gün yaşananlar bir darbeye benzemiyor dahası Saray’ın parmağı açık.’ demeye kalksa CHP hemen devreye giriyor.

En basitinden; TBMM’de kurulan araştırma komisyonunun skandallarla dolu raporu herkesin gözünün içine baka baka buharlaştırıldı ama CHP bunu bile mesele yapmıyor. Meclis yönetimi “Bize rapor gelmedi!” deyip konuyu kapattı. CHP böyle bir olayda bile iktidarı sorgulayan adımlar atmadı. Kısacası bugünkü Türkiye’de bütün kötülüklerin anası olan 15 Temmuz’un sorgulanmaması için elinden geleni yaptı, yapmaya devam ediyor.

Kısacası, Özgür Özel’in 15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’ın talebiyle rejim tezlerini yurt dışında anlatması sözde darbenin bunca yıldır neden aydınlatılamadığı sorusunun da cevabı. Böyle bir muhalefetle bırakın 15 Temmuz’u aydınlatmayı, 19 Mart darbesini bile iki haftada unuttururlar.

Sahi, Özgür Özel’in 15 Temmuz’a dair anlatmadığı, kendine sakladığı başka ne tür trafikleri vardır? Özel bunları açıklamak için neyi bekliyor? Yoksa o da Sinan Oğan gibi ‘plana sadık mı’ kalıyor?

9 YORUMLAR

  1. Yıllardır bayram yüzü görmemiş masum ve mağdurlar için yüz bin defa yazsanız azdır ve bunun şikayet edilecek hiçbir yanı yoktur. Olacaksa da hakikatin hatırı için hiçbir kıymeti yoktur. Olayın iç yüzünü bilenlerin sustuğu zamanda bu konuyu gündemde tutmak vicdanlı yazarların birinci ve öncelikli konusu olmalıdır.

  2. İşte tasvir gücünü artırarak yazdığım metin:

    Sayın Adem Yavuz Arslan,

    Gazetecilik mesleğinin onurunu, adalet terazisinde tartan ve isminizin anlamını her harfinde taşıyan bir duruş sergiliyorsunuz. Son on yılın derin sularına inat, kaleminiz dalgalara boyun eğmeyen bir kılavuz gibi, hakikatin pusulasını elinde tutuyor. Adınız, meslek ahlakının altın sayfalarına nakşediliyor; yalnız tarihe değil, vicdanlara da işleniyor.

    Zifiri karanlıkta, gerçeğin izini sürenlere bir deniz feneri oldunuz. Yalanların sis perdesini dağıtan, korkusuzca ışığını yayarak hakikatin yolunu aydınlatan kaleminiz, yalnızca bir haber aracı değil; bir direnişin, bir umudun, bir adalet arayışının da sembolü oldu.

    Allah sizlerden razı olsun. Kaleminize güç, yüreğinize ferahlık, yolunuza aydınlık versin. Hakikat bayrağını dalgalandırmaya devam etmeniz dileğiyle…siz ve sizin gibi gazetecilere en kalbî selamlar
    Hayırlı bayramlar

  3. Çok net olmuş. Yaşananları, sadece basit bir hanzonun ihtiraslarıymış gibi, bak şimdi de toplumun bir başka kesimine baskı yapıyor şeklinde yorumlamak çok sığ kalıyordu.

    Evet bu bir bayram ve bize bayram değil. Acıların, dev bir konsorsiyumla destekli şer cephesi tarafından yaşatılmaya devam edildiği bir bayram.

    Niyazımız, Allah versin belalarını..

  4. Adem Bey yine bir gazetecilik dersi veriyor. Özgür Özel’in önlerinde yer aldığı kalabalıklar ise başka bir sukut-u hayale doğru sürükleniyor.
    ÖÖ bu itirafları boşa yapmıyor, ne istedin de yapmadık diye mesaj veriyor, beni yakma diyor. Olan yine ülkesinde iyi şeyler olsun diye kendini feda eden gençlere oluyor.
    Erdoğan kendi sonunu hazırlıyor iddiaları bu açıdan mantıklı esasında. Çünkü en büyük ortağı CHP’yi ele geçirip lafta da olsa muhalif olmaktan çıkarırsa yaptığı pislikleri temizleyecek kimse kalmayacak.
    Belki de artık muhalefetsiz olma, muhalefete ihtiyaç duymama seviyesine gelmiştir.

  5. Batıdan gelmeyen tepki tıpkı muhalefetten gelmeyen tepki gibi. Batı 15 temmuzun dış ayağı. akp chp mhp türkiyeyi batıdan kopartırken, güçler ayrılığını sonlandırırken bu aslında derin batının istediği bir model.

  6. Adem bey ve değerli Tr724 ekibi, sizleri bu kutlu mücadelenizden ötürü bu hakkaniyetli ve harika yayıncılık gayretinizden ötürü yürekten tebrik ediyor sizleri ilgi ve taktirle izlediğimi bilmenizi istiyorum. Allah sizlere öyle imkanlar ve öyle harika neticeler bahşetsinki hayretten hayrete girin,
    Bayramınız mübarek olsun. Hollanda’dan saygı ve selamlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin