Başbakan Binali Yıldırım’ın bedelli askerliğe yeşil ışık yakıp, “Bedelliye bakışımız olumludur.” açıklamasınına partisinde tam tersi bir açıklama geldi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal’dan bedelli askerlik açıklaması geldi.
“Dün Başbakanımıza bu konuda kişisel görüşünü sordu arkadaşlar; Başbakanımız da ‘Bu konuda benim düşüncem müsbet’ dedi. Yani Başbakanımız, bizim gündemimizde bir düzenleme, çalışma var gibi bir ifade kullanmadı. Yani kişisel fikrini beyan etti” diyen Ünal, “Peki bizim gündemimizde böyle bir düzenleme var mı? Şu anda bizim gündemimizde bedelli askerlikle ilgili bir düzenleme yok” ifadelerini kullandı.”
Biri: “Erken seçim olmalı”. AKP: “Eh madem öyle istendi, öyle yapalım”. Bir diğeri: “Bedelli askerlik olmalı”. AKP: “O kendi görüşü; bizim görüşümüz değil”. Zavallı ” bir diğeri”. Adamı düşünen yok tabii. Üç ay sonra kim gelirse gelsin, o artık bir “hiç” olacak. Kendi söylediği gibi: “artık kimseye yaranamazsın” dediği cinsten. Eski bir Meclis Başkanı gibi; eski bir Başbakan gibi, hatta eski bir Cumhurbaşkanı gibi. Hatta ve hatta daha şimdiden öyle. Keşke arkadaşları onları sıfırlamadan, kendi kendilerini sıfırlayabilseydiler… Herbirimiz kendi adımıza ders almalıyız…
“Bedelli askerlik” f’ikrinin, fakir çocuklarının Afrin’e şehit olmaya götürüldüğü bir dönemdeki seçimlerde yarardan çok zarar getireceğini hesaplamasalardı, “AKP istemiyor” demeleri sordu. Şehit tabutlarını koltuk deyneği olarak kullanan kafalar için önemli olan tek şey kendi iktidarları. Rabbim milletimizin basiretini açsın…
Ve dahi 3. adim. “cumhur ittifak baskani” da demiski ne: ” bedelli konusunu secimden sonra dusunuruz”.
Artik kartlar “maneviyat dolu” halkin onune tamamen acildi. Sopalar, havuclar havada ucusuyor.
Terorle tehdit, imar hirsizlik akdi, bedelli ile kanli havuc.
Ulkeyi, hirsizlik mallarinin satildigi bit-pazarina donderdiler…