HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Bazı oyuncular vardır; sahada pek gözükmezler. Basit oynarlar. Ancak bu oyuncuların görünmeyen özelliği, olması gereken yerde anında bitmeleridir. Takımın yükünü çekerler ancak gazete manşetlerinde onların adını göremezsiniz. Teknik adamların ise değişmezlerinden biridir. Bu isimlerin başında Barcelona’dan Sergio Busquets geliyor.
Barcelona denince akla ilk sırada Messi gelir. Sonra Suarez, Rakitic, Coutinho diye isimler devam eder. Sıranın Sergio Busquets’e gelmesi için baya bir beklemeniz gerekir. Oysa Barcelona formasıyla 10 yılı geride bırakan Busquets, takımın olmazsa olmalarından biridir. Tam olması gereken yerdedir. Ne bir fazla ne bir eksik. Rakip atağa kalktığında karşısında duvar olarak Busquets’i bulur.
Saha içinin görünmez kahramanı saha dışında da objektiflerden uzak bir hayatı tercih ediyor. Günümüzün ünlülerinin olmazsa olmazı olan sosyal medya hesapları Facebook, Twitter ve Instagram’a Busquets’in dünyasında yer yoktur. Vaktini sosyal medyada harcamayı israf olarak gören ender ünlülerden biri. Bu konuda örnek aldığı isim Barcelona’nın efsanesi Xavi’dir. Efsane oyuncuda ısrarla sosyal medyadan uzak durdu.
16 Temmuz 1988’de doğan Sergio Busquets, futbolun içinde olan bir ailede dünyaya geldi. Babası Carles’te meslek olarak futbolu seçen bir isimdi. Kariyerinin tamamına yakınını Barcelona’da geçiren Carles, 1983-99 arasında Katalan ekibinin kadrosunda yer buldu. Oğul Busquets’in aksine baba Charles yedek kulübesinin müdavimiydi. 16 yıllık Barcelona döneminde toplam 79 maçta forma giydi. Charles Busquets, 2 La Liga ve bir Şampiyonlar Ligi kupası sevinci yaşadı.
Babasının izinden giden Busquets kendini 2005’te kendini Barcelona’nın dünyaca ünlü altyapısı La Masia’da buldu. Kısa sürede kalitesini konuşturan Busquets, genç takımda oynadıktan iki yıl sonra Barcelona’nın B takımı kadrosuna katıldı. Yolu burada B takımını çalıştıran Josep Guardiola ile kesişti. Bu buluşma Busquets’in hayatını değiştirecekti. Sergio Busquets’in potansiyelini keşfeden isim Guardiola oluyordu.
2008-09 sezonuna kadar B takımı kadrosunda yer bulan Busquets’in kaderi Guardiola’nın Barcelona’nın başına geçmesiyle değişiyordu. Guardiola, B takımından tanıdığı Busquets’e hemen profesyonel imza attırıp A takımı kadrosuna katıyordu. 20 yaşında olan Busquets’in orta sahada yer bulması kolay olmayacaktı. Xavi, Iniesta, Seydou Keita ve Yaya Toure gibi mevkilerinin en iyileri arasında Busquets’in formayı kapacağına pek ihtimal verilmiyordu. Ancak Busquets’i en iyi tanıyan isim olan Guardiola, bu oyuncunun potansiyelini biliyordu.
Sadece Guardiola değil, Messi de Busquets’in kalitesine hayrandı. Yedek takımla yapılan bir maç sonrası Guardiola’nın yanına gelen Messi, ‘Bu oyuncu kesinlikle A takımda olmalı’ derken işaret ettiği isim Busquets’ti. Nitekim Guardiola haklı çıkıyordu. Formayı kapan Busquets, artık orta sahanın değişmezi oluyordu. Basit oyununa devam ediyor, arkadaşlarının açıklarını kapatıyordu. Herkesin top kaptırma lüksü vardı. Endişe etmiyorlardı. Nasıl olsa arkada süpürge gibi açıkları kapatan bir Busquets vardı.
‘Benim görevim, takım arkadaşlarımın daha iyi olmasını sağlamak’ diyen Busquets sadece Barcelona’nın değil İspanya milli takımında değişmezleri arasında yer buluyor. 1 Nisan 2009’da milli formayı giyen Busquets, 112 maçta sahaya çıkıp 2 gol attı. İspanya’nın efsanesi Raul’u milli olmada geride bırakan Busquets, milli forma ile 2 gole imza attı. İki kez Avrupa ve bir kez Dünya Kupası sevinci yaşadı. Busquets’i attığı gollerden ziyade önlediği ataklar ve kapattığı açıklar farklı kılıyor.
Barcelona kadrosunun değişmezi olan Busquets, Katalan ekibiyle 523 maçta sahaya çıkıp, 13 gol ve 35 asist yaptı. Sakat veya cezalı olmadığında mutlaka sahada yerini alan Busquets, hem kulüp hem de milli takım hocalarının değişmezleri arasında bulunuyor. 30 yaşını geride bırakmaya hazırlanan Busquets’in önünde daha uzun yıllar var. Barcelona ile kazanmadığı kupa kalmayan oyuncu görevini her zaman olduğu gibi en iyi şekilde yapmaya devam ediyor.