HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
A Milli Takım, Euro 2020’ye katılma yolunda büyük avantaja sahip bulunuyor. Şenol Güneş yönetimindeki milli takımın başarısında genç oyuncuların katkısı dikkat çekiyor. Bu başarının altında uzun bir aradan sonra çok sayıda Türk futbolcuların Avrupa kulüplerinde top koşturması etkili oldu.
A Milli Takım’ın Euro 2020 yolunda Arnavutluk ve Fransa maçları öncesi açıklanan aday kadroda oyuncuların adını kapatıp, oynadıkları kulüplere baktığımızda yarısının Türkiye dışından olduğunu gördük. Eskiden milli takım aday kadrosu açıklandığında iskeletin 4 büyüklerden ve Avrupa doğumlu gurbetçilerden oluştuğunu görürdük. Süper Lig’de yabancı sayısının 14 olmasıyla özellikle İstanbul’un 3 büyüklerinde ilk 11’de yer bulan yerli oyuncu sayısı azalmaya başladı. Sbu sezon, son iki yılın şampiyonu Galatasaray’ın sahaya sürdüğü ilk 11’de yerli oyuncunun olmadığı maçlara şahit olduk. Kulüplerinde şans bulamayan genç yetenekleri ise keşfeden Avrupa kulüpleri oldu.
Edirne sınırlarını aşamayan Türk futbolunun kabuğunu kırması 1995’te Hakan Şükür’ün İtalya’nın Torino takımına transfer olmasıyla başladı. Uzun bir aradan sonra yurt dışına futbolcu gönderdik ama bu transferin ömrü uzun olmadı. Hami Mandıralı’nın kısa süren Schalke 04 macerası sonrası Tugay Kerimoğlu’nun uzun yıllar sürecek Blackburn dönemi başladı. Galatasaray’ın 2000’de gelen UEFA Kupası zaferi sonrasında ise Hakan Şükür, Okan Buruk ve Emre Belözoğlu’nun İtalya serüveni başladı. 2002 Dünya Kupası’nda kazanılan üçüncülük sonrasında Rüştü Reçber, Hakan Ünsal, Nihat Kahveci, Necati Ateş, Ümit Davala, Alpay Özalan, Ümit Özat, Tayfun Korkut gibi oyuncularla Türk futbolu toplu bir şekilde Avrupa’ya açıldı. Ancak bu transferden çok azı uzun soluklu oldu.
Arda Turan’ın önce Atletico Madrid ardından Barcelona transferi yeniden gözlerin Türk futbolculara çevrilmesini sağlamasına karşılık, arkası gelmedi. Son üç yılda tekrar artan transferlerin ardından 2019 yaz transfer sezonunda rekor sayıda futbolcu Türkiye dışına transfer oldu. 2015’te henüz 18 yaşındayken Manchester City’nin yolunu tutan Enes Ünal, Arda’nın transferi sonrası duraksayan futbol ihracının yolunu açan isim oldu. Çağlar Söyüncü’nün SC Freiburg’a, Cengiz Ünder’in AS Roma’ya transferlerini, Cenk Tosun’un Everton’a, Okay Yokuşlu’nun Celta Vigo’ya, Zeki Çelik’in OSC Lille’e transferleri takip etti.
Galatasaray’da sadece 6 ay oynadıkta sonra 18 yaşındaki Ozan Kabak’ın 11 milyon Euro bedelle VfB Stuttgart takımına transferi Avrupa kulüplerinin genç yetenekleri takibe aldığının bir göstergesi oldu. Bir başka genç isim Merih Demiral’ın Serie A’nın bir numaralısı Juventus’a transferi için yarım sezonluk Sassuolo performansı yeterli oldu. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın transfer savaşı verdiği Gençlerbirliği’nden Mert Müldür’ü ise kapan AS Roma oldu. Cengiz Ünder’den sonra ikinci bir Türk oyuncuda AS Roma kadrosuna katılmış oldu. Kariyerin Milan’da sürdüren ‘gurbetçi’ milli oyuncu Hakan Çalhanoğlu’nu Sinan Gümüş Genoa’ya, Koray Günter de Verona’ya giderek takip etti. Bir zamanlar Avrupa futbolunun kalbinin attığı İtalya Serie A’da oynayan Türk futbolcuların sayısı hızla artmış oldu.
Geçen sezon İstanbulspor’dan kadrosuna Zeki Çelik’i kadrosuna katan Fransa’nın OSC Lille takımının Türk futbolculara ilgisi bu sezon da devam etti. OSC Lille, Trabzonspor’dan 22 yaşındaki Yusuf Yazıcı’yı 17 milyon euroya kadrosuna kattı. İkinci Lig takımlarından Le Havre ise Bursaspor’dan Umut Meraş ve Ertuğrul Ersoy’u toplam 2 milyon 50 bin Euroya transfer etti. Belçika’dan KVC Westerlo takımı da Galatasaray’dan Recep Gül ve Fenerbahçe’den Berke Özer’i kiralık olarak kadrosuna kattı. Transferin son günlerinde de İsmail Köybaşı, İspanya Ligi ekibi Granada’yla sözleşme imzaladı.
2019 yılı içerisinde dokuzu Türkiye’de futbol altyapı eğitimini almış olmak üzere, toplamda 11 futbolcu yurtdışına transfer oldu. Daha önceki yıllarda transfer olanların da eklenmesiyle Avrupa liglerinde top koşturan Türk futbolcuların sayısı 20 oldu. Türk futbolcuların Avrupa’ya açılmasında, yabancı kuralı kadar Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi de etkili oldu. Yabancı oyuncu sayısının 14 olmasıyla yerli oyuncuların bonservis ücretlerinde doğal bir düşüş yaşadı. Avrupa kulüpleri, aynı kalitedeki oyuncuları daha yüksek ücret ödeyip alma yerine Türk oyuncuları tercih etmeye başladılar.
Cenk Tosun dışında kalan diğer oyuncuların tamamı henüz kariyerlerinin başında bulunuyor. 2000’li yıllarda Avrupa’ya transfer olan Türk futbolcular genellikle kariyerlerinde uzun yılları geride bırakmış isimlerden olduğu için uyum sorunu yaşayıp, geri döndüler. Bu kez farklı bir durum var. Artık transferin gözdeleri genç oyuncular. Bu durum doğal olarak Türk futbolu ve milli takıma pozitif katkı sağlayacak.