HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Türkiye yeni bir döneme hazırlanıyor. Birilerinin gücü yeterse bırakın dünü bugünü mumla arayacağımız bir dönem kapıda. Genel ahlaka uymayan, yasalarla da suç sayılan eylemler sahnelenerek toplumun sinir uçlarıyla oynanıyor. Hazırlığı yapılan altyapının adını siz koyun.
Türkiye’de “şaşırtıcıdan” öte gelişmeler yaşanıyor. Ülkeyi şeriatın temel ilkelerine göre dizayn etmeye çalışma yolunda adım adım ilerleyen yönetim, eğer sokakta uluorta cinsel ilişkiye girenleri görmüyorsa, kokusu yakında çıkar. Altından ne çıkacağı aslında açık şekilde ortada duruyor demektir.
Son iki haftadan bu yana sokakta çıplak dolaşmalar, kamuya açık alanlarda cinsel ilişkiye girme olayları yaşanıyor. İlk pespayelik Ümraniye metroda yaşandı. Bu garip girişim tek bir olaydır diye düşünüldü.
Ardı arkası kesilmeyecek gibi. Hemen ardından Bebek sahilinde, sonra bilmem nerede görüldü ve sonra yayılmaya başlandı…
Nerede neler yapıldığını sıralayacak değilim. Şu bir gerçek ki, bu ülkede yaşıyorsanız ve biraz da Tek Adam’ın yönetim sistemini biliyorsanız bunun tek anlamı var; yeni bir oyun tezgahlanıyor.
Düşünün siz, “ahlaksızlığı özendiriyor” diye bu ülkede konserler iptal ediliyor, parkta yoga yapanlar CİMER’e şikayet ediliyor ve engelleniyorsa, uluorta cinsel ilişkiye girenlere ses çıkarılmıyorsa bunun altında başka şeyler aramak gerekiyor.
Orta yerde oluşan tablo aşağı yukarı şöyle oldu. Sahilde ya da başka umuma açık bir alanda cinsel ilişkiye girilebilir, sokakta çıplak dolaşılabilir, ama ahlak bozduğu için konserler yasaklanır.
Bu pespayelikler, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Süleyman Soylu’nun, taciz videoları çekenleri, “Selfi çekiyor ne var bunda” demesiyle arttı. Anlaşılan o ki, Soylu bu açıklamayı bir şeyin önünü açmak için yaptı.
Yapılmak istenenin ne olduğunu anlamakta zorlananlar, “Biz şeriat getirecek sanıyorduk, meğer sapıklık, rezillik getirmek istiyorlar” yorumunu yaptı.
Durun hele! Öyle hedeften sapma falan yok. İleri bir adım atılması için birkaç adım geri gidilor.
Akıl hastası olmayan biri sokakta cinsel ilişkiye girilmeyeceğini bilir ve ona göre hareket eder. Sokakta bu tarz bir eyleme girişmeyi dinsizlik-dindarlık ya da laiklik-şeriat bağlamında dahası çağdaşlık-yobazlık gibi kavramlar üzerinden tartışmak mümkün değil. Böyle bir hareket genel ahlaka aykırı olduğu gibi yasalara göre de suç.
Şurası muhakkak. Bu ülkede her ne yapılıyorsa yapılsın bir merkezde planlanıp hayata geçiriliyor. Hele bu (basma kalıp tabirle söylemek gerekirse) düğmeye basılmış gibi yapılmaya başlanmışsa mutlaka altında başka bir şey arayın.
Düşünün en basit bir hak arama eylemi yapmak isteyenler daha sokağa adım attığı anda yaka paça edilip gözaltına alınıyorsa, öte yanda Kadıköy gibi insanların yoğun olduğu bir bölgede onlarca kişi, “Biji serok Apo” sloganları atarak yürüyorsa, bunu iktidarın özgürlükçü yaklaşımıyla izah edemezsiniz.
PKK Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan için bugün Kadıköy’de bir grup, destek yürüşü yapıp sloganlar attı. pic.twitter.com/0bJ3PWrmR0
— ibrahim Haskoloğlu (@haskologlu) June 12, 2022
Abdullah Öcalan lehine slogan atanlar planladıkları yürüyüşü yaptıktan sonra polis, grubu dağıtmaya kalkıyorsa burada gösterilmek istenen başka bir şey var.
Aynı Kadıköy’de, üç beş öğrenci konser ve festival yasaklarını protesto etmek amacıyla kendilerince alternatif festival düzenleyip dans etmeye kalktığı aynı polisler anında müdahale etti.
AKP'nin keyfi konser ve festival yasaklarını Kadıköy'de alternatif bir gençlik festivaliyle protesto etmek isteyen üniversite öğrencilerine polis engeli ve tokatı sonrası çok sayıda gözaltı… pic.twitter.com/H33sMCbhpi
— Ş𝐎𝐑𝐄Ş 𝐒𝐄𝐕𝐄𝐍 ➐ 🦜🦜🦜🦜🦜🦜𝐂𝐎𝐍𝐀𝐆☆☆☆☆☆ (@Sores1SevenHDP) June 12, 2022
Bölge aynı bölge, emri veren polis şefleri aynı polis şefleri. Birinde yürüyüşe sonuna kadar izin verip sonrasında müdahale ediyor, öbüründe daha ilk öğrenci dans etmeye başladığında derdest ediliyor.
Birinde toplumun belli bir kesim üzerinde nefret yoğunlaşmasını sağlamak için sergilenmek istenen bir tablo var. Diğerindeyse özgürlüklere tahammülsüz yönetim anlayışının alıştığımız yaklaşımı var.
Öcalan lehine slogan atıp yürüyüşün yapıldığı eylemi belki HDP’liler organize etmişti. Ancak, yürüyenlerin önemli bir kısmı “siviller” idi. Muhtemelen bu “siviller” yürüyüşün en ateşli isimleriydi.
Sokak ortasında ilişki, çıplak dolaşmalar bir tarafta öbür tarafta, Türkiye’nin en merkezi yerlerinden birinde “Biji serok Apo” sloganları… Sosyal medyada ırkçı troller bir yanda, öte yandaysa cüppeli sarıklı tipler sokakta tekbirler getirerek yürüyor.
Evet bunda ekonomik krizin yol açtığı sosyal savrulmaların payı muhakkak. Ama Türkiye’nin yönetim mantığını bilenler, bunun sadece ekonomik krizle izah edilemeyeceğinin farkındalar.
Birileri bilerek ve isteyerek toplumun sinir uçlarıyla oyuyor. Altından sadece iktidarın seçim malzemesi mi çıkacak, yoksa yeni proje için zemin hazırlığı mı?
Bilinçli bir senaryo sergileniyor.
Bu tür çirkinlikler daha uluorta yapılır hale getirildikten sonra, “Ahlak elden gidiyor” diye birileri ortalığı ayağa kaldıracak.
Yaşananların altından Suudi Arabistan’daki “Mutavva” benzeri “insanları günahtan men etme ve fazileti yüceltme” adı altında uygulanan ahlak polisi getirilmek istenirse, ya da İran’da Devrim Muhafızlarının ahlak uygulayıcısı olarak bilinen “Naja” yapılanması getirilirse şaşırmayın.
Büyük eylemler her zaman tertip işidir hatırlayın.
Bakiyorum, Arabistan modeli ahlak polisinin gelecegine iliskin hicbir bilgi yok elimizde. Güpegündüz cinsel iliskiye girenler sayesinde yazarimiz böyle bir koku almis, ardindan keyfi konser yasaklari, HDPlilerin yürüyüsü meselesi de eklenerek haber (!) baya ciddiye alinmasi gereken bir hacme ulastirilmis. Sonlara dogru bi bakiyorsunuz, ahlak polisi gelirse sasirmayin uyarisi. Iyi sasirmam, sen yazdin ya, artik sasirmam icin bir neden kalmadi.
28 şubat öncesi sahnelenen şeylerin benzeri sahneleniyor. Delilikle vs ile açıklanmaz bu olaylar. Belki yapmaya çalıştıkları chp gelirse her yerde bunlar olur diyerek korkutarak seçmeni konsolide etmeye çalışmak belki de dediğiniz gibi bir takım yasalara ön hazırlıktır. Belkide akp ve mhplilerin çocuklara tecavüzlerini perdelemedir.