Halkın çoğunluğunda, inanılmaz bir vurdumduymazlık ve aymazlık söz konusu. Çoğu insan ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ tavrı sergiliyor. Ateş kendi evine sıçramadıkça, mahalledeki yangını söndürmek için bir kova su dökmeye yeltenmiyorlar.
UMURSAYAN YOK
Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile müzakerelerin dondurulmasını istiyor umursayan yok. 110 bin kamu görevlisi delilsiz ihraç ediliyor, ekmekleriyle oynanıyor umursayan yok. Büyük çoğunluğu masum 40 bin kişi hapse konuluyor, özgürlükleri talimatla gasp ediliyor umursayan yok.
250 büyük şirket gasp ediliyor, 5 bin özel mülke el konuluyor, hür teşebbüs ve özel mülkiyet hakkı ayaklar altında çiğneniyor umursayan yok. Tekin İpek, Hacı ve Memduh Boydak, Halit Dumankaya, Hazım Sesli gibi yüzlerce büyük işadamı masum yere hapis yatırılıyor, umursayan yok. Sermaye kaçıyor, beyin göçüyor umursayan yok.
Dolar rekor üstüne rekor kırıyor, büyük bir ekonomik krizin eşiğindeyiz umursayan yok. 6 bin 500 akademisyen üniversiteden atılıyor, akademik özgürlük yok ediliyor umursayan yok. 2 bin eğitim kurumu kapatılıyor, umursayan yok.
Onbinlerce öğretmen sebepsiz yere açığa alınıyor, yüzbinlerce öğrenci mağdur ediliyor, eğitim özgürlüğü yok ediliyor, umursayan yok. Yüzbinlerce insan açlığa mahkum ediliyor, suçsuz oldukları halde iş bulmaları bile engelleniyor, çalışma hürriyeti ellerinden alınıyor, umursayan yok. Kumpaslarla delilsiz suçlanan ve bunaltılan insanlar Suriyeli mülteciler gibi botlarla denizi aşıp, mayınlı arazilerden sınırı geçip özgürlük arıyor, iltica patlaması yaşanıyor, umursayan yok.
195 özgür medya kuruluşu kapatılıyor, haber alma ve haber verme hakkı yok ediliyor, umursayan yok. Ahmet Altan, Aslı Erdoğan gibi Türkiye’nin en iyi yazarları, Mümtaz’er Türköne, Sedat Laçiner gibi Türkiye’nin en iyi akademisyenleri, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç gibi Türkiye’nin en iyi köşe yazarları toplamda 171 gazeteci hapse konuyor, umursayan yok.
Sistematik işkenceye geri dönüldü, temel insan hakları bir bir katlediliyor, umursayan yok.
Hırsızlık meşru, rüşvet helal kılınıyor, umursayan yok.
Zekât ve sadaka verdiği, kurban bağışladığı, fakir öğrencilere burs verdiği, evinde dini kitap bulunduğu için insanlar tutuklanıyor, inanç özgürlüğüne kelepçe vuruluyor, umursayan yok. Kur’an kursları kapatılıyor, cami yaptırma derneklerine bile ‘terörist, darbeci’ muamelesi yapılıyor, umursayan yok. Yalan, iftira, kumpas almış başını gidiyor, umursayan yok.
Adalet ve yargı bağımsızlığı yok edildi, adil yargılama yapılmıyor, insanların avukat tutması bile engelleniyor, umursayan yok. İnsanların pasaportlarına keyfi el konuyor, seyahat özgürlüğü kısıtlanıyor, ‘şüpheli’ ilan edilen bulunamayınca ‘kardeşi, annesi, babası, eşi…’ rehin alınıyor apaçık şantaj yapılıyor, umursayan yok.
Seçilmiş milletvekilleri, parti başkanları, belediye başkanları tutuklanıyor, umursayan yok. Şehirler bombalanıyor, 20 bin kişinin evi yıkılıyor, 300 bin insan göçe zorlanıyor, umursayan yok. PKK ile masaya oturup şehirleri teslim edenler yüzünden her gün şehit cenazeleri geliyor, umursayan yok.
Ülke sessiz sedasız bir bölge savaşına sokuluyor, Mehmetçiğin üzerine Esed’in uçakları bomba yağdırıyor, iktidar halen hamaset peşinde ülke batağa sürükleniyor, umursayan yok.
Yurt dışında dalgalandıran okullar, hedef göstermesi ve lobisiyle kapatılıyor, Türkçe’nin öğretilmesi engelleniyor, Türk bayrağı iktidar eliyle indirtiliyor, umursayan yok…
ÖLÜ TOPRAĞI
Sanki halkın üzerine ölü toprağı serpilmiş, ruhları ölmüş, vicdanları ölmüş, topluca efsunlanmış gibi… Haksızlıkları, mağduriyetleri dile getiren, hak ve hakikati seslendiren cesur insanların sayısı parmakla sayılacak kadar az.
Ekseriyet, tüm bunlar yokmuş gibi davranıyor. Ya korkuyorlar ya sevgi veya nefretleri gözlerini kör etmiş…
Suriye gibi olduk. Halep’te şehrin bir yarısı bombalanırken, diğer yarısında havuz sefası yapanlar gibiyiz… Alt katta yangın varken, üst kattakiler mangal sefası yapıyor.
Oysa zulme destek değil zulme meyil bile zulümdür. ‘Ateş’ mutlaka zulme meyil edenlere de dokunur. O ‘yılan’ gün gelir bugün alkışlayanları da sokar!
Güzelim ülkeye yazık ediliyor, zulmü görmezden gelen ve hukuksuzlukları umursamayan kitle de, mağdurların mallarını yağmalamak için ağızlarının suyu akanlar da, boşaltılan bir koltuğu da ben kapayım derdine düşünler de kendilerine yazık ediyor…