Avrupa’nın Suud kâbusu şimdilik bitti

YORUM | HASAN CÜCÜK

Chelsea, Manchester City ve Paris Saint-Germain (PSG) Avrupa’nın önde gelen kulüpleri arasında bulunuyor. Geçmişte kayda değer bir başarısı bulunmayan bu kulüplerin makus talihi kulübün yeni sahipleriyle değişti. Chelsea’nın miladı 2003, Manchester City’nin 2008 ve PSG’nin 2011 oldu. Arkasına aldıkları paranın gücüyle önce liglerinde ardından Avrupa arenasında başrol oyuncularından oldular. Chelsea 50 yıl aradan sonra şampiyon olduğunda slogan belliydi; “Abramovich sağolsun”. Aynı kural City ve PSG için de geçerli. Para olmasa liglerinde orta halli, kimsenin dikkatini çekmeyen takımlar olmaya devam edeceklerdi. Paranın sihirli dokunuşu Chelsea, City ve PSG’yi bambaşka bir ekibe dönüştürdü. Bu üç kulübün izinden şimdi koca bir ülke, Suudi Arabistan gidiyor. 

Cristiano Ronaldo ile başlayan ‘Suud Futbol Baharı’, birçok lige tehdit oluşturacak hale geldi. Avrupa’nın 5 büyük liginde yaz transfer sezonu 31 Ağustos gecesi biterken, korkunun adresi Suud’lardı. Zira, Suud Pro Ligi’nde transfer sezonu 20 Eylül’de bitecekti. Ancak sürpriz bir şekilde 7 Eylül’de sezon tamamlandı. Avrupa’nın kulüpleri derin bir nefes aldı. 

UEFA’nın Avrupa kulüplerinin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırdığı Finansal Fair Play (FFP) kavramı henüz Suudi Arabistan’a ulaşmadı. UEFA üyesi olmayan Suudlar, gözüne kestirdikleri oyuncuları parayı bastırıp satın alıyor. Manzara yabancı değil. Roman Abramovich, 2003 yılında Chelsea’yı satın almasıyla transfer piyasasını altüst etmişti. Kalburüstü oyuncuları astronomik ücretle transfer ederken, cebi para dolu şımarık bir çocuğun oyuncak mağazasına dalması tavrı sergiledi. Şimdi bu görevi Suudlar üstlendi. Çok az futbolcunun ‘hayır’ diyebileceği bir sözleşme öneriyorlar. 

Avrupa’da kazandığının yarıdan fazlası vergiye giden oyuncular için Suudi Arabistan adeta cennet. Hayalini kuramayacakları sözleşmenin teklifi bir imza mesafesinde bulunuyor. Jürgen Klopp’un isyanına hak vermemek elde değil. Roberto Firmino, Fabinho ve Jordan Henderson’u Suudlara kaptıran Klopp, “Sonsuz para her zaman problem yaratır. Yapılan bu transferler için bir yönetmelik hazırlansa ve sınır getirilse çok iyi olur.’’ Diyecekti. 

Sadece bir yıl öncesine gidelim… Karim Benzema, Real Madrid’de, Neymar PSG’de, Firmino, Fabindo, Henderson Liverpool’da, Sadio Mane Bayern Münih’te, Riyad Mahrez City’de, N’Golo Kante, Mendy, Koulibaly Chelsea’de ter döküyordu. Sadece bu isimler değil elbette. Yanlarına onlarca tanınmış kalburüstü isimleri eklemek mümkün. Bir yıl sonrasına yani bugünlere geldiğimizde çok farklı bir manzara var. Mekke ve Medine ile tanınan Suudi Arabistan, iki kutsal şehri dışında dünya kamuoyuna futbolla girdi. Hem de üst sıralardan. Suudi Pro Lig, 2023-24 yaz transfer döneminde en fazla harcamanın yapıldığı futbol ligleri arasında İngiltere Premier Lig’in arkasında 2. sırayı aldı. Avrupa’nın 5 büyük liginden 4’ünü bir sezon içinde geçmeyi başardı. 

Cristiano Ronaldo’nun Aralık 2022’de sürpriz bir şekilde Suud ekibi Al Nassr’a transferiyle yangına dönüşecek kıvılcım ateşlendi. Süreç, Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonunun Al Ahli, Al Hilal, Al İttihad ve Al Nassr kulüplerinin yüzde 75’ini devralmasıyla hız kazandı. Kasalarına birer milyar dolar giren bu ekipler gözüne kestirdikleri oyuncuları bir bir renklerine bağladı. Transfer sezonunun bitmesiyle bilanço ortaya çıktı. Suud Pro Ligi ekipleri tam 955 milyon Euro bonservis ödedi. Transferde 2,81 milyar Euro harcayan İngilizlerin ardından ikinci sıraya yerleşti. 

Yaz dönemindeki transfer giderleri sıralamasında İngiltere Premier Lig ve Suudi Pro Lig’i, 898,64 milyon Euro ile Ligue 1 (Fransa), 854,83 milyon Euro ile de Serie A (İtalya) izledi. Bu periyotta Bundesliga (Almanya) 748 milyon ve La Liga (İspanya) ise 440,85 milyon Euro harcayarak listenin 5 ve 6. sırasında yer aldı. Özellikle İspanyol ekipleri suskun bir transfer sezonunu geride bıraktı. Real Madrid 103 milyon Euro’luk Bellingham transferiyle 100 milyon barajını aşan 4 ekipten biri oldu. 

Yaz transfer döneminde en fazla para harcayan 10 kulüpten 3’ü Suudi Pro Lig’den çıktı. Chelsea kadrosuna kattığı 11 oyuncuya 464 milyon Euro bonservis ödeyip, ilk sırada yer aldı. İlk 10’a Suudlardan 353 milyon Euro ile Al Hilal ikinci, 200 milyonla Al Ahli sekizinci ve 165 milyon Euro ile Al Nassr onuncu sıradan girdi.  Geçen sezon Fenerbahçe’yi çalıştıran Portekizli Jorge Jesus’un teknik patronu olduğu Al Hilal, Brezilyalı yıldız futbolcu Neymar’ı renklerine bağlamak için Paris Saint-Germain’e ödediği 90 milyon Euroyla Suudi Pro Lig’in en pahalı transferine de imza attı. Malcom’u 60 milyon, Ruben Neves’i 55 milyon ve Aleksandar Mitrovic’i 52,6 milyon Euro karşılığında transfer eden Al Hilal, Suudi Pro Lig’in en yüksek bonservis bedelli 5 futbolcusundan 4’ünü kadrosunda barındırıyor. Al Nassr’ın Porto’dan 60 milyon Euroya transfer ettiği Otavio ise Malcom ile 2’nci sırayı paylaştı.

Lig Ülke Harcama miktarı (Euro)

1 Premier Lig                             İngiltere          2,81 milyar

2 Suudi Pro Lig                          S. Arabistan     955,87 milyon

3 Ligue 1                                  Fransa              898,64 milyon

4 Serie A                                  İtalya                854,83 milyon

5 Bundesliga                            Almanya            748 milyon

6 LaLiga                                  İspanya              440,85 milyon

7 Eredivisie                             Hollanda             230,75 milyon

8 Championship                       İngiltere             213,16 milyon

9 Premier Lig                           Portekiz             190,53 milyon

10 Birinci Lig                           Belçika               156,62 milyon

11 Süper Lig                           Türkiye               135,7 milyon

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Yazıda Suudi Arabistan’ın futbol yatırımlarına dair detaylı bir analiz sunulmuş. Ancak, Suudi Arabistan’ın futbol yatırımlarına dair bir “Arap düşmanlığı” havası seziliyor. Yazar, Suudi Arabistan’ın futbol yatırımlarını “kâbus” olarak nitelendirerek, bu yatırımların Avrupa futbolu için olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ima ediyor. Bu tür bir yaklaşım, objektif bir analizin önünde engel teşkil edebilir. Suudi Arabistan’ın futbol yatırımlarını eleştirirken, bu yatırımların olumlu yönlerine de değinmek, yazının daha dengeli ve objektif olmasını sağlayabilirdi.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin