Belçika merkezli Stand Up For Europe’un; Kültürlerarası Dialog Platformu (Intercultural Dialogue Platform), Youth European Federalists ve European Association for Local Democracy (ALDA) partnerlerinin ortaklığıyla 26 Haziran Çarşamba günü Brüksel’de düzenlenen etkinlikte Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri ve sonrası konuşuldu.
Panele, Avrupa Parlamentosuna seçilen en genç vekillerden Hollandalı Anna Strolenberg ve Avrupa İklim Politikası Uzmanı, 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Belçika’daki Volt partisinin baş adayı Suzana Carp katıldı. Etkinlikte önce Avrupa Parlamentosu seçim sonuçları masaya yatırılırken sonrasında vekillerin seçime ve sonrasına dair görüşleri alındı.
28 yaşında Avrupa Parlamentosu milletvekili seçilen Anna Strolenberg, Parlamento’da Yeşiller grubunun çoğunluğun bir parçası olmasının önemli olduğunu, kendi ajandaları için merkez siyasetle çalışmanın gerekli olduğuna dikkat çekti. Yeşiller grubunun Avrupa genelinde bir önceki seçime göre ciddi kayıp yaşadığını kabul eden Strolenberg, işlerinin kaybedilen 18 koltukla daha zor olduğunu belirtti.
Hollanda’da Volt partisinin Parlamento’ya gönderdiği iki vekilden biri olan Strolenberg, kendileri için zorlu geçen seçimin ardından seçilmeyi başarmış ve Hollanda’daki aşırı sağdan bir koltuk çalmayı başarmıştı.
“AŞIRI SAĞ SANILDIĞI KADAR GÜÇLÜ BİR SES DEĞİL”
Belçikalı vekil adayı Susana Carp, aşırı sağın birçok ülkede oyunu artırarak ciddi bir tehdit haline geldiğini kabul ederken bazı ülkelerde de aşırı sağa karşı bir tepkinin de olduğuna ve oy kaybı yaşadıklarına dikkat çekti. Carp, ayrıca aşırı sağ parti ve gruplar arasında özellikle Ukrayna savaşındaki fikir ayrılıkları sebebiyle bir bölünme olduğunu belirtti, seslerinin sanıldığı kadar yüksek olmadığını ifade etti.
AP vekili Anna Strolenberg, aşırı sağın kendi içinde problemleri olduğunu, bölündüklerini ve birbirleri ile kavga ettiklerine dikkat çekerken diğer taraftan kendi ülkesi Hollanda’da Geert Wilders önderliğindeki hareketin normalleştiğini belirtti. Geçmişte Hollanda Mülteci Konseyi’nde çalışan Strolenberg, özellikle aşırı sağın mülteci ve göçmenlerle ilgili söylemlerinin Hollanda’da normalleştiğine dikkat çekti.
Strolenberg, aşırı sağın gençlerden de ciddi oranda oy aldığının farkında olduklarını, özellikle bu partilerin sosyal medyada diğer partilerden daha aktif olduğunu dile getirdi. Progressive bir hareket olarak sosyal medyada aşırı sağdan daha aktif olmaları gerektiğini söyleyen genç vekil, gençlerin politikaya katılımı ile ilgili de fikirlerini paylaştı.
“BİZİM PARTİMİZDE AYRI BİR GENÇLİK ORGANİZASYONU YOK”
Belçika gibi bazı ülkelerde oy kullanma yaşının 16’ya indirilmesinin pozitif bir gelişme olduğunu belirten Strolenberg ayrıca kendi partisi Volt’ta ayrı bir gençlik yapılanması olmadığını, gençlerin partinin merkezinde yer aldığını söyledi. Diğer partilerdeki gençlik oluşumlarını da eleştiren vekil bunun gençlerin siyasete aktif katılımının önünde bir engel olabileceğine dikkat çekti. Yeni seçilen AP Milletvekili, göç ve sığınma politikalarının yanısıra basın özgürlüğü ve tarım konularının da temel öncelikleri olacağının altını çizdi.
İki siyasetçi yeşil ajandanın hala çok önemli ve gerekli olduğunun altını çizerken AB’nin Çin gibi ülkelere karşı daha rekabetçi ve daha az bağımlı olmasının buna bağlı olduğunu, Avrupa’nın daha fazla geri̇ dönüşüm yapması ve daha fazla sürdürülebi̇li̇r politikalar gütmesi gerektiğini söylediler. Macaristan’ın önümüzdeki 6 aylık süreçte AB dönemsel başkanlığını yürütecek olması ile ilgili de Konsey’deki veto hakkının Avrupa Parlamentosu’nun güçünü zedelediğini belirttiler. Veto hakları da dahil olmak üzere AB genelinde reforma ihtiyaç olduğunu belirten Volt üyeleri, her ne kadar Parlamento’da çoğunluğun hala merkez siyasetin elinde olsa da bu reformları gerçekleştirmenin zorlu bir süreç olduğunun altını çizdiler.
IDP, 7 BAŞLIKTA BEKLENTİLERİNİ AKTARDI
Panelde ayrıca Kültürlerarası Dialog Platformu’nun seçimin hemen ardından 10 Haziran’da yayınladığı Pozisyon Belgesi katılımcılar ile paylaşıldı. “İnsan hakları, sosyal kapsayıcılık ve demokratik değerleri destekleyen bir sivil toplum kuruluşu olarak IDP -Kültürlerarası Diyalog Platformu- 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonucuyla temelden ilgilenmektedir.” denilen metinde IDP, 7 temel alanda politika yapıcılardan beklentilerini paylaştı.
Demokrasi, İnsan hakları, Cinsiyet eşitliği, Sosyal kapsayıcılık ve uyum, Hoşgörüsüzlükle mücadele, Sivil katılım ve Uluslararası dialog konularında 7 farklı başlıkta aktarılan 33 maddede Avrupa Parlamentosu’ndan, AP üyelerinden ve diğer politika yapıcılardan, tüm vatandaşlarının çeşitliliğini ve değerlerini yansıtan demokratik, kapsayıcı ve eşitlikçi bir Avrupa’yı teşvik etmeleri istendi.