MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında erken seçim için tarih verdi. Bahçeli, “Türkiye’nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019’a kadar sabırla dayanması mümkün değildir. Ülkenin, sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında 3 Kasım’a kadar ulaşması istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır. 26 Ağustos 2018 günü seçim yapılmalıdır” dedi.
Bahçeli, 3 Kasım 2002’de de ortağı olduğu hükümeti seçime zorlamıştı. MHP o seçimde meclis dışında kalmıştı.
CHP: HODRİ MEYDAN
Bahçeli’nin erken seçim çağrısına CHP’den anında geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan açıklamasında “Hodri meydan, biz her zaman hazırız. Türkiye’nin sorunlarını çözecek tek yer millet iradesidir.” açıklamasında bulundu.
İYİ PARTİ: MİLLETİMİZE HAYIRLI OLSUN
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Türkkan da seçime hazır olduklarını söyledi. Türkkan, şöyle konuştu: “Erken seçim senaryosu bugüne kadar AKP dışından gelişti. Nitekim erken seçimi de iktidarın küçük ortağı açıkladı. Erken seçim bu iktidarının hezimetinin daha erken olmasının önünü açacaktır. Türk milletinin mevcut iktidardan kurtulmasını sağlayacaktır. Milletimize hayırlı olsun, İYİ Parti olarak bizi de mutlu etmiştir. Seçime katılmamızla ilgili hiçbir sıkıntı yok. Biz hazırız.
20 saniyelik iki cizgi film senaryosu:
1-Baspehliyan guresi kaybetmis. Ufak-tefek, garip bir pehlivan cikiyor ortaya, “ben bu guresi kabul etmem” diye bagirip cagirip tekrat ettiriyor guresi. Baspehlivan zorla da olsa kazaniyor bu defa…
2-Gures devam ederken, biri mindere kosup, gurescilerden birine yardima basliyor. Bakiyor ki, isler buna ragmen ters gitmekte bu defa guresin suresini kisaltmaya calisiyor…
Tr724’ü kutlarım. Daha birkaç gün önce, “Bahçeli erken seçim isteyecek” diye yazdığınızı hatırlıyorum. Hem de “AKP kurultayından hemen sonra yapılmasını isteyeceği” şeklinde bir tarih de verilmişti. İsabetinizi tebrik ediyorum..
Derin adam şu Devlet Bey; “derin” adam. Devlet Bey için “MİT’in adamı, devletin adamı” diyorlar. Devlet’i o da, sanki Kemal’i, Meral’i hatta Recep’i o değil… Binlerce yıllık geleneği olan devlet, demokrasi denen sistemde de, halkın tercihlerine istediği etkiyi yapma isteğinden vazgeçer mi? Geçmez elbet. Her siyasi partinin içinde derin devletin adamlarının olmaması mümkün mü? Değil elbet. Oyunu kurallarına göre oynuyorlar. Bu kurallardan biri de “istedikleri zaman kuralları değiştirebilme kuralı”. Devlet her zaman haklıdır. Haksız olduğu durumlarda birinci kural geçerlidir meselesi yani!
Sayın Bahçeli kuyuya bir taş attı yine. Peşindekilerin o kuyuya bodoslamasına atlayacakları muhakkak. Sayın Erdoğan, “kendisi ile yarın görüşeceğiz; orada konuşuruz” diyor. Güya heberi yok. Sanırsınız Sayın Bahçeli, erken seçimin pimini çekme kararını, Parti İstişare Meclisi’nde aldı… Bazı muhalefet partilerinin üyeleri de hemen: “evet evet çok iyi olur” diyorlar. Yarın Sayın Erdoğan çıkıp, “Biz AK Parti olarak, seçimden de, seçim meydanından da kaçmadık, kaçmayız. Şimdiye kadar bütün seçimlerde yenilmenize rağmen seçime doymadınız. Eyy Kılıçdaroğlu, çok istiyorsan biz seçime her zaman varız. Ama sonra “erken seçimi siz istediniz” diye mızmızlanmak yok” demez mi?… AKP’nin en etkin muhalefeti, günümüzün muhalefet partileri değil; “zaman”. “Erken seçime evet” diyen akıllılar, “Önce OHAL’i kaldırın, medyadaki baskıyı kaldırın, millet olanı biteni görebilir hale gelsin; sonrasında kendi geleceği hakkında karar versin” diyeceklerine, sanki bu şartlarda kesin kazanacaklarmış gibi “erken seçim çok iyi olur” diyorlar.
Termometre, havanın sıcaklığını ölçer. Barometre, havanın nemini. Devletometre de siyasi havadan haber verir. Erdoğan, Bahçeli aracılığıyla Sarayı’nı ve tahtını garantiye almak istiyor. Erken seçimi kendi isteyemezdi. Devlet Beye söyletti, ardından muhalefetin içindeki “hızlılara” ya da kendi adamlarına “biz de, biz de isteriz” naraları attırdı; yarın çıkıp “madem siz istediniz biz de sizin isteginize saygı gösteriyoruz; buyrun seçime” derse şaşırmayın…
Erdoğan ve ekibinin “ya görüyorsunuz işte, dört bir yanımızda savaş gidiyor”, “ülkede de savaş var”, “ülkenin biran önce huzur ve sükuna kavuşması lazım” diyerek, erken seçimin öne çekilmesi yollarını aradıklarına bakmayın. Aynı sebeplerle “savaş koşullarında seçimler ertelenebilir” de diyebilirler…