Avukat Hatice Yıldız, ‘Seferberlik Yönetmeliğini’ inceledi: Sınırı yok, kişisel her şeyinize el konulabilir!

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, ‘Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü’ yürürlükten kaldırıldı ve yerine ‘Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği’ getirildi. Peki yönetmelik ne anlama geliyor. Yönetmeliği inceleyen Avukat Hatice Yıldız, “24 yıldır varolan bir tüzüğü ilga edip, kaldırıp yeni bir yönetmeliği Resmi Gazete’de ilan edilmesine neden ihtiyaç duyuldu? Kanun ve yönetmelikler ihtiyaca binaen yapılır. Demekki bir ihtiyaç hasıl olacağı düşünülüyor ki böyle bir yönetmelik yayınlandı.” ifadelerini kullandı.

TR724’te ‘Ajans’ programında Mehmet Şahin’in sorularını cevaplayan avukat Hatice Yıldız, söz konusu yönetmelikle bazı temel hak ve hürriyetlerin de kısıtlanabileceğini, ifadelerin muğlak olduğunu söyledi: “Yönetmeliğe göre seferberlik kapsamında bireysel otomobillerimize bile ‘Seferberlik var’ denilerek el konulabilecek. 6 saat içinde.”

Sınırları belirsiz ‘yönetmelik’ çıktı!

‘Seferberlik ve savaş hali’nde KHK’lılar askere çağrılacak, dahası istihdam edilebilecek

Bu nasıl iş, yasaya aykırı yönetmelik mi olur?

Av. Hatice yıldız @avhaticeyldz#ajans @Tr724

Tamamı👉 https://t.co/fPsS15tllt pic.twitter.com/zRB8u8UK6V

— Tr724 (@Tr724) May 22, 2024

Kalkışma ya da ayaklanma olduğuna kim karar verecek?

Hatice Yıldız’ın dikkat çektiği bir başka nokta da yönetmelikte ‘seferberlik’ halinin sadece ‘dış düşmana’ karşı değil, artık ‘kalkıma ya da ayaklanma’ durumunda kendi vatandaşlarına karşı da ilan edilecek olması: “Burada sadece dışarıda bir savaş halinden bahsetmiyor; içeride bir kalkışma veya ayaklanma ihtimalinden de bahsediyor. Örnek veriyorum, bu yetki Gezi olayları döneminde olsaymış böyle bir seferberlik kararı alınabilirdi. ‘Ben ülkede bir kalkışma gördüm ve bu kararı aldım’ denebilir. Yani ülkede birşeyin ‘ayaklanma, kalkışma’ olduğuna kim karar verecek.

Avukat Hatice Yıldız’ın açıklamalarından konuyla ilgili bölümler şöyle:

• Öncelikle 24 yıldır varolan bir tüzükte onu ilga edip, kaldırıp yeni bir yönetmeliği Resmi Gazete’de ilan edilmesine neden ihtiyaç duyuldu. Kanun ve yönetmelikler ihtiyaca binaen yapılır. Demekki bir ihtiyaç hasıl olacağı düşünülüyor ki böyle bir yönetmelik yayınlandı.
• Halkın gözünden kaçmasın; yönetmelikte çok önemli düenlemeler var. Bir defa seferberlik ve savaş hali; ikisi de çok önemli kavramlar. Bu kararları daha önce tüzükte Bakanlar Kurulu kararı alabiliyordu. Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre bu kararları sadece cumhurbaşkanı alabilecek. Bu aldığı kararı Meclis’e sunacak. Meclis toplantıda değilse, derhal toplanacak ve bu karar Meclis’ten de onaylanacak.
• Seferberlik nedir? Yani ülkenin, silahlı kuvvetlerinin, insan gücünün, ekonomisinin, yönetiminin sanki savaş varmışçasına tedbirler alınarak yönetiltiği bir dönemdir. Seferberlik ilan ettiğiniz günden, kaldırdığınız güne kadar oradaki alınan tedbirler yürürlükte olur.
• Yine bu seferberlikle kanunla bazı temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması mümkün. Yine seferberlikle 15 yaş ila 65 yaş arası insan gücü göreve çağırılabilecekler. Yine seferberlik kapsamında kullanılan alet, edavat, bireysel otomobillerimiz, ‘Seferberlik var’ denilerek bunlar araç toplama merkezlerine teslim etmemezi gerekecek. 6 saat içinde. Yönetmelik böyle diyor.

• Burada sadece dışarıda bir savaş halinden bahsetmiyor; içeride bir kalkışma veya ayaklanma ihtimalinden de bahsediyor. Örnek veriyorum, bu yetki Gezi olayları döneminde olsaymış böyle bir seferberlik kararı alınabilirdi. ‘Ben ülkede bir kalkışma gördüm ve bu kararı aldım’ denebilir. Yani ülkede birşeyin ‘ayaklanma, kalkışma’ olduğuna kim karar verecek.
• Bir kaç ilde aynı anda protesto gösterileri yapıldı diyelim ve aralara provokatörler girdi diyelim. Bu durumda, ‘Burada bir ayaklanma başladı, ben seferberlik ilan ediyorum’ denebilir mi? Evet, bu kadar esnek bir yönetmelik. ‘Hiç birşey yoktu, tüzüktü şimdi yönetmelik oldu’ diye bakmıyorum.

• Yönetmeliğin 35. Maddesi’ne göre KHK’lılarla kamu görevinden çıkarılan TSK personeli, kamu kurumundan çıkartılan personeller yedek personel olarak çağırılabilecek. ‘Terörist’ diyerek kamudan attıklarınızı aslında ‘terörist’ olmadıklarının kabulü olarak düşünüyorum. Yani ‘seferberlik’ hali diyorsunuz, ‘savaş’ hali diyorsunuz. Ülkeyi korumaktan bahsediyorsunuz. Bu noktada ‘terörist’ diyerek kamudan ihraç ettiklerinizi tekrar göreve çağırıyorsunuz! Bana sorarsanız bu kamudan ihraç edilenlerin ‘terörist’ olmadıklarının kabulüdür.