Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Batman İl Kongresinde konuşan Genel Başkan Ali Babacan, AKP’yi sert bir dille eleştirdi. Babacan “Bu iktidarın hukukla falan işi kalmadı. Tek derdi hukuku suça alet etmek. Yargıyı araçsallaştırıp insanları tutuklamak, baskı altına almak, susturmak. Bugün ülkede düşünce özgürlüğü kalmadı. Fikrini söyleyen tutuklanıyor. Ülkeyi korkuyla yönetmeye çalışıyorlar.” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Batman İl Kongresi’nde konuştu.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
HASANKEYF’İ SULAR ALTINA GÖMDÜLER
Hasankeyf’in sahibi Batman’da olmak benim için tarihi bir an. Bunu söylerken dahi içim burkuluyor. Maalesef, tarihi 12 bin yıl öncesine uzanan güzelim Hasankeyf, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri, sular altına gömüldü. Kültürümüze, tarihimize Batman’da değer veremedik.
ONLARA GÖRE ÜLKENİN YARISI HAİN
“Türk Tabipleri Birliği aylarca sayıların yanlış olduğunu söyledi. “Bunları 5 ile 10 ile çarpın” diye feryat ediyordu ama hükümet hastalıkla mücadele edeceğine hakikati söyleyen doktorlarla mücadele etti, onları susturmaya çalışmayı tercih etti. Hükümetin küçük ortağı Tabipler Birliği’ni ihanetle suçladı, kapatılsın dedi. Zaten beğenmedikleri bir fikirle karşı karşıya kaldıkları zaman ya da açıkları, doğruyu söylemedikleri ortaya çıktığı zaman hemen bir hain yaftası yapıştırıyorlar maalesef. Şu anda hükümete kalırsa ülkenin yarısı hain damgası yedi. Sonra ne oldu Türk Tabipleri Birliği aslında doğru söylüyormuş. Hükümet aylardır gerçek sayıları gizliyormuş. Halkımızın sağlığı onların çıkarlarına uymuyormuş. Kandırma gerekçesine ulusal çıkar bile dedi bu hükümet. Ulusal çıkarlar söz konusu ise rakamlarda doğruyu söyleyemeyebiliriz. Bu salgın hastalıktan halkımız hayatını kaybediyor. Bunun şakası yok, bundan daha büyük ulusal çıkar olamaz. Bu ülkenin halkının vatandaşının sağlığından daha büyük bir ulusal çıkar olamaz.
KAYYUMLARA TEPKİ
Bu hukuksuz uygulamalar karşısında hep beraber, dimdik ayakta olmak zorundayız. Hangi parti olursa olsun bir hukuksuzluk karşısında Türkiye topyekün itiraz etmelidir. Bugün o parti olur, yarın şu parti olur, öbür gün başka partiye olur. Biz burada ilkeli bir tutum gösteriyoruz
ÇOK DAHA İYİ ON HÜKÜMET ÇIKARTIRIZ
Bütün ekibimizden, şu anki hükûmetten her konuda çok daha iyi on tane hükümet çıkartırız. İster ekonomi, ister sağlık, ister tarım, ister sanayi, ister kültür, ister sanat olsun. Aklınıza gelen her konuda, DEVA Partisi, mevcut yönetimden çok daha becerikli, çok daha dürüst, işini çok daha iyi bilen on tane bakanlar kurulu çıkartır.
BU TOPRAKLARDA KONUŞULAN HER DİL BİZİMDİR
Bu yönetim ve bu yönetimin küçük ortakları maalesef Türkiye’de yeniden bir Kürt sorunu oluşturuyor. Özellikle Kürtçeye dönük baskılarda bakıyoruz, yavaş yavaş tekrar geri geliyor. Batman’daki tabela yapbozunu hepiniz izlediniz. Bir devletin uğraştığı şey vatandaşın dilini engellemek olmamalı, böyle bir şey kabul edilemez. Devletin görevi Kürtçeyi Zazaca, Lazcayı engellemek olamaz. Bu topraklarda konuşulan her şey bizimdir zenginliğimizdir. Bir insanın ana dilinin kullanımı ve geliştirilmesi için demokratik bir hukuk devletine yakışan ne var, ne yoksa her türlü çalışmayı yapacağız ve orada cesur adımlar atacağız. Bütün temel hak ve özgürlükler tanınıp yasal ve anayasal güvence bağlanıncaya, her bir vatandaşımızın hak ve özgürlükleri sonuna kadar korununcaya kadar biz bu mücadelenin neferleri olacağız.
İNSAN HAKLARI PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ
İnsan hakları, insan olmaktan kaynaklanan en tabi haklardır. Bu haklar, her bir vatandaşımızın anasından emdiği süt kadar helal haklardır. Bu hakları hiç kimse engelleyemez. Bu haklar pazarlık konusu yapılamaz, oylamaya tabi tutulamaz. Bu haklar zamana, zemine yayılamaz, ülkenin koşullarına bağlanamaz. Bu haklar derhal tanınır, o kadar. Biz bunun taahhüdünü veriyoruz. Herkesin bu ülkede kendini eşit, özgür ve birinci sınıf vatandaş hissetmesini sağlayacağız.
KORONA TEST SAYISI ARTIRILMALI
Yeterli test yaptırmadılar. Test için insanları pozitif hastalarla aynı ortamlara soktular. Testi yapılanı toplu taşımayla evine gönderip “git sonucunu bekle” dediler. Hastalığın yayılmasını sağlamak için daha çok çaba harcadılar. Defalarca söyledik, test sayısını artırın, test istasyonları kurun. Ama her şeyden önce dürüst olun. Halka doğruları söyleyin. Verileri düzgün paylaşın. Önlem alın. Ama onlar miting yapıp insanların üstüne çay attılar.
İKTİDARIN DERDİ HUKUKU SUÇA ALET ETMEK
Osman Kavala için bir dosya daha yetiştirdiler hemen. Şimdi de darbecilikle itham ediyorlar. 3 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istiyorlar. Bu iktidarın hukukla falan işi kalmadı. Tek derdi hukuku suça alet etmek. Yargıyı araçsallaştırıp insanları tutuklamak, baskı altına almak, susturmak. Biz, hukuk devletini hiçe sayan bu anlayışı asla kabul etmeyeceğiz.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER
Batman Barosu 90’lı yıllarda sadece Batman’da işlenen faili meçhul cinayetlerin sayısının 513 olduğunu açıklamıştı. Bu; yüzlerce eş, yüzlerce baba, yüzlerce anne, yüzlerce kardeş demek. Türkiye’de yaşayan her bir bireyin tüm haklarının güvencesi olmak için biz hazırız. Bu ülkede kimse kimliğinden, siyasi fikrinden, düşüncesinden ötürü, hiçbir koşulda kötü muamele göremez, görmeyecek!
MÜLAKAT SİSTEMİNİ KALDIRACAĞIZ
Batman Barosu Başkanı, hakimlik ve savcılık için işe alımlarda yazılı sınavda Batman Barosu’na kayıtlı 8 meslektaşının yüksek puanlar aldığını, başarılı olduğunu, fakat hepsinin mülakatlarda elendiğini söylemişti. Bu apaçık haksızlığa karşı bizim kamuda işe alımlarda, tayin ve terfilerde tek ölçümüz var: O da liyakattir, ehliyettir. Bu ayrımcılıklara sebep olan, haksızlıklar yaratan, gençlerimizin umudunu çalan mülakat sistemine son vereceğiz.