ENSAR NUR | TR724 HABER
Avrupa Birliği (AB) organları bu sabah yeni bir göç paktı üzerinde anlaşmaya vardı. Üç yıl süren müzakerelerin ardından tamamlan AB Göç Paktı, düzensiz göçü kontrol altına almayı planlıyor.
Avrupa Birliği Çarşamba günü, talebi reddedilen sığınmacıların sınır dışı edilmesini kolaylaştıracak ve AB’ye girişi sınırlandıracak şekilde ortak göç sistemi üzerine önemli bir anlaşmaya vardı.
PAKT NE ÖNGÖRÜYOR?
Avrupa Komisyonu tarafından kıta genelinde aşırı sağcı, göçmen karşıtı partilerden gelen baskıları yatıştırmayı hedefleyen Pakt, hükümetlere kendi sınırları üzerinde daha fazla kontrol hissi verirken aynı zamanda Avrupa Birliği’nin göç yönetimindeki rolünü de güçlendirmeyi amaçlıyor.
Pakt, illegal sığınmacıların dosyalarının daha hızlı incelenmesini, sınırlarda gözaltı merkezlerinin oluşturulmasını, reddedilen sığınma başvuru sahiplerinin hızla sınır dışı edilmesini ve büyük akınlara maruz kalan Akdeniz ülkeleri İtalya, Yunanistan, İspanya ve Malta üzerindeki baskıyı azaltmak için bir dayanışma mekanizmasını içeriyor.
Buna göre, belirli sayıda göçmen diğer AB ülkelerine yerleştirilecek ya da göçmen kabul etmeyi reddeden ülkelerin kabul edenlere mali ya da maddi katkı sağlayacak.
Planlanan reform ayrıca sığınmacıların daha hızlı bir şekilde filtrelenmesini ve incelenmesini, böylece uygun görülmeyenlerin hızlı bir şekilde kendi ülkelerine veya transit ülkelerine geri gönderilmesini amaçlıyor.
Sınırda gözaltı merkezlerinin kurulmasını gerektiren bu prosedür, vatandaşlarının sığınma taleplerinin yüzde 80’inden fazlası reddedilen ülkelerden gelen düzensiz göçmenler için geçerli olacak.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen anlaşmayı memnuniyetle karşılayan yazılı açıklamasında “Göç, Avrupa çözümleri gerektiren bir Avrupa sorunudur” dedi. Von der Leyen, “Bu, kimin AB’ye geleceğine ve kimin kalacağına kaçakçıların değil Avrupalıların karar vereceği anlamına geliyor. Bu, ihtiyacı olanları korumak anlamına geliyor,” diye ekledi.
Ancak değişiklik insan hakları örgütlerinin eleştirilerine neden oldu. Aralarında Uluslararası Af Örgütü, Oxfam, Caritas ve Save the Children’ın da bulunduğu yaklaşık elli STK, Pazartesi günü görüşmecilere açık bir mektup yazarak göç anlaşmasının “kötü tasarlanmış, maliyetli ve acımasız bir sistemle” sonuçlanma riski konusunda uyarılarda bulunmuştu.
GÖÇ PAKTININ NASIL UYGULANACAĞI BELİRSİZ
Ancak Göç Paktı’nda net olmayan noktalar bulunuyor: Sınırlarda oluşturulacak gözaltı merkezlerinde sığınmacıların hangi şartlar altında ne kadar tutulacağı belli değil. Özellikle zaman isteyen iltica taleplerinin incelenmesi ve bir kişinin sınır dışı edilip edilmeyeceğinin belirlenmesi gibi prosedürlerin tam olarak nasıl hızlandırılacağı konusu oldukça muğlak.
Öte yandan Avrupa Birliği’nin pek çok ülkeyle geri dönüş anlaşması da bulunmuyor. Sığınma talebi reddedilen kişilerin nereye sınır dışı edileceği de belirsiz.
Planın yasalaşması için önümüzdeki aylarda 27 AB üye ülkesini temsil eden Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından resmi olarak onaylanarak yasalaşması bekleniyor.
Bu yılın ilk 11 ayında AB sınır ajansı Frontex 355 binden fazla düzensiz sınır geçişi kaydetti. AB İltica Ajansı’na göre önümüzdeki yıl sığınmacı sayısı bir milyonu aşabilir.
