ENSAR NUR | STRAZBURG TR724
Avrupa Birliği (AB)’nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell, Moskova’nın bağımsızlığını ilan eden Donbass cumhuriyetlerini tanımasının ardından Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanacağını duyurdu.
Dün akşam saatlerinde yapılan açıklamada, “Alınan kararlardan sorumlu olanları, Rus parlamenterlerini ve Rus askeri sektöründen sorumlu olan herkesi etkileyecek kişisel yaptırımlar ve Rus bankacılık kurumlarına karşı mali yaptırımlar uygulanacak” denildi.
Avrupa Birliği’nin Rusya’ya karşı bir “yaptırım paketini” “oybirliğiyle” onayladığı duyurulurken, Josep Borell “Rus devletinin artık Avrupa’da kendini finanse edememesini sağlayacağız” dedi.
Josep Borell, AB’nin Ukrayna’nın bütünlüğünün ihlal edilmesinde rol oynayan 27 Rus birey ve kuruluşa yaptırım uygulama ve Rusya’nın Avrupa sermaye piyasalarına ve finansal hizmetlere erişim kabiliyetini hedef almaya karar verdiğini söyledi.
Twitter’da da paylaşımlar yapan Borrell, Luhansk ve Donetsk’i tanıyan Rusya Devlet Dumasının 351 üyesinin yaptırımlardan etkileneceğini duyurdu. Aynı zamanda, siyasi, askeri, iş ve medya sektörlerinde yer alan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını baltalayan 27 kişi ve kuruluş da yaptırımların asil hedefinde bulunuyor.
Von der Leyen: Rusya, Avrupa güvenlik yapısını baltalıyor
Öte yandan Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen, Rusya’nın eylemlerine ve AB’nin atması gereken adımlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Başkan, Kremlin’in politikalarının pratikte amacının korku salmak olduğunu ve bunu da güvenlik adı altında meşrulaştırdığını, 44 milyon Ukraynalının kendi gelecekleri hakkında özgürce karar vermesini engellediğini ve özgür bir ülkenin bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkını reddettiğini ifade etti.
“Kremlin, yalnızca tüm Avrupa güvenlik mimarisini, Rusya dahil tüm Avrupa ülkelerini daha güvenli hale getiren Helsinki ilkelerini baltalamaya çalışmıyor. Ayrıca, ülkelerin ‘herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı tehdit veya güç kullanımından kaçınacaklarını’ belirten BM Şartı’nı da ihlal ediyor.” dedi.
Konuşmasının devamında problemin daha büyük olduğuna dikkat çeken Von der Leyen, Rusya ve Çin’in uluslararası sistemin kurallarını yeniden yazmak için çabaladığını savundu. Kurulmak istenen düzende, bu devletlerin hukukun üstünlüğü yerine en güçlünün yönetimini, kendi kaderini tayin etmek yerine sindirmeyi, işbirliği yerine zorlamayı tercih ettiklerini belirtti.