Barabbas toplumu ve Metin Külünk’e sorular 

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

AK Parti MKYK üyesi Metin Külünk dendiğinde ortalama insanın aklına şunlar geliyor: Biri “günah işleme özgürlüğü” diğeri de “Sedat Peker’den 10 bin dolar alan milletvekili” iddiası. Unutulan konuysa, Metin Külünk’ün “Barabbas toplumunu” inşa edenlerden biri olduğu…

Meramımı anlatabilmek için önce müsaadenizle Barabbas’ı birkaç cümleyle özetlemem gerekiyor.

Barabbas, 4 İncil’de de yer alan bir suç figürü. Katil, haydut, ırz düşmanı bir suç makinası. Roma İmparatorluğu’nun Yahudiye Valisi (Bugünkü Ürdün, İsrail, Filistin bölgesi) Pontius Pilatus (d: ?-ö: 35), Hz. İsa’yı kendini Tanrı’nın kanunlarının uygulayıcısı olduğunu söylediği gerekçesiyle tutuklatır.

Birkaç suçtan birlikte hapiste olan Barabbas’la aynı hapishaneye konulur. Vali Pilatus, gelenek üzere, Fısıh bayramı öncesi ağır suçlulardan birisini affetmek için halka sorar. Halk İsa’nın masum olduğunu bilmesine rağmen iyi bir hatip olan Barabbas’ın serbest bırakılmasını ister.

Vali Pilatus, halkın talebi doğrultusunda, Tanrı’nın gönderdiği peygamberi değil, suçların sembolü Barabbas’ı affeder, İsa’yı ise infaz eder. (Yuhanna, 18/35-40; Markos, 15/6-15; Matta,27/15-26; Luka, 23/13-25).

Barabbas, serbest bırakıldıktan sonra yine bildik suçları işler ve hapse atılır. Bir sonraki Fısıh bayramı geldiğinde Vali Pilatus, yine halka kimin affedilmesini istediklerini sorar. Yehudalılar, yine Barabbas’ın affedilmesini ister.

Merhum Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Barabbas olayını anlattıktan sonra, Lût kavmi üzerinden önemli bir ayrıntıyı paylaşır.

 

Bugün ülkede sergilenenlerin Barabbas toplumuna dönüştüğünü anlamak için yaşananlara bakmak yeterli sanırım. Yoksa katillerin, tecavüzcülerin, sapıkların, hırsızların serbest bırakılmasına, zorda kalan insanlara yardım edenlerin cezaevine tıkılması başka nasıl izah edilebilir?

Türkiye, elbette birdenbire Barabbas toplumuna dönüşmedi. Hz. İsa yerine canilerin sembolü Barabbas’ı tercih eden damar bu toplumda her zaman vardı. Muhafazakâr kesimin pek sevdiği sosyolog yazar Nurettin Topçu, 11 Nisan 1965 tarihli mektubunda, bu toplumu anlatırken, “Müslümanız diyen insan yığını yok mu? Onlar Şark’ın en aşağı tabakasını teşkil ediyor. Müslümanlık, yaşanan şekliyle Müslümanlık Şark’ı bitirmiş” ifadelerini kullanır. 

METİN KÜLÜNKLERİN İNŞA ETTİĞİ TOPLUM

Metin Külünk, iş hayatında mini bir Barabbas olarak filizlenip gelişti. Ama kendini Barabbas için feda eden biri oldu. Elbette bu yolda yalnız değildi. Gündemde Külünk olduğu için onu konu etmek durumundayım.

17-25 Aralık’ta yolsuzluk lağımının ortaya saçıldığı günlerde ekranlara çıkıp hırsızları aklamaya çalışmaktan çekinmedi. Külünk, hırsızlıkları, yolsuzlukları Kur’an’dan hükümler ortaya koyarak savunmaya kalktı. 

Kamu malı ve kul hakkı kavramı yerine rüşvet ve yolsuzluğu siyasilerin “suç işleme özgürlüğü” olarak savunmaya çalışan AK Partili Külünk’ün o günlerde söylediği sözlerin özeti şöyleydi:

“İnsanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edilmiştir. Siyasilerin yolsuzluğu günah işleme özgürlüğüdür. Bunu ortaya çıkarmamalıyız. 17 Aralık operasyonu Allah’ın hududuna müdahaledir.”

Barabbas toplumu mühendislerinden Metin Külünk, 28 Kasım’da sosyal medyada Oğuzhan Uğur’un programına konuk oldu. 

Soruları soranlar, AK Parti gençlik kollarından seçilip getirilmedi. Sosyal medya üzerinden gelen taleplerden seçildi. Sorular, Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun’un ellerine tutuşturduğu gibi Erdoğan’ın karşısına çıkarılarak sorulmadı. 

Bundan dolayı sorular çelik leblebi gibi gelince Külünk, işi pişkinliğe vurdu. 

 

“Reza Zarrab’a ödülleri siz verdiniz. Zekeriya Öz’e güvendiniz, Sedat Peker’e mitingler yaptırdınız. Şimdi Sedat Peker “mafya babası”, Zekeriya Öz “hain/FETÖ’cü”, karşı görüşlüler “foncu/FETÖ’cü” oldu. Ama siz her zamanki gibi kandırılmış, sütten çıkmış ak kaşıklar oldunuz.”

Bir başka genç ise Sedat Peker’in dile getirdiği her ay 10 bin dolar ödediği AK Partili milletvekilinin Metin Külünk olduğu iddiasını sordu.

 

ERDOĞAN’DA BENDEKİ GİBİ KARA LEKE VAR MI?

Türkistanlı genç ise AK Parti iktidarının Çin ile iyi geçinme uğruna, Uygur Türklerine yaptıklarını anlattı. Uygur Türklerinin Suriyeli olmadığı için mi Çin’e teslim edildiğini sordu:

 

Külünk’e yöneltilen sorulardan birisi de makine mühendisi Eren Sarı’dan geldi:

 

“Düzce Üniversitesi anlaşmalı olduğu için öğrenci kimliğimiz Bank Asya üzerinden çıkarıldı. Askerde dosyamda ‘Bank Asya’da hesabı var’ yazdığını gördüm. Bank Asya’nın açılışında bizzat bulunan Erdoğan’ın sicilinde böyle kara bir leke var mı?”

Ekrana çıkan anlı şanlı gazeteciler, Babala TV’de yöneltilen soruları, AK Partili bakanlara ya da Cumhurbaşkanı da olan AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a sorabilselerdi, Türkiye bugün karşılaştığı sorunların çoğunu yaşamayacaktı. 

Z Kuşağının özgürlükçü yaklaşımı, Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşır mı, yoksa demokrasi talep edenleri merhum vali Recep Yazıcıoğlu’nun beklediği akıbet mi bekliyor? Bizler de Yazıcıoğlu gibi “Mezarıma hür, demokrat bir ülkede yaşayamadan gitti yazsınlar” mı demek durumundayız.

 

Önümüzde bir umut ışığı var. Üstelik bu umut ışığı giderek parlıyor. Umarım, ufukta beliren umut ışığı, insanları Barabbas toplumu olmaktan kurtarır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin