AYM’den önemli iptal; hemen başvurun | Ne Yapılabilir?

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden duyurduğu ve “459 kişinin gözaltına alındığı” operasyon, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Operasyona dair yayılan görüntülerde, gözaltına alınanlar arasında esnaf, ev kadınları ve öğrencilerin olduğu görüldü. Hukukçular ve uzmanlar, bu operasyonların dayanağını ve yargı süreçlerindeki hukuki sorunları tartışmaya açtı.

Avukat Nurullah Albayrak TR724’te Salı günleri yayınlanan Ne Yapılabilir programında, operasyonun temelinde insani yardım faaliyetleriyle suçlanan kişiler bulunduğunu belirtti. Av. Mehmet Tahsin’in sorularını cevaplayan Albayrak, “Bunlar, mağdur olmuş insanlara yardım eden kişiler. İddialar, tamamen insani yardım faaliyetlerine dayanıyor.” dedi.

Albayrak, soruşturmalarda kişilerin sosyal medya hesapları, kullandıkları telefonlar ve yurtdışı seyahatleri gibi konuların sorgulandığını ifade etti. “Polis sorgularında standart sorular var: Baylock kullandınız mı? BankAsya’ya para yatırdınız mı? Sosyal medyada ne paylaştınız? Ancak bunlar suç oluşturmaz,” diye konuştu.

Operasyona dair medyada yer alan haberlerde, gözaltına alınanlar arasında bir Amerikan iş insanının da olduğu iddia edildi. Bu kişinin, Türkiye’de kurduğu bir şirkette çalışanlarına düzenli maaş ödediği ve bu maaşların suç unsuru olarak değerlendirildiği belirtildi.

İddialara Konu Yardım Faaliyetleri

Gözaltına alınan bazı kişilerin yardım faaliyetleri kapsamında yaptığı eylemler, suçlama konusu oldu. Örneğin, bir kişinin aracında yardım malzemesi taşıdığı sırada polis tarafından izlendiği ve bu durumun “örgüt üyeliği” delili olarak sunulduğu öne sürüldü. Albayrak, “Bir kişinin yardım malzemesi taşıması suç olarak değerlendirilemez. Ceza hukuku, somut delil gerektirir. Ancak bu soruşturmalarda, ‘Yardım malzemesi taşıdığı için suç işlediği kanaatindeyiz’ gibi yorumlarla hareket ediliyor.” dedi.

Yargıda Kısmi Değişim Sinyalleri

Nurullah Albayrak, son dönemde bazı mahkemelerde yargı kararlarında yumuşama görüldüğünü söyledi. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararların etkili olmaya başladığını belirten Albayrak, şu örneği verdi: “Bir Anadolu ilinde bir kadına, yardım faaliyetlerinden dolayı 7 yıl 11 ay ceza verilmişti. Bu ceza infaz edildikten sonra, aynı gerekçelerle tekrar soruşturma açıldı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanıtların soyut olduğunu ve cezalandırmanın hukuka aykırı olduğunu belirterek, dosyanın düşmesini sağladı.”

Pasaport Yasağı Kaldırıldı

Operasyonlar tartışılırken, Anayasa Mahkemesi’nin pasaport yasağıyla ilgili önemli bir karar aldığı da gündeme geldi. Anayasa Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı’nın “genel güvenlik gerekçesiyle pasaport vermeme” yetkisini iptal etti. Bu kararla, pasaport iptalleri sadece yargı kararıyla yapılabilecek. Albayrak, “Bu karar, hukuki anlamda önemli bir adım. Artık kişiler, pasaportlarını almak için direkt başvurabilir.” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın Verileri

Ali Yerlikaya, operasyonla ilgili yaptığı açıklamada, gözaltıların çeşitliliğine dikkat çekti. Ancak açıklanan veriler, operasyonların hedef kitlesinin ağırlıklı olarak belirli bir gruba yönelik olduğunu ortaya koydu:

  • İlk 10 Ayda Yapılan Operasyonlar: Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik 4 bin 177 operasyon düzenlendi, buna karşılık DEAŞ üyelerine bin 205 operasyon yapıldı.
  • Gözaltılar: 6 bin 727 kişi Hizmet Hareketi mensubu olarak gözaltına alınırken, DEAŞ üyeleri için bu sayı 2 bin 897’de kaldı.
  • Tutuklamalar: Hizmet Hareketi mensuplarından 935 kişi tutuklanırken, DEAŞ mensuplarında bu rakam 655 oldu.

Albayrak, bu verilerin adalet sistemindeki dengesizlikleri ortaya koyduğunu savundu: “Gözaltına alınan binlerce kişiden yalnızca 935’i tutuklanmış. Geri kalanı ya serbest bırakıldı ya da haklarında dava açılmadı. Bu, hukuk sisteminin ne kadar zayıf bir şekilde işletildiğini gösteriyor.”

Hukuk ve Siyaset Çatışması

Son dönemdeki operasyonlar ve yargı kararları, Türkiye’de hukuk sistemi ile siyasi motivasyonlar arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı. Avukat Nurullah Albayrak, “Bu operasyonlar hukuki olmaktan çok siyasi bir boyut taşıyor. Ancak yargıda ufak da olsa bir yumuşama sinyali görmek mümkün. Umarız bu süreç, hukukun üstünlüğüne doğru evrilir,” ifadelerini kullandı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin