Babalarının isimleri altında ezildiler [ANALİZ-EFE YİĞİT]

Alex Ferguson, Pele, Franz Beckenbauer, Michael Laudrup, Johan Cruyff ve Kenny Dalglish… futbol dünyasında silinmez izler bırakan isimler. Bu yıldızların gölgesinde kalan ilk isimlerse, ‘armut dibine düşmez’ hesabı, oğulları. Bazı başarılı örneklerin aksine, bazı yıldızların çocukları isimleri bile duyulmadan futbol dünyasından kopup gittiler…

Alex Ferguson – Darren Ferguson: Dünyanın gelmiş- geçmiş en iyi teknik adamlarından biri olan ve 27 yıl aralıksız Manchester United’i çalıştıran Alex Ferguson, futboldaki başarıları sebebiyle İngiliz Kraliyeti tarafından ‘Sir’ ilan edilmişti. Alex Ferguson’un 1972 doğumlu oğlu Darren de meslek olarak babasının izinden gitti. Manchester United altyapısında yetişen Darren, 1990-94 arasında baba kontenjanından bu takımın formasını giydi. Ama sadece 27 maçta… Wolverhampton Wanderers, Sparta Rotterdam, Wrexham ve Peterborough United gibi sıradan takımlarda yaşadığı maceradan sonra 2007’de futbolu bırakan Darren, babası gibi teknik adamlığa soyundu. İki yıl, futbolu bıraktığı Peterborough United’ı çalıştran ‘junior’ Ferguson, Ocak 2010’da çalıştırmaya başladığı Preston North End’den ise aynı yılın aralık ayında kovuldu. Babasının kariyeri zirvede geçerken, ‘junior’ Ferguson 4. Lig takımlarını çalıştırmaya devam ediyor.

Pele – Edson Cholbi Nascimento: ‘Siyah İnci’ lakaplı Pele, kariyerinde 3 Dünya Kupası kazanarak, kırılması hayli zor bir rekorun sahibi oldu. Brezilya, Pele’yi ‘milli değer’ ilan ettiği için yurtdışına transferine izin verilmedi. Attığı çalımlar, öldürücü vuruşları ve kıvrak futboluyla yeşil sahalarda unutulmaz izler bırakan Pele’nin futbolculuğu seçen oğlu Edson Cholbi’nin kariyeri, maalesef babasının gölgesine bile ulaşamadı. Pele, gol atmayı tercih ederken, oğlu kaleci olmayı seçti. Futbol kariyeri sadece 9 yıl süren Edson, işlediği suçlardan dolayı hapishane ile ev arasında mekik dokudu.

Franz Beckenbauer – Stephan Beckenbauer: Alman futbolunun ‘imparatoru’ Franz Beckenbauer, futbolculuk yıllarında kaldırmadık kupa bırakmadı. Başarısını sadece kulüple sınırlandırmayan Beckenbauer, ülkesini dünya ve Avrupa şampiyonluğuna taşıdı. Aynı başarısını kramponlarını çıkartıp teknik adamlık eşofmanlarını giyerek de tekrarladı. Dünya Kupası’nı hem oyuncu hem de teknik adam olarak kazanan birkaç isimden biri oldu. Baba mesleğini seçen oğul Stephan Beckenbauer’in kariyeri ise hayal kırıklığından öte bir anlam taşımadı. 1986’da Bayern Münih’te başlayan kariyerinde sıradan bir isim bile olamayan Stephan, 29 yaşında futbola veda etti.

Johan Cruyff – Jordi Cruyff: Hollanda futbolunun ‘Sarı Fırtınası’ Johan Cruyff giydiği 14 numaralı forma ile futbolculuk kariyerinde Ajax ve Barcelona ile sayısız başarılara imza attı. Barcelona’yı çalıştırırken kurduğu sistemle Katalan devinin dünyanın bir numarası olmasına giden yolu açtı. Johan Cruyff’un oğlu Jordi, futbola Barcelona’da başladı. Babasının ününden dolayı formasına soyadını değil, adını yazdırmak durumunda kaldı. Vasat bir oyuncu olarak 4 yıl Barcelona, 4 yıl da Manchester United formasını giydi. Celta Vigo, Alves, Espanyol formalarını giyen Jordi, futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlığı seçti. Kıbrıs Rum Kesimi’nden AEK Larnaka’yı çalıştırarak teknik adamlığa başlayan Jordi’nin hocalık serüveni sadece 2 yıl sonra bitti.

Michael Laudrup – Mads Laudrup: Danimarka futbolunun yetiştirdiği en önemli isimlerden biri olan Michael Laudrup, henüz 18 yaşındayken İtalyan devi Juventus’un formasını giydi. Michael ve kardeşi Brian, babaları Finn’in izinden giderek futbolcu olmayı seçmişlerdi. İki kardeş, kariyer olarak babalarını gölgede bırakmayı başardı. Juventus, Lazio, Barcelona, Real Madrid ve Ajax gibi devlerin formasını giyip şampiyonluk yaşayan, tekniği aklıyla buluşturan ender isimlerden biri olan Michael Laudrup’un büyük ümit bağladığı oğlu Mads ise bir türlü beklenen gelişimi gösteremedi. Danimarka’nın sıradan takımlarında forma giyen Mads, şu sıralar 3. Ligde top koşturuyor.

Kenny Dalglish – Paul Dalglish: Kenny Dalglish, futbol kariyeri boyunca sadece Celtic ve Liverpool forması giydi. Hem İngiliz hem İskoç kulüplerinde 100’ün üzerinde gol atan tek futbolcu olan Dalglish, Celtic’te 4 lig şampiyonluğu ve 4 de lig kupası kazandı. 1977’de geldiği Liverpool’da tarihe geçti. 1985’ten itibaren oyuncu-menajer olarak Liverpool’a hizmet veren Dalglish, 6 yıllık oyuncu-menajerlik kariyerine 3 lig şampiyonluğu sığdırarak ilginç bir başarıya imza attı. Kenny Dalglish’in oğlu Paul ise sıradan bir isim olarak futbol dünyasında yer bulamadı. Futbola Celtic altyapısında başlayan Paul, profesyonel kariyerine Newcastle United ile merhaba dedi. 20 yıl süren kariyerinin büyük bölümü sıradan takımlarda sıradan bir oyuncu olarak geçti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Insaallah bizim futbolculuktan gelenlerin ogullari ve damatlari da, babalarina ve kayinbabalarina”babacigim” diye nezaketle hitap ederlerken, millete karsi tqvirlarinda babalarinin zulumlerini asan zalimlikler yapmazlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin