HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Türkiye Cumhuriyeti’nin “Tayyibistan”a dönüşmesinden bu yana ülke çok değişti. İşini doğru ve dürüstçe yapanların hapislerde çürütüldüğü, hırsızların, dolandırıcıların ve yalakaların mevki ve servet sahibi olduğu bir ülke oldu burası. En çok hakaret savuran isim olan Erdoğan, en çok kötülüğe bulaşana en fazla prim veren İslam lideri…
İşlerini uzman bir kadroyla ve ortak akılla yapma iddiasıyla gelenler, bu ülkeyi CHP’nin tek parti dönemini mumla aratacak bir duruma düşürdü. Cehaletinin önüne engel olarak gördüğü isimleri ve kesimleri birer birer tasfiye etti.
İstiklal Savaşı’nın başlangıcında ülkenin işgalden temizlenmesinde önemli katkıları bulunan Demirci Mehmet Efe’nin mottosu var. “İdare ya ilimle olur ya zulümle, bende ilim yoktu, öbürüyle işlerimi yürüttüm” sözü günümüze ışık tutuyor.
Demirci Mehmet Efe’nin bugün yaşayan sembolü olan şahıs, ülkeyi aynı felsefeyle yönetiyor. Deprem bölgesinde her enkazın başında feryatlar göğe yükselirken yöneltilen her eleştiriye hakaretle cevap veriyor.
“Terbiyesiz, terbiyesizliğini bırakmaz. Çıkmış bir tanesi ‘Kızılay nerede’ diyor. Be ahlaksız, be namussuz, be adi… Günde yaklaşık 2.5 milyon insana Kızılay yemeğini ulaştırıyor. Böyle vicdansızlık olur mu?”
KORKUYU DEVAM ETTİRMEK İÇİN YAPIYOR
Toplumda yükselen feryatları, bu üslupla bastırmaya çalışan Erdoğan, bir kişiyi muhatap almış gibi görünüyor. Esas amacıysa, milleti korkutup tepkiler büyümeden sindirmek.
Erdoğan, sadece kendi bağırıp küfrederek susturma yöntemine başvurmuyor. Halka resmi olmayan kanallardan da baskı yapıyor. Bu havayı, yandaş çetelerle ve hapisten çıkardıkları mafya liderleriyle hakim kılmak istiyor.
Yargıyı, bir silah gibi kullanması yetmedi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın koluna girmesi bu fotoğrafı tamamlamak içindi.
Her yola başvurarak, bu ülkenin yargısını, polisini, askerini kullanarak iktidarlarını devam ettirmek isteyenlerin bu yolu bırakacaklarını sanıyorsanız yanlış düşünüyorsunuz. Bunların Demirci Mehmet Efe’den daha farklı bir yönetim tarzının olmadığından emin olun.
TUĞBA ÖZAY VE KHK’LILARIN GAYRETLERİ
6 Şubat depremi, bu ülkede ezberleri hayli bozdu. Deprem bölgesine ilk yardıma koşanlardan olan KHK’lı astsubay Mazlum Hattuza, Beştepe Sarayı’nın emirlerine uyarak askeri kışlaya hapseden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, “terörist” yaftası vurarak ordudan attıklarından idi. Hattuza ve arkadaşları 8 kişinin enkazdan sağ çıkarılmasını sağladı.
KHK’lı Astsubay Mazlum Hattuza, yorumsuz pic.twitter.com/LeRBcK6V7G
— 𝙷𝚄𝙼𝙰𝙽𝙸𝚂𝚃 (@huemanistche) February 17, 2023
Kendisine özel hazırlanan sahne ortamında deprem bölgesine gidip gezen Erdoğan, bölgenin tablosunu yansıtamaz. Felaket bölgesini ancak Mazlum Astsubay ve öteki gönüllüler yansıtabilir.
Manken Tuğba Özay, günlerden bu yana bölgede çabalayan gönüllülerden birisi. Arkadaşlarıyla beraber, birkaç kişiye yardım eli uzatabilmek amacıyla koşturuyor:
Depremin vurduğu Hatay’daki Tuğba Özay yandaş kanalların göstermediklerini gösterdi: “Kendi vatandaşım için ben çadır dileniyorum, erzak dileniyorum. Böyle bir sistem var mı ya! Ekranlara çıkıp şov yapmakla olmaz bu işler.” pic.twitter.com/ORmrRDX4rJ
— 23 DERECE (@yirmiucderece) February 21, 2023
“Çadır dileniyorum, böyle bir şey olabilir mi. Kendi vatandaşım için çadır, erzak dileniyorum. Böyle bir sistem var mı? Günlerdir kendimi tutuyorum ama bu yaşamak değil.”
ERDOĞAN, KIZILAY’I PARA TRANSFER ÖRGÜTÜNE DÖNÜŞTÜRDÜ
Ülkenin bütün kurum ve kuruluşlarını yıkan veya içini boşaltan Erdoğan yönetimi, bir asırdan fazla zamandır her türlü felakette yardıma koşan Kızılay’ı da aynı akıbete uğrattı. Dünya çapında hizmetleriyle tanınan bu kuruluş, son yıllarda para transfer aracı olarak kullanılıyor.
Hesap vermeyeceklerinden emin olduklarından bunu gizlemeye bile çekinmiyorlar. Kızılay, Erdoğan’ın evlatlarının ABD’de yaptırdığı gökdelene para aktarmak için kullanılır oldu.
Asli fonksiyonundan uzaklaştırılıp kara para aklama aracına dönüştürülen Kızılay, uluslararası akreditasyonlardaki konumunu da kaybetmek üzere.
Deprem bölgesinde Kızılay şemsiyesi altında faaliyet gösteren AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Sait Akay’ın, gelen 9 yardım TIR’ından 6’sını “yağmalandı” raporu tutup iç ettiği konuşuluyor.
“Yağmalanan” kolilerin başka bir ortamda para karşılığı satıldığına ilişkin bilgiler yargıya taşınmış durumda. Bir şey çıkacağını düşünenler muhtemelen saflık yapıyorlar.
ERDOĞAN’A YAKIŞAN MAKBUL VATANDAŞ
Bütün bunlar yaşanırken, Erdoğan’a yalakalık yapmaktan başka özelliği olmayan tiplerin hızlı yükselişi ve küstahlıklarıysa sınır tanımıyor.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, ırkçılığa varan yaklaşımlarıyla tanınan bir yerel yönetici. Söylediği pek çok şeyi onaylamayı bırakın kınamak gerekiyor.
Tanju Özcan, dün Belediye Meclisinde deprem bölgesine yardım yapmayı onaylatmak istedi. Buna AK Parti ve MHP’liler onay vermedi. AK Partili Meclis üyesi Hacer Çınar, sadece “Hayır” oyu kullanmakla kalmadı, Başkan Özcan’a hakaretler saydırıp su şişesi fırlattı.
Gerçeğin ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.İşte AKP’li Hacer Çınar. Disipline gitmem,partiden ihraç olmama sebep provakör… İşte gerçek yüzü.hakaret ve küfürleri bu sefer kayda geçti. Ayrıca Depremzedeler için olağanüstü toplanan mecliste HAYIR oyu veren AKPli üyeleri kınıyorum. pic.twitter.com/U0AKfuAc32
— Tanju ÖZCAN (@tanjuozcanchp) February 21, 2023
Hacer Çınar, sadece 3 su şişesi fırlatmadı. Başkan Özcan’a, “ahlaksız”, “pislik adam” gibi çirkin sözler sarf etti. Balık baştan kokar sözünü haklı çıkarır gibiydi. Liderinin, “namussuz, adi, ahlaksız” incilerini döktürdüğü günde, Çınar da bu çirkinlikleri sergiledi.
Peki kim bu Hacer Çınar?
Daha 6 yıl önce temizlik görevlisi olarak bir kamu hastanesinde işe başlatıldı. Eli hiçbir temizlik malzemesi görmeden iktidarın işçi sendikası Hak-İş’e bağlı Hizmet İş Sendikası Müdürlüğüne atandı.
Hacer Çınar’a sihirli bir el değdi. Hızla bahtı ve önü açıldı. 8 Mart 2016 Dünya Kadınlar Günü’nde, kürsüden Erdoğan’a yazdığı mektubu okudu.
İslam dünyasının Erdoğan’a ihtiyacı olduğunu söyleyen sendika temsilcisi, “Allah’ım, benim ömrümü ona ver” diye seslendi. “Ömrüm size helal olsun cumhurbaşkanım” diyen Çınar’ı, Erdoğan gözyaşı içinde dinledi.
Erdoğan’a bu övgüleri dizen dünün Hacer Güngör’ü, bugünün Hacer Çınar’ı için bundan sonrası daha kolay oldu. Hizmet-İş’in gülü Hacer Çınar, geçtiğimiz yerel seçimlerde AK Parti’den Bolu Belediye Meclis üyesi seçildi. İki görevi birlikte yürüttü.
İslamcıların mizah yeteneğini sergileyen Misvak dergisi sosyal medya hesabından Hacer Çınar’ın çirkin hareket ve hakaretlerini, “Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan deprem üzerinden kirli siyaset yapınca meclis üyesi Hacer Çınar tarafından kafasına su şişesi yedi” yorumuyla verdi.
Kahramanmaraş merkezli depremi, iktidar yanlıları, “Asrın felaketi” olarak nitelendiriyor. Aslında asrın felaketi, Erdoğan’ın ta kendisi oldu.