Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ‘Erdoğan ile görüşmeme Bahçeli engel oldu’ iddiasına cevap veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘‘Sayın cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, dinleyebilir, bizce mahsuru yoktur.’’ dedi.
Dün, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşerek Sinan Ateş davasına davet eden Ayşe Ateş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı üzerine AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçen hafta planlanan görüşmenin gerçekleşmediğini söylemişti. Bahçeli, Ayşe Ateş’in sözlerine partisinin grup toplantısında cevap verdi.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
”Gizli amaçların iç yüzüne ışık tutup oyunları bozacak cesaret ve zekaya sahip olmalıyız. Macerayı akımlara kapılmaktan özenle sakınmalıyız. Kulis bilgisi diye servis edilen dedikoduları, yalan rüzgarlarını, özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın görüşmelerinin çarpıtılmasını ibretle takip ediyoruz. Sayın cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, dinleyebilir, bizce mahsuru yoktur. Mahsurlu olan taraf aslı olmayan söylentileri, gemi azıya alması, fitnenin kamçılanmasıdır. Kaynayan dedikodu kazanının basıncını düşürmek alternatif yol olarak değerlendirilmeli. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri de görmeliyiz.
MHP ile Cumhur İttifakına sistematik saldırılar icra edilirken diğer yanda emperyalizmin kanlı gündemi, bölücü terör örgütü eliyle temsil ve teşhir edilmektedir. Bir yandan MHP ile Cumhur İttifakını stratejik olarak oyalanması, enerji israfı yaşaması, abuk sabuk siyasi ve hukuk meseleleriyle yerinde sayması amaçlanırken diğer yandan güney sınırlarımız boyunca özerklik adı altında terör devletinin taşları döşenmektedir. Herkesi uyarıyorum, asıl hedef Türkiye’mizdir. Yakın hedef son yurdumuzdur. Milli birliğimiz, güvenliğimiz, milletimizin huzur ve esenliği tehdit ve tehlikelerle sınanmaktadır.
CHP, bu pis senaryonun alt yüklenicisi, yerli figüranıdır. ‘DEM derseniz,’ devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü dinamitlemek için hazırda bekleyen bölücü fitnedir
DEM Partili Hakkari Belediye Başkanının hukuk sınırları kapsamında görevden el çektirilmesi ardından geçtiğimiz çarşamba günü silahlı terör örgütünü yönetmek suçundan 19 yıl 6 ay hüküm alarak tutuklanması, Türk devlet ve hukuk onurunun şaşmaz hükmüdür. DEM’in hedefi yöre insanına hizmet etmek değildir. DEM’in hedefi derdimize deva, ihtiyaçlarına çare olmak değildir. DEM’li belediyelerin hemen hepsinde paralel yönetim, PKK’nın sözde komiserleri vasıtasıyla ağırlığı ve gölgesi altındadır.
31 Mart seçimlerinde terör örgütü ile ilişkin içinde olan kişileri bilinçli bir şekilde aday gösterenler Türkiye’yi siyasi çalkantıya mahkum etmek istiyor.
Bölücü terör örgütünün arka bahçesi, asıl sütunu, iradesini ve varlığını Kandil’e bağlamış sözde partinin aldığı oy oranının, sayısının demokrasi ile bağdaştırılması, insanlıkla anılması, herkes bilmelidir ki, buraya dikkat edin; Şehit ile caninin bir görülmesi, kahraman ile hainin bir tutulması kadar korkunçtur.”