Bankalarda ‘batık kredi’ mesaisi

Sabancı Holding’in amiral gemisi Akbank batık kredilerdeki artış yüzünden sermaye artırımını küçük ortakların sırtına yıktı. Bankanın sermayesi 4 milyar TL’den 5,2 milyar TL’ye çıkaracak.

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

“Yatırımcıların akıl hocası” Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’de bankaların batık kredilerle boğuştuğuna dikkat çekti. Halihazırda Merkez Bankası verilerine göre 91,2 milyar TL kredi battı.

S&P’ye göre batık tutarı 1,5 sene içinde ikiye katlanacak. 150-180 milyar TL batığın faturasını hep beraber ödeyeceğiz.

Batık kredilerin tahsis edilen kredilere oranının çoktan yüzde 10’u geçtiğine dikkat çeken S&P bir başka hususa daha dikkat çekiyor. O da “Grup 2” diye tarif edilen krediler ilave edildiğinde batık kredilerin daha da artacağına dikkat çekiyor.

50 MİLYAR TL BATIK KREDİ YÜZDÜRÜLÜYOR

Grup 2 kaleminde gösterilen krediler aslında vadesinin üzerinden 60 gün geçtiği halde icra takibine düşmemiş krediler gösteriliyor. Grup 2’de 50 milyar TL’den fazla kredi var.

Merkez Bankası’nın ilan ettiği tutar fiili tabloyu aksettirmiyor. Bazı firmaların Ankara’dan gelen telefonlarla mütemadiyen yüzdürüldüğü belirtiliyor.

Bankaların hakkı olan icra işlemine yapmaktan imtina ettiği şirketlerin ekseriyeti Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) yakın enerji ve inşaat şirketleri.

ER YA DA GEÇ BATACAK

Bankacılara göre sadece biraz ötelenen bu krediler er ya da geç yine takibe düşecek. Ankara’nın hışmına uğramamak için birkaç ay daha dişlerini sıkacaklar.

Bu arada kur ve faiz cenahında sert hareketler olmamasını temenni edecekler. Krediler geçen seneye kıyasla artık eksiye düştü.

Firmalar mevcut maliyetlerle kredi almak istemiyor. Bankacılar bin dereden su getiriyor yeni risklerle karşılaşmamak için. Krizde nazikçe “hayır” demenin yollarını keşfettiler

Kritik tarih 31 Mart 2019. O tarihe kadar fiilen batmış firmaları yüzdürebildikleri kadar yüzdürecekler. Malum o tarihle mahallî idareler seçimi var. Sonrası tufan…

SERMAYE BULABİLEN NEFES ALACAK

S&P’nin 2019 senesine dair raporunda geçen şu tespitler bankaları zor günler beklediğine işaret ediyor: “Ekonomideki yavaşlama, kaldıraçlı olarak alınan risklerin düşürülmesi, TL’de devam eden değer kaybı ve yükselen faizlerin, gelecek 12-18 ayda varlık kalitesinde yük olmaya başlayacağını tahmin ediyoruz.”

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’de batık kredi tutarının ikiye katlanabileceğini kaydetti.

Bankalar da ticaretin giderek daraldığının farkında ve buna göre hazırlık yapıyorlar. Gece mesaisine kalan yönetim kurulu üyeleri genel müdürlerine “tedbir ve teklif paketi hazırlansın” talimatı veriyor.

SABANCI YÜKÜ KÜÇÜK YATIRIMCIYA YIKTI

Sabancı Holding’in amiral gemisi Akbank 4 milyar TL olan ödenmiş sermayeyi 5,2 milyar TL’ye çıkaracak.

Sermaye artırımını küçük yatırımcıya yıkarak yapacak. Bedelli artırıma katılmayan küçük ortağın payı azalacak. 3 milyar TL’ye kadar satış yapılacak. 1,8 milyar TL de yurt dışından alınan borçların finansmanında kullanılacak.

Sabancı zemheride kullanmak üzere bankanın bünyesine yığınak yapmak istiyor. Zira batık krediler sermayeden yiyor. “Bedelsiz” tercihi ile yükü başkalarının üzerine yıkıyor.

BDDK artan risklere karşı faktoring şirketlerinin sermaye tabanını 20 milyon TL’den 30 milyon TL’ye çıkarmalarını istedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) faktoring ve leasing şirketlerinde sermaye tabanının 20 milyon TL’den 30 milyon TL’ye çıkardı. O cenahta da işler iyi gitmiyor.

10 FARTORİNG ŞİRKETİ O ŞARTI KARŞILAYAMAZ

Şimdiden 60 şirketin 10’unun yeni sermaye tutarını karşılayamayacağı konuşuluyor. Batan iki faktoring şirketi 200 milyon TL’ye yakın borçla onlarca muhatabı zor durumda bıraktı.

Krizde malî kuruluşları muhafaza etmek en hayati meseledir. Tutarlı adımlar atılırsa bankaların mukavemeti artar.

Diğer tarafta Kalkınma Bankası’nı teftişten muaf tutmak, konut ve ticari kredilerini teminat olarak gösterip ilave borçlanmayı teşvik etmek bankacılık sistemine olan itimadı top yekûn sarsar.

KAMERALARIN ÖNÜNDE BAŞKA

Türkiye’de iktidarın mevcut krizde günü kurtarmaktan vazgeçmesi, kalıcı bir ıslahat takvimi taahhütü ile yatırımcılara umut aşılaması şart. Böyle bir ihtimal var mı? Keşke var diyebilseydim.

Kameraların önünde başka, kapalı kapılar ardında başka hareket ederek hastalığın tedavisi mümkün değil.

Bankalar batık kredilerle boğuşmasaydı, siyasî risklerin bedelini ödemeselerdi son kur düşüşünde Borsa İstanbul (BİST) bankacılık hisselerinin öncülüğünde 110 bin puanı çok rahat aşabilirdi.

S&P raporu da BDDK’nın sessiz sedasız aldığı sermaye artırımı kararı da göstermiştir ki herkesin ayağını yorganına göre uzatması icap eden günler bitmedi…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin