Ayşe Ateş: İnsanların kişisel bilgileri birilerinin ayağına paspas olmuş, nerede bu devlet?

Ankara’da öldürülen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, haftalardır kamuoyunda ‘tetikçi’ olarak tabir edilen ‘gazetecilerin’ hedefinde. Bu ‘tetikçiler’den biri de Emre Erciş… Zihni Çakır’la birlikte günlerdir Ayşe Ateş’i hedef gösteriyor, eşinin ölümünden sonra Ankara’nın ‘cazibe merkezinden’ 4 adet daire aldığını yazıyor. Emre Erciş’e göre dairelerin fiyatı 20 milyon TL civarında. Ayşe Ateş’e bu parayı nereden bulduğunu soruyor?

Emre Erciş’un bu iddialarına Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından uzun bir yazı ile cevap verdi. Erciş’e bahsi geçen daireleri nasıl, hangi parayla aldıklarını tek tek izah eden Ayşe Ateş, ayrıca, “Bu sözlerime kamuoyu şahit olsun: Yarın veya önümüzdeki günlerde 10 milyon TL getir, tapuya gidelim. 1+1 bu dört daireyi senin üstüne geçirelim. İlan ediyorum.” teklifinde bulundu. Ateş, kirada oturduğunu ve dairelerin henüz kendisine teslim bile edilmediğini söyledi.

Ayşe Ateş, Emre Erciş’in nasıl olup da insanların gizli, resmi belgelerine ulaşabildiğini de sordu. Ateş, “Karşımızda istediğinin plakasını, dilediğinin anlık konum bilgisini, sevmediğinin ev adresini, beğenmediğinin tapu bilgilerini bir whatsapp mesajıyla alabilen bir yapı var. Bunu da kamuoyunun gözüne soka soka yapıyor. İnsan “Nerede bu devlet?” demeden edemiyor. Bunca vatandaşın kişisel verileri ayağınızın altına paspas olmuş, hiç kimse ses çıkarmıyor.” ifadelerini kullandı.

Ayşe Ateş yazısının sonunda ise şu cümleleri kurdu: “Yaptığınız her ima, attığınız her iftira, yönelttiğiniz her cinsiyetçi söylem bu siyasi cinayeti kimin işlediği noktasında kamuoyunun fikrini daha da perçinliyor. Çünkü söylediğiniz hiçbir şey bu siyasi cinayete meşruiyet kazandırmıyor. Bunu aklınızın bir köşesine kazıyın. Sizi besleyenler de kazısın.”

  • Ayşe Ateş’in cevabı üzerine Emre Erciş, sadece, “Bu uslüba cevap vermem çünkü bu yazıyı yazan Sn Ayşe Ateş olamaz… Sonuç olarak daireleri kabul ettiği için teşekkürler.” karşılığını verebildi.

Ayşe Ateş’in Emre Erciş’e cevabının tamamı şöyle:

Fason İddiacı Emre, dün geceden beri hırıltılı paylaşımların önüme düşüyor. Aslına bakarsan seni insan yerine koyup cevap vermeyi hiç düşünmedim. En büyük destekçiniz Akit’in paylaşımını da ti’ye aldım. Ta ki “Ankara’nın cazibe merkezi!” Çubuk’taki 1+1 bu dört daireye 20 milyon TL değer biçtiğini görünceye dek…

Bu sözlerime kamuoyu şahit olsun: Yarın veya önümüzdeki günlerde 10 milyon TL getir, tapuya gidelim. 1+1 bu dört daireyi senin üstüne geçirelim. Eğer son dönemde kazandıkların karşılamıyorsa eşi dostu ara, borç al. Ne de olsa 20 milyon TL’lik bir yatırım yapacaksın. İki daireyi elden çıkarsan borçlarını kapatırsın. Hatta seni geçtim, herhangi birine 10 milyon TL karşılığında henüz teslim almadığım bu dört daireyi satmaya hazırım. İlan ediyorum.

Emre, Sinan’ın bıraktığı üç dönüm zeytinliği zeytinyağı fabrikası olarak pazarlayanlara fabrikayı bedava vermeyi teklif ettik, gelmediler.

Sinan’ın kolundaki çakma saatlere 3 milyon TL bedel biçenlere 5000 TL fiyat verdik, almadılar.

Sen de onlar gibi yapma.

Bu fırsatı kaçırma!

Bak şimdi iyi oku, anlatıyorum. Anlamakta zorlanırsan dön, bir daha oku: Bu dört daireyi alırken Sinan’dan kalan aracı ve Sinan’la evlendikten sonra düğündeki altınlarımızın üzerine kredi çekip aldığımız 4+1 daireyi sattım. (Bırak, karı koca iki memur 13 yıllık çalışma neticesinde mal mülk sahibi olsun. Çok görme Emre.) Üzerine de Sinan’ın arkadaşlarının verdiği parayı ekleyip temelden girerek “Ankara’nın cazibe merkezi!” Çubuk’taki bu 1+1 dört daireyi satın aldım. Dedim ya: Bahsettiğin daireler hâlâ bana teslim edilmedi. Şu anda kirada oturuyorum.

Gerçi ben sana bunları neden anlatıyorum ki?.. Zaten biliyorsun.

Karşımızda istediğinin plakasını, dilediğinin anlık konum bilgisini, sevmediğinin ev adresini, beğenmediğinin tapu bilgilerini bir whatsapp mesajıyla alabilen bir yapı var. Bunu da kamuoyunun gözüne soka soka yapıyor. İnsan “Nerede bu devlet?” demeden edemiyor. Bunca vatandaşın kişisel verileri ayağınızın altına paspas olmuş, hiç kimse ses çıkarmıyor.

Gelelim şimdi asıl meseleye: Bu evlerin bu siyasi cinayetle ilgisi nedir? Ne alaka Emre?

Bak Emre, yaptığının abartılı iftiralı paylaşımlarından da anlaşılıyor ki senin fikir namusun yok, anladık.

Ahlak, dürüstlük?.. Hak getire.

İnsanlık da kapına uğramıyor, eyvallah.

Eski paylaşımlarına bakıldığında kimin kapısında yatsan, kimi aklamaya çalışsan onun suça battığı görülüyor. Feraset de yok, tamam.

Cevap ver Emre: Bu ülkede sizden başka herkes karın tokluğuna mı yaşamalı? Yıllarca çalışıp didinen insanlar bir ev, bir araba, bir arsa sahibi olamadan mı ölüp gitmeli? Bu ülkede mal mülk sahibi olan kim varsa namussuz mu olmalı? Bu memleketin namus abideleri siz misiniz Emre? Eğer öyleyse vay halimize!

Açıkla Emre: Kocasının katillerini yargı önüne çıkarmak için mücadele eden bir kadına her defasında neden zincirlerinden yeni boşanmış gibi saldırıyorsunuz? Kim açıyor bu zincirleri?

Fason İddiacı Emre, bende sizin aradıklarınız yok. Olmadığını bildiğiniz için de böyle düşkünce, acizce ve çaresizce piyasaya çıkıp iftiralarınıza destekçi arıyor, kendinize yetmeyen aklınızla adalet mücadelemi lekelemeye çalışıyorsunuz. “Çamur atalım, izi kalsın” diyorsunuz ama günün sonunda çamur bir tek ellerinizde kalıyor.

Gelin, bu yoldan dönün. Çırpınıp durmayın, kendinizi yırtmayın. Boşa kürek çekip baltayı taşa vurmayın.

Yaptığınız her ima, attığınız her iftira, yönelttiğiniz her cinsiyetçi söylem bu siyasi cinayeti kimin işlediği noktasında kamuoyunun fikrini daha da perçinliyor. Çünkü söylediğiniz hiçbir şey bu siyasi cinayete meşruiyet kazandırmıyor.

Bunu aklınızın bir köşesine kazıyın.

Sizi besleyenler de kazısın.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Güçlüyken adaletin gerekliliği anlaşılmaz. Bu baştan ayağı kirlenmiş partilerle ilişkisi olanlar, adam dövdürmek, insanları fişlemek, rüşvet vs gibi işleri bayağı şekilde yapıyorlar. Eğer gruptan koparsan Sinan Ateş gibi öldürülürsün. Daha önce eşinin ve annesinin verdiği ifadelerde Sinan’ın da adam dövdürdüğü ve fişlediği biliniyor. Mafyavari insanların racon kesip durduğu bir ülke olduk. Her yerde suç örgütleri. Ya haddini bilen terbiyeli maymunlar gibi köle düzeninde yerini alıp hayatını idame ettireceksin, ya da suç örgütleri ile kolkola yaşayacaksın. Muhalefet ve cemaat bu davaya yükleniyor çünkü mağdur olan kişi iktidar cenahından. Mesela KHK’lı bir garibanın hakkını savunsan hemen Fetöcü etiketi ile üstüne çullanılır ve olay kapanır. Bu nedenle, bu dava bir kaldıraç gibi kullanılarak düzenin çarkına müdahale edilmek isteniyor. Biz ise halen daha Sinan’ın neden öldürüldüğünü bile bilmiyoruz ama menfaatlerin kesiştiği bir nokta olduğu muhakkak gibi. Muhalefet ve cemaat bazı şeyleri bilse de örtbas ediyor. Çünkü suçlar açıklanırsa “adam döven ve insanları fişleyen bir kişinin hakkını mı savunuyoruz?” diye insanlar itiraz edecek. İktidar cenahı ise kendi suçları ortaya çıkmasın diye örtbas ediyor her zaman olduğu gibi. Gene herşey sır perdesi arkasında. Gene her zaman olduğu gibi “aman devlet zeval bulmasın, hainlere fırsat doğmasın”. Gene her zaman olduğu gibi “bizim cemaat içindeki abilerimiz meseleyi anlamaz itiraz eder” ya da “seçmen tabanımıza bu meseleyi izah edemeyiz” vs. Bu davanın bir nihayete ermesi de zor. Onbinlerin davası sümenaltı iken, bakalım bu iş nereye varacak. Şeffaflık sıfır. Hala cemaat, muhalefet ve iktidar istisnasız körü körüne itaat bekliyor. Hiçbir şey değişmiyor. Peşine düşüp hayran olduğunuz batıda hala birtakım sırlar olsa da, birçok konu acımasızca ortalığa saçılıp çok sert bir şekilde tartışılıyor. Adam dövenlerin cesedinden medet umduğumuz dünya sen de yalansın…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin