TR724 HABER | ERSAN AY
Avrupa Parlamentosu’nun salı günü Strazburg’da yapılan oturumunda Hollandalı vekil Tineke Strik, mültecilerin geri itilmesi ile ilgili Yunanistan Başbakanı Mitsotakis’e eleştirilerde bulundu. Tineke Strik, ”Temel değerleri sarsıldığı takdirde ortada korunacak veya savunulacak bir Avrupa kalmaz.” uyarısında bulundu.
Hollandalı vekil, Başbakan Mitsotakis’e Yunanistan-Türkiye sınırında yaşananları hatırlatarak “Burası Avrupa mı?” diye sordu. Mültecileri geri itenlerin ve hayatlarını tehlikeye atanların cezasız kalırken mültecileri korumaya çalışanların cezalandırılmasına, kriminalize edilmesine tepki gösterdi.
AP’de Yunanistan Başbakanı’na geri itme tepkisi
Avrupa bu mu Sayın Mitsotakis? https://t.co/Sns6DRiozq pic.twitter.com/aTkTEKaMgi
— Tr724 (@Tr724) July 7, 2022
Tineke Strik ayrıca delilleri örtbas etmenin bir işe yaramayacağı konusunda Mitsotakis’i uyardı. “Gerçekler BM’nin tüm ilgili organları, Avrupa Konseyi, kamu denetçileri, STK’lar ve araştırmacı gazeteciler tarafından defalarca kaydediliyor ve rapor ediliyor.” dedi.
Strik: Merak ediyorum bu Avrupa mı Sayın Başbakan?
Tineke Strik, AP oturumunda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: ”Yunanistan’a Birliğin temellerini savunması konusunda güveniyoruz: demokrasi, hukukun üstünlüğü, medya özgürlüğü ve ayrımcılık yapmama üzerine kurulu bir Avrupa. İnsan onuru ve sığınma başvurusu hakkı da dahil olmak üzere temel haklara saygı duyan bir Avrupa.
Ve merak ediyorum bu da Avrupa mı Sayın Başbakan? Sığınmacılar bu Avrupa’ya sizin ülkenizden girmeye çalıştığında hakları vahşi bir şekilde çiğneniyor. Türk sularına ve Türk toprağına itiliyorlar. Hatta göçmenler, diğer göçmenleri geri itmeye zorlanıyor ve mültecilerin hayatlarını tehlikeye atan sınır muhafızları ve maskeli adamlar cezasız kalıyor. Ama hayat kurtaranlar yargılanıyor.
Bu yüzden size soruyorum Bay Mitsotakis, bu Avrupa mı? En insancıl kampları kapatıyorsunuz ve sığınmacıları uzak ve kapalı sıcak noktalarda yaşamaya mecbur ediyorsunuz. Suriye ve Afganistan’dan gelen binlerce sığınmacıyı bunu yapamayacakları halde Türkiye’ye geri dönebilecekleri kurgusu ile yasal bir belirsizlik içinde bırakıyorsunuz. Ve statü kazanan şanslı mülteciler sokaklarda hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda. Diğer yandan, mültecilere yardım edenler kısıtlanıyor ve kriminalize ediliyor; medya dahil, sesini yükseltenler susturuluyor.
Ancak Başbakan, delilleri örtbas etmek işe yaramaz çünkü gerçekler BM’nin tüm ilgili organları, Avrupa Konseyi, kamu denetçileri, STK’lar ve araştırmacı gazeteciler tarafından defalarca kaydediliyor ve rapor ediliyor. Ve Avrupalı yargıçlar, AB sığınma yasasını ihlal ettiği için bu gerçeği kabul etmeyi reddediyor.”
Mitsotakis: Geri itmelere değil, Türk tarafının ileri itmelerine odaklanın
Yunanistan Başbakanı, Avrupa Birliği’nin 2016 yılının mart ayında Türkiye ile yapmış olduğu anlaşmayı hatırlatarak, Türk hükümetinin göçmenler konusunda kendileriyle iş birliği içinde olması gerektiğini söyledi. ”Türk tarafından gelen botlardan Türk yetkililerin haberinin olmadığını düşünmek safça olur.” dedi. Başbakan, 2020 yılının mart ayında Erdoğan hükümetinin mültecileri siyasi bir koz olarak kullandığına dikkat çekerek, Erdoğan’ın da tıpkı Lukashenko gibi mültecileri ‘silah’ olarak kullandığını çok iyi bildiklerini vurguladı. Geri itme iddialarını yalanlayan Başbakan, ülkesinin temel haklara tamamen saygılı olduğunu iddia etti ve Türk tarafını propaganda yapmakla suçladı. Mülteci kamplarına da değinen Başbakan, kampların mevcut durumunun bir önceki solcu hükümet dönemiyle kıyaslanamayacak şekilde iyileştirildiğini savundu.
Raporlar Mitsotakis’i yalanlıyor
Birleşmiş Milletler organları tarafından açıklananlar da dahil olmak üzere bugüne kadar yayınlanan birçok rapor Yunanistan’ın geri itmeler konusunda çok kötü bir sicili olduğunu ortaya koyarken, Başbakan inatla iddiaları reddetmeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Lighthouse Reports, Der Spiegel, SRF Rundschau, Republik ve Le Monde tarafından gerçekleştirilen ve aylarca süren ortak bir araştırmanın neticesinde ortaya çıkan raporda Yunan makamlarının mültecileri nasıl geri ittiği kanıtlarıyla sunulmuş ve Avrupa Birliği sınır teşkilatı Frontex’in Yunan makamlarıyla suç ortaklığı yaptığı belirtilmişti. Bu iddialar üzerine Frontex ciddi bir itibar kaybına uğramış, bazı çalışanların artık işe gitmeyi reddettiği ifade edilmiş ve son olarak Frontex Şefi Leggeri iddialar üzerine istifa etmişti.
Mitsotakis, geri itme iddialarını propaganda olarak nitelendirip reddetmesinin yanı sıra Türk makamlarını 2016 yılında AB-Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyor. Fakat Yunan sınır yetkililerinin Erdoğan rejiminin insanlık dışı uygulamalarından kaçan Türkiye vatandaşlarını da geri ittiği ve bu geri itilen insanların Türkiye’de tutuklandığı biliniyor. Yunan hükümetinin geri itme politikalarının kurbanı olan bazı Türk vatandaşları yaşadıkları ağır travmaları, Yunan yetkililerin uluslararası hukuka ve temel hak ve özgürlüklere aykırı uygulamalarını TR724’e anlatmışlardı.