‘Bağımlı Yargı’ kararlarına itibar edilmez, edilemez

YORUM | NURULLAH ALBAYRAK

Ceza hukuku anlamında bir suçlama ile karşılaşan kişilerin,  bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde adil yargılanma hakkı vardır ve bu hak en temel haklar arasındadır. Yargı organının zaptedildiği ve  tam bağımlı yargı oluşturulduğu bir ortamda ise mahkemelerin bağımsızlığından bahsetmek doğru değildir. AİHM’ye göre, bağımsız ve tarafsız olmayan bir organ, “mahkeme” sıfatının kullanılmasını hak etmez. Bu nedenle, bağımsız ve tarafsız olmayan bir organın verdiği karar “mahkeme ya da yargı kararı” olarak değerlendirilemez. Öncelikle, bağımsız ve tarafsız olmayan bir organa mahkeme, yapılan faaliyete de yargılama denilmesi yanlışından kurtulmamız gerekir.

‘Hakkımda verilen bir mahkumiyet kararı yok’, ‘verilen karar kesinleşmedi’, ‘yargılama devam ediyor’, tarzı değerlendirmeler ortada bağımsız ve tarafsız bir mahkeme olduğu takdirde bir anlam ifade etmektedir. Mevcut Türkiye koşullarında ise, Can Dündar tarafından kendisine yöneltilen suçlamaya karşı yapılan açıklamada olduğu gibi ‘hakkımda kesinleşmiş hiçbir yargı kararı yoktur’ tarzı bir savunma mahkemelerin adil bir yargılama yaptığı, bağımsız ve tarafsız olduğu gibi bir algı oluşturmaktadır ki bu yaklaşım doğru değildir.  Mevcut mahkemeler tarafından mahkumiyet kararı verilse, bu kararlar istinaf ve Yargıtay tarafından onansa dahi bir suçtan, suçludan ya da mahkeme kararından bahsedilemez.

Tahliye ettiği kişilerle ilgili kararından aynı gün dönerek yakalama kararı çıkartan organa mahkeme bu yapılana da yargılama denmez. Yargılama faaliyetini düşmanla mücadele olarak gören hakim savcı sıfatına sahip kişilerden hak hukuk beklenmeyeceği gibi siyasilerin önünde el pençe divan duran cübbesini ilikleyebilmek için çaba sarfeden kişilerden de adil bir yargılama beklenmez. Bunun da tüm zihinlere kazınması gerekir.

Doğu Perinçek’in ifadesiyle karşımızda ‘Siyasetin köpeği’ olarak faaliyet gösteren bir yapı vardır. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar da bunu açık olarak göstermektedir.  “Başdanışmanlarımın tamamıyla duruşmaları takip ediyorum. Yarısı Ankara, yarısı İstanbul olmak üzere duruşmaları takip ediyorlar. Günbegün raporlarını alıyorum; ne oluyor, ne bitiyor? Takip ediyorum.” Cumhurbaşkanı tarafından takip edilen duruşmalarda hakimlerin yargılama yaptığından, bağımsız ve tarafsız olduklarından hele de adil bir yargılama yaptıklarından bahsetmek en masum ifadesiyle ahmaklık olur. Yapılan tam olarak Doğu Perinçek’in ifadesiyle izah edilebilir.

Avukatlar yargılama faaliyeti, doktorlar sağlık hizmeti, öğretmenler eğitim verdiği, gazeteciler halkı bilgilendirmeye çalıştığı diğer suçlananlar da mesleki ya da Anayasal hak olan bir faaliyette bulundukları için terör örgütü suçlamasına maruz kalmıştır. Yargının içerisinde bulunduğu bağımlılığı dikkate alarak insanları siyasiler tarafından yöneltilen suçlamalara göre değerlendirme hatasından ve yargı tarafından bizimle ilgili verilen kararlar yanlış ama sizinle ilgili verilen kararlar doğru saçmalığından da vazgeçilmesi gerekir. Yargının ya da siyasilerin tanımlamaları muhalif hiçkimse için doğru kabul edilmemelidir.

Cumhurbaşkanı tarafından Almanya’da yapılan basın açıklamasında kullanılan ifadeler, ne yapıldığı değil yapılana Cumhurbaşkanının ne anlam yüklediğinin önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. ‘Türk yargısı tutuksuz yargılanması gerekeni serbest bırakmıştır. Türk yargısı Can Dündar’ın ajan olduğuna karar vermiş ve 5 yıl on aya mahkum etmiştir. Can Dündar ajandır ve devletin sırlarını ifşa etmiştir. Can Dündar’ın iadesini istemek en doğal hakkımız.’ Can Dündar gazeteci olarak gazetecilik faaliyetinde bulunmuştur, ancak bu faaliyete Cumhurbaşkanı ajanlık faaliyeti demiştir. Cumhurbaşkanının bir gazeteciye ajan demesi yürütülen sürecin ne kadar hukuksuz olduğunu gösterdiği gibi, binlerce öğretmen, doktor, hemşire, avukat, hakim, savcı, ev hanımı, iş adamı, polis, asker, gazeteci, akademisyen hakkında terör örgütü mensubu denmesi de aynı şekilde hukuksuzdur.

Bana yapılan hukuksuz sana yapılan hukuki, bana yöneltilen suçlama haksız sana yöneltilen suçlama haklı yaklaşımından kurtulup, bağımsız ve tarafsız olmayan mahkemelerin kararlarına ve siyasilerin değerlendirmelerine göre vasıflandırma yapmayı bırakalım.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin