Tarihler 5 Ağustos 2016’yı gösterdiğinde bir devir kapanıyordu. 30 yıldır AC Milan’ın sahipliğini yapan Silvio Berlusconi, en önemli değerini ekonomik şartlardan dolayı satmak zorunda kalmıştı. AC Milan’ın artık yeni sahibi Çinlilerdi. İtalya’da AC Milan dışında İnter’in de sahipleri yabancılar. Milano’nun bu köklü kulübünün yüzde 70 hissesini 2013’te Endenozyalı Erik Thohir, Moratti ailesinden satın aldı. AC Milan zenginlere satılan ne ilk ne de son Avrupa kulübü olacaktı. Artık Avrupa futbolunda Asya, Ortadoğu, Rusya ve Kuzey Amerika’dan zenginler söz sahibi. Futbol kulüpleri zenginler için pahalı birer oyuncağa dönüşmüş durumda.
Chelsea’yle başlayan furya
Avrupa’nın bir numaralı ligi olarak kabul edilen İngiltere Premier Lig takımlarının yarıdan fazlası Rus, Malezyalı, ABD’li, Hindistanlı ve Abu Dabi’li işadamları tarafından satın alındı. Rus milyarder Roman Abramovich’in 2003’te Chelsea’yi satın almasıyla başlayan süreçte Manchester United, Arsenal, Liverpool ve Manchester City gibi ülke futbolunun temel taşı olan kulüpler birer birer yabancılara satıldı. Zenginlerin İngiliz kulüplerini satın alması hem yatırım hem de reklam amaçlıydı. Arsenal ve M. United ‘para kazanma’ amacıyla satın alınırken, M. City, Abu Dabi Emiri Şeyh Mansur bin Zayed al Nahya tarafından ‘reklam’ amaçlı alınıyordu.
Para desteğini arkasına alan Chelsea ve M. City, transfer borsasını da alt-üst etti. Premier Lig’in ortahalli bu kulüpleri artık dünyanın yakından tanıdığı sayılı kulüpler arasına adını yazdırdı. M.City, Şeyh Mansur’un cüzdan desteğiyle dünyanın en değerli kulüpleri sıralamasında 6.’lığa uzandı. 132 yıllık tarihinde ilk kez geçen yıl Premier Lig şampiyonu olan Leicester City de Taylandlılara 2010’da satılmıştı.
PSG’nin şampiyonluk hasreti son buldu
Zenginlerin el attığı bir başka Avrupa futbol ligi, Fransa Ligue 1 oldu. Paris Saint Germain (PSG), 2011’de Katarlılara satıldı. Para desteğini arkasına alan PSG, Zlatan İbrahimoviç, Edison Cavani, Thiago Silva, Ezequiel Lavezzi, Lucas ve Marco Verratti gibi yıldızları kadrosuna kattı ve karşılığını da aldı. Son 4 yılı art arda şampiyon olarak tamamlayan PSG, artık Fransa futbolunun tek büyüğüydü.
2011’den bugüne kadar PSG transferde tam 541 milyon Euro harcadı. PSG ile birlikte yabancıların sahip olduğu bir başka kulüp ise Monaco oldu. Ligue 2’ye düşen Monaco’yu Aralık 2011’de satın alan Rus milyarder Dimitri Rybolovlev, paranın gücüyle önce takımı Ligue 1’e çıkarttı. Ancak Dimitri Rybolovlev’nun yaşadığı mali sorunlardan dolayı Monaco son yıllarda transferde ölçülü davranmak zorundaydı.
Paranın gücü yetmediğinde
Paranın gücünün yetmediği kulüplerde var elbette. Bunların başında Real Madrid ve Barcelona geliyor. İspanya’da yabancıların sahip olduğu iki kulüp bulunuyor. Bunlar Espanyol ve Malaga. İlkinin sahibi Çinliler, diğeri Katarlılarda. Atletico Madrid’in yüzde 20 hissesi ise Çinli milyarder Wang Jianlin’e ait. Paranın satın alamadığı Real Madrid ve Barcelona için zenginlerin bulduğu formül sponsorluk. Real Madrid’in forma reklamında Emirates, Barcelona’nınkinde ise Katar havayollarının reklamı bulunuyor. Almanya’da ise kanunen kulüplerin bu ‘yeni zenginlere’ satılması yasak.
Yayın hakları da yabancı zenginlerde
Zenginler sadece futbol kulüplerini satın almıyor, yayın haklarını da alıyor. PSG’nin Katarlı sahiplerine ait BeIN Sport, Ligue 1 ile birlikte Serie A, Bundesliga, Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası’nın Fransa’daki yayın haklarını elinde bulunduruyor. Türkiye Süper Ligi’nin yayın hakkını da elinde bulunduran BeIN Sport, La Liga, Serie A ve Copa America’nın ABD yayın haklarınında sahibi. Önemli spor dallarının yayın haklarını 215 ülkeye pazarlayan MP & Silva firmasının yüzde 65’nin sahibi ise yine Çinliler.
Simon Kuper’in dediği gibi ‘futbol asla sadece futbol değildir’. Küreselleşen bir değer olan futbolda artık şampiyonlukları para belirliyor. Peki, kulüplerin el değiştirmesi taraftar için ne anlama geliyor. Öncelikle göremeyecekleri yıldızları seyretme imkanı buluyorlar. Madalyonun diğer tarafında ise biletlerin astronomik oranda yükselmesi sonucu ortahalli taraftarların stadın yolunu unutmasına yol açıyor.