Ana Sayfa Dünya Aslı varken taklidine oy yok

Aslı varken taklidine oy yok

Merkel hükümetini teşkil eden üç parti Bavyera eyalet seçimlerinde hezimete uğradı

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Bavyera (Bayern), Almanya’nın 16 eyaletinden biri. 7 milyona yakın seçmen 14 Ekim Pazar günü Bavyera Meclisi’nde (Landestag) kendilerini 2023 senesine kadar temsil edecek milletvekillerini belirlemek için sandık başına gitti.

Sandıktan çıkan ilk neticelere göre federal hükûmeti teşkil eden üçlü koalisyon seçmenden şiddetli bir tokat yedi.

1957’DEN BU YANA BİR İLK: CSU İKTİDARI KAYBETTİ

Hristiyan Demokratlar (CDU) seçime girmese de iki ortağı Hristiyan Birlik (CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) seçmenin karşısına çıktı.

Yüzde 35,5 oy alan CSU bir evvelki seçime kıyasla yüzde 12’den fazla oy kaybetti. Bu kayıp 1957’den beri devam eden “iktidar” imtiyazının da CSU’nun elinden alınması manasına geliyor. CSU iktidarda olduğu halde ciddi oranda oy kaybetti..

CSU, 2013’te yapılan son eyalet seçiminde yüzde 47,7 oy oranıyla 180 sandalyeden 101’ini kazanmıştı.

SPD de yüzde 11’e yakın geriledi ve yüzde 10 oy alabildi. Seçimin sürpriz partisi Yeşiller (Die Grünen) oldu. Çevreci ve liberal görüşlere sahip Yeşiller’in oy oranı yüzde 10 artarak yüzde 18,5’e yükseldi. Yeşiller adına tarihî bir zafer.

AfD İLK SEÇİMDE YÜZDE 11 OY ALDI

Bavyera’da ilk defa seçime giren Hür Seçmenler (Freie Wähler) ile Almanya için Alternatif Partisi (AfD) yüzde 11 civarında bir oy oranına ulaşarak en az Yeşiller kadar dikkat çekici bir başarıya imza attı.

Hür Demokrat Parti (FDP) oylarını yüzde 1,7 artırsa da seçim barajı olan yüzde 5’i ancak geçebildi. Sol Parti (Die Linke) oylarını artırmasına rağmen baraj altında kaldı.

İlk hesaplamalara göre Bavyera Meclisi’nde CSU 79, Yeşiller 40, Hür Seçmenler 25, AfD 24, SPD 21 ve FDP 11 sandalye kazandı.

MUHAFAZAKÂR SEÇMENİN KALESİ

Almanya’nın güneyinde, Avusturya ve İsviçre ile kara hududunda yer alan Bavyera’da katolik nüfus ekseriyeti teşkil ediyor. Bölgedeki seçmen profili Orta ve Kuzey Almanya’ya kıyasla daha muhafazakâr.

Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “açık kapı” siyasetine en fazla itirazın yükseldiği eyaletlerin başında gelen Bavyera’da CSU 61 senedir tek başına iktidardaydı.

Ancak 2013 senesinde kurulan ve ırkçı beyanları ile dikkat çeken AfD eyalette oylarını artırmaya başlayınca CSU da telaşlandı. Partide ırkçı beyanlar giderek öne çıkmaya başladı.

DEVLET BİNALARINA HAÇ İŞARETİ ASILDI

Eyalette Hristiyanlığın kutsal saydığı haç işaretini resmî dairelere asmak mecburi hale getirildi. CSU üyeleri arasında bile uygulama devletin tarafsızlık ilkesine gölge düşüreceği için itirazlar yükseldi.

Merkel hükûmetinde İçişleri Bakanlığı vazifesini ifa eden Horst Seehofer, AfD’ye mağlup olmamak için sınırı göçmenlere kapatacağını açıklamış, hükûmet krizin eşiğinden dönmüştü.

Seehofer’in, “İslam, Almanya’ya ait değildir.” sözüne ortağı Merkel, “İslam, Almanya’ya aittir.” diyerek cevap vermişti.

SEÇMEN HEPSİNİ TERAZİYE KOYDU

Neticede kanunlar, beyanlar ve diğer vaatleri bir arada değerlendiren seçmenlerin bir kısmı “ırkçılığı müdafaa eden, göçmenliğe karşı” duran ve bunu saklama ihtiyacı hissetmeyen AfD’ye meyl etti.

CSU’ya bir nevi “aslı dururken, taklidine niye oy vereyim?” mesajı verildi.

Koalisyonun diğer ortağı SPD ise kendi seçmenini büyük ölçüde kaybetti. SPD seçmeni, sosyal-demokrat çizgiye sahip partisinin Seehofer’in göçmenleri “bütün meselelerin anası” şeklinde tarif eden yaklaşımına göz yummasına tahammül edemedi. Hayal kırıklığı ile yeni arayışa girdi…

SPD’den uzaklaşan seçmenin ekseriyeti Yeşiller çatısı altında toplandı. Yeşiller’in oy artışı ile SPD’nin oy kaybı neredeyse denk. CSU seçmeninin bir kısmı da AfD’yi yeni adres olarak görüyor.

MERKEL’E ZAYIF NOT VERİLDİ

Eyalet seçimi federal hükûmetin güven oylamasına dönüştü. Seçmenin mesajı sadece Bavyera’yı değil Berlin’deki hükûmetin tarz-ı siyaseti üzerinde tesirli olacak.

AfD’nin oylarındaki artış 2017 senesinin eylül ayında yapılan Federal Meclis (Bundestag) seçiminde aldığı yüzde 13’e yakın. Demek ki bu partinin yüzde 13 ila yüzde 17 arasında bir potansiyeli var.

Merkel muhtemelen bu saatten sonra “açık kapı” siyasetini rafa kaldıracak, bunun yerine daha seçici ve kontrollü bir göçmen siyaseti takip etmeyi tercih edecek.

Zira halkın yüzde 20’ye yakınında memnuniyetsizlik sandığa aksetti. Anketlerdeki gerileme birebir teyit edildi.

YEŞİLLER UMUT OLDU

Almanya’da seçmenler meydanı ırkçılara bırakmamak için iktidardaki partilerden umduğunu bulamayınca Yeşiller, FDP ve hatta Hür Seçmenler etrafında kenetleniyor. Merkez partilerin eridiği bir dönemde alternatif partiler içinde liberal, çevreci ve özgürlükçü görüşlere sahip olanların yükselişe geçmesi bir nevi dengeleme vazifesi üstleniyor.

Aksi takdirde meydanı tamamen boş bulan AfD’nin yüzde 30’a doğru ilerlemesi işten bile değil.

Bavyera’da hiç bir parti tek başına iktidar olamayacağına göre muhtemelen CSU ile Yeşiller’in koalisyonu kurulacak.

Başbakan Markus Söder’in Yeşiller ile koalisyona sıcak bakmaması koalisyon müzakerelerinde tarafları ciddi zorluklar beklediğini gösteriyor.

Aşırı milliyetçi, ırkçı ve muhafazakâr dalganın Avrupa’da giderek yükseldiğini teyit eden seçmen davranışı Bavyera seçiminde de müşahede edildi.

Çare ılımlı siyasete inanan herkesin ittifakında mahfuz…

BAVYERA’DA HANGİ PARTİ, NE KADAR OY ALDI*?

Hristiyan Sosyal Birlik (CSU): 35,5 (-12,2)

Yeşiller (Die Grünen): 18,5 (+9,9)

Hür Seçmenler (Frei Wähler): 11,5 (+2,5)

Almanya İçin Alternatif (AfD): 11 (+11)

Sosyal Demokrat Parti (SPD): 10 (-10,6)

Hür Demokrat Parti (FDP): 5 (+1,7)

Sol Parti (Die Linke): 3,5 (+1,4)

Diğer (Sonstige): 5 (-3,7)

(*)Almanya’da 16 eyaletten biri olan Bavyera’da 14 Ekim 2018 Pazar günü yapılan seçimin resmi olmayan ilk sonuçlarıdır. Parantez içindeki oranlar 2013 seçimine göre değişen oy oranlarıdır. AfD ile Hür Seçmenler ilk kez girdikleri seçimde büyük başarı elde etti.

1 YORUM

  1. Murat
    2008-2013 CSU ve FDP koalisyon hükümeti vardi. Dolaysiyla 61 senedir tek basina iktidardaydi dogru degil. 1947-1950, 1966-2008 ve 2013-2018 de CSU tek basina iktidardaydi. 1962-1966 yilinda ise tek basina iktidar olabilecek iken Bayernpartei (BP) ile koalisyon kurdu.