HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
La Liga’da Real Madrid ile Barcelona arasında kıran kırana bir şampiyonluk mücadelesi veriliyor. Zirveye oynayan bir diğer ekip Atletico Madrid bu sezon yarışta pek bir varlık gösteremeyince, yine alıştığımız bir manzara karşımıza çıktı. Real Madrid, Zinedine Zidane yönetiminde iki yıllık şampiyonluk hasretini sonlandırma adına avantajlı konuma geçti. Barcelona’da yarışta rakibinden geriye düşünce teknik patron Quique Setien’in koltuğu sarsılmaya başladı. Son yıllarda yaptığı transferlerden verim alamayan Barça’nın bir diğer sıkıntısı da kulübü yakından tanıyan teknik adam bulamaması oldu.
Barcelona’nın başarısının altında yatan sebeplerden biri de, ünlü alt yapısı La Masia’dan yetişen yıldızlardı. Daha çocuk yaşta Barcelona’nın oyun anlayışına uygun olarak yetiştirilen gençler, büyüdüğünde A takımın değişmezleri oldu. Johan Cruyff’un Ajax’tan esinlenerek, hayata geçirdiği La Masia’dan çıkan yıldızlar 2000’li yıllara damgasını vurdu. Xavi, Inesta, Messi, Pedro, Busquets, Valdes, Puyol, Pique gibi La Masia kökenli isimler sayesinde Barcelona altın dönemini yaşadı. Bu yıldızlar sadece Barcelona’yı başarıya taşımadı. İspanya, Euro 2008, 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012’de şampiyonluğa uzanırken, kadronun iskeletini yine La Masia’dan gelen isimler oluşturdu. La Masia’dan yetişen yıldızların varlığı tek başına başarı için yeterli olmuyordu.
Barcelona kültürünü yakından tanıyan isimlerin teknik patronluk koltuğuna oturmasıyla başarı garanti oluyordu. 1991-96 arasında Johan Cruyff dönemi ’Rüya Takım’ olarak tanımlanmıştı. Barcelona kültürünü yakından tanıyan Cruyff, La Liga ve Avrupa kupalarına damga vuran bir ekip oluşturdu. Cruyff sonrası Barcelona’yı aralarında Boby Robson, Louis van Gaal, Lorenzo Serra Ferrer, Radomir Antic, Frank Rijkaard gibi ünlü isimler görev yaptı. Şampiyonluk ve kupalar kazanıldı ama çarklar tam istenilen gibi dönmüyordu. Ta ki Temmuz 2008’de Pep Guardiola göreve gelene kadar.
La Masia’dan yetişip, uzun yıllar Barcelona formasını giyen Guardiola 37 yaşında oturduğu teknik adamlık koltuğunda unutulmaz başarılara imza attı. 2008-12 arasına 3 La Liga ve 2 Şampiyonlar Ligi kupası sığdıran Guardiola’nın Barcelona’nın Alex Ferguson’u olması bekleniyordu. Ancak genç teknik adamın 2012’de ayrılması bu hayali suya düşürdü. Guardiola sonrası gelen Tito Vilanova’nın da kulüp kültürü içinden gelmesi Barça’nın avantajı oluyordu. Rakiplerine karşı üstünlük kuran Vilanova, kansere yakalanınca genç yaşta hayata veda etti.
Vilanova’nın ölümüyle sarsılan Barcelona, takımı Arjantinli Gerardo Martino emanet etti. Ancak yakın dönemde en kötü sezona Martino döneminde imza atıldı. Temmuz 2014’de bu kez yine Barcelona formasını terletmiş Luis Enrique takımın dümeninin emanet edildiği isim oldu. Enrique döneminde tutturulan 2,41 puan ortalaması, Guardiola döneminden daha iyi olarak kayıtlara geçti. La Liga ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Enrique, 3 yılın sonunda takıma veda etti.
Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Barcelona’da uzun süre görev yapmak her teknik adamın harcı olmuyor. Kendi evlatları bile bir süre sonra pes ediyor. Basın, yönetim, takım içi dengeler teknik adamın rahat çalışmasına engel oluyor. Tabi bu streste alınan kötü sonuçlar, teknik adamın gönderilmesini hızlandırıyor. Kendi istekleriyle ayrılan Guardiola ve Enrique, Barcelona sonrası bir yıl teklifleri geri çevirip dinlenerek stres attı.
2017’de La Liga tecrübesi olan Ernesto Valverde takımın başına getirildi. İki yılda gelen iki lig şampiyonluğundan ziyade Şampiyonlar Ligi’nde Roma ve Liverpool’da ilk maçı sahasından farklı kazanmasına rağmen deplasmanda farklı yenilip elenmesi Ernesto Valverde’ye olan güveni sıfırladı. Nitekim Ocak 2020’de görevine son verildi. Valverde’nin gönderilmesi normaldi ama şaşırtıcı olan koltuğun yeni sahibinin Quique Setien olmasıydı. Kayda değer hiçbir başarısı olmayan Setien’in teknik patronluğu sürpriz karşılandığı kadar, imzalanan 2,5 yıllık sözleşmenin sonuna kadar kulüpte kalmasına kimse ihtimal vermiyordu.
Barcelona, Setien yönetiminde çıktığı 17 maçta 2,12 puan ortalamasıyla son yılların en kötü performansına imza attı. Kulislerden sızan bilgilere göre, sezonun bitimiyle birlikte Setien’in bileti kesilecek. Barcelona’daki özellikle Lionel Messi ve Gerard Pique gibi güçlü isimler de Setien’e karşı cephe aldı ve 62 yaşındaki çalıştırıcının taktik anlayışının karmaşık olduğunu düşünüyorlar. Oyuncuların yanı sıra yönetimin de güvenini kaybeden Setien’in devam edebilmesi için tek koşul sezonu şampiyon tamamlamak. Ancak son 5 maçın 3’ünü kazanıp, 2’sinde berabere kalmasıyla Real Madrid’in iki puan gerisine düşülmesi, Barcelona’nın şampiyonluk şansını azalttı. Önümüzdeki sezonda Barcelona’nın kenar yönetiminde kuvvetli muhtemel yeni bir isim olacak. Ancak sorun teknik adam bulmak değil, Barcelona kültürünü tanıyan teknik adam bulmakta.