Eski TBMM Başkanı, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TV5’te yayınlanan 4. Güç programında Hasan Basri Akdemir ve Mustafa Deniz’in sorularını cevapladı.
Artan fiyatlar, öğrencilerin yurt ve kira sorunu ve hayat pahalılığı ile ilgili açıklamalarda bulunan Arınç, öğrencilerin yurt ve kira sorunu ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı. Arınç, “Eyvah, dindarların gazabından korkmak lazım, işlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıkları zaman ne aslandı ne kaplandı hiç birisini dinlemez bu insanlar” ifadelerini kullandı.
LAİKLİK TARTIŞMASI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve AKP eski Milletvekili Resul Tosun’un laiklik üzerine tepki çeken sözleri hakkında ise “Bu kimseye yaramaz. Ne bu tartışmayı başlatanlara yarar ne bunların temsil ettikleri kurumlara yarar. Sadece mevcut kamplaşmaların karşı karşıya gelişlerin ayrışmacı bir siyaset takip etmenin daha da keskinleşmesine yarar. Kaldı ki bu bireysel bir iki konuşmayı, böyle bir tartışmanın büyütülmesi için de çok önemli görmüyorum. Resul Tosun Bey’i de çok yakından tanırım. Eski bir yazardır, Yörünge dergisini çıkartmıştır, Meclis’te bir dönem birlikte bulunduğumuz bir arkadaşımızdır. O günkü konuşma çerçevesinde inanın ne söylediğine de bakmadım, gazetelerde yazılanlara dikkat ettim. Sayın Diyanet İşleri Başkanı da bir süredir bir tartışmanın içerisinde. İkinci defa atandığına göre o da bu tür konuşmalar yapmanın uzağında kalacaktır diye tahmin ediyorum.” diye konuştu.
Bülent Arınç şunları söyledi:
“Bakın siyasetten kalan bir tecrübemi söyleyeyim. Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz.
Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din iman vatan millet bunlar bir kenarda durur onlara saygısını eksik etmez ama değer yargıları tamamen değişebilir.
88 yılında ilk defa hacca gidiyordum. Bütün kafilemiz havalimanına geldi. Dediler ki ‘Vizelerin bir kısmı yetişmedi sizi bir gün veya en fazla iki gün İstanbul’da misafir edeceğiz.’ Ben eşimle beraber anlayışla karşıladım ama kafiledeki insanlar o kadar büyük tepki gösterdiler ki ağızlarından küfürler çıkmaya başladı. ‘Siz ne yapıyorsunuz’ dedim. ‘Ben anlamam nasıl vizeler gelmemiş, neden ertelenmiş, bizi mi kandırdılar?’
Ondan sonra koktum ve dedim ki ‘Eyvah, dindarların gazabından korkmak lazım’ işlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıkları zaman ne aslandı ne kaplandı hiç birisini dinlemez bu insanlar.
Biz 2002’de iktidara geldiğimiz zaman siyaset bu durumdaydı. Millet siyasetin dip yaptığını görüyor siyasetçiden kaçıyordu. Öyle bir ortam bizim işimize yaradı. 2020 tüm varlığımızı ortaya koyduğumuz ve milletin bizi kabullendiği bir dönemdi ki 20 yıldır devam ediyor.”