Atatürk Üniversitesi’nden bilimsel yayına sansür skandalına ‘yalan’ savunma

AW390476

Erzurum Atatürk Üniversitesi, akademik ve hakemli bir e-dergisi olan A Journal of Iranology Studies’de yaptığı sansürü, yalan ifadelerle savundu. Skandalın haber olmasının ardından üniversiteden makalenin yazarı Doç. Dr. Şadi Aydın’a gönderilen yazıda, ‘yazının dergide sehven yayınlandığı’ ileri sürüldü.

Erzurum Atatürk Üniversitesi, kendisine bağlı akademik dergide Eylül ayında yayımlanan KHK’lı Doç. Dr. Şadi Aydın’a ait makaleyi, yazarına hiç bir gerekçe sunmadan ulaşıma engellemişti. Üniversite bununla da yetinmemiş ve dergiyi yeniden tasarlamış; yeni yayınlanan tasarımda yazı tamamen çıkarılmıştı. Skandal önceki gün Şadi Aydın’ın paylaşımları sonrası haber oldu. Bunun üzerine üniversitenin Şadi Aydın’a bir cevap yazısı gönderdiği öğrenildi.

MAKALE ÖNCE TARAFSIZ HAKEMLERE GÖNDERİLİYOR SONRA YAYINLANIYOR

Şadi Aydın, konuyla ilgili son paylaşımında, “Dün, Atatürk Üniversitesi’nin bilimsel makalemize uyguladığı sansür ve karartma haberinden sonra dergi editörlüğü başka bir skandala imza attı. Bu sabah dergi editörlüğünden bir e-mail aldım. Mesajda makalemin kabul kararının sehven verildiği yazılmıştı. Halbuki durum hiç de öyle değildi. Makale, önce tarafsız hakemlere gönderilmiş ve olumlu hakem raporlarından sonra editörlük tarafından yayımlanma kararı verilmiştir. Türkiye’ye bilim, sanat, düşünce, özgürlükler, hukuk, adalet, insan hakları ve demokrasi bakımından bu haldeki üniversiteler mi çağ atlatacak? Sansür, karartma, dışlama ve ötekileştirmenin yuvası olmuş merkezler. Hem de Atatürk’ün adıyla kurulmuş bir üniversite.” ifadelerini kullandı.

 

Atatürk Üniversitesi’nden ‘bilimsel’ yayına sansür; önce yayınlayıp, sonra sildiler!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Dünkü yorumumu tekrar gönderiyorum.

    Hocam, adamlar bir tekme vurmuş sizi KHKlı yapmış. Yetmemiş bir tekme daha vurmuş ülkede yaşama şansınız elinizden alınmış. Zar zor bir şekilde yurt dışına çıkmışsınız. Dünyanın en prestijli burslarından birisi olan Humboldt bursunu ilmininin hakkı ile almışsınız. Yetmemiş bir Almanya’nın en en köklü üniversitelerinden birinde işe başlamışsınız. Yetmemiş bir de proje yapmışsınız. Sonra makalenizi Türkiye’ye göndermişsiniz. Bu ülke zaten sizin ve sizin gibilerin kıymetini bilecek olsaydı zaten bu kimseye bu sıkıntıları çektirmezdi. Hala neden Türkiye. Bu ısrarı anlayamıyorum. Almanya’da olsun başka ülkelerde olsun onlarca Q1 düzeyde dergi var. Unutun artık Türkiye’yi. Oradan artık bize fayda yok anlayın artık. Ne bekliyordunuz?
    Unutun ve geri dönüp bakmayın artık Türkiye’ye. Bu konuda dini örnek isterseniz İki cihan serveri Mekke’den Medine’ye hicret etti. Mekke’nin fethinden sonra geri Mekke’ye dönmedi. Sadece umre ve hac farizasını yerine getirmek için gitti ve Medine’ye geri döndü. Akademik örnek isterseniz Einstein Almanya’dan bizdekine benzer sebeplerden dolayı Amerikaya gitti. Naziler yenilip Almanya düzelince geri dönmedi.
    Türkiye’deki mazlum ve masumlar hariç artık Türkiye unutulmalı ve yeni yerlede hayata tutunmaya çalışılmalı. Namerde ve namerde yalakalık edenlere minnnet edilmemelidir.
    Not: Ben de bir akademisyenim.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin