AP, müzakereleri dondurmaktan yana: Ekonomik yaptırımlar olabilir [Mehmet Dinç, Strazburg’dan yazdı]

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 2005’te başlayan tam üyelik müzakereleri 11 yıl sonra geçici olarak dondurulma ile karşı karşıya. Avrupa Parlamentosu (AP), bugün müzakerelerin durdurulmasını oylayacak.

Oylamada müzakerelerin geçici süre ile dondurulması kararı çıkarsa, Gümrük Birliği ve ekonomik işbirliği anlaşmalarının tekrar gözden geçirilmesi gündeme gelebilir. Türkiye’nin AB’den her yıl aldığı 600 milyonluk yardım, AB fonları, mülteciler için verilen paranın gözden geçirilmesi veya dondurulması gibi ekonomik yaptırımlar masada.

AB-Türkiye ilişkilerinin tekrar rayına oturması için, OHAL’in kalkması, normalleşme süreci, yargının tekrar bağımsızlığına kavuşması, güçler ayrılığı, parlamentonun işlemesi gibi ön şartlar talepler arasında. Yani müzakerelerin yeniden başlaması, demokrasiye dönüşle mümkün olabilecek.

Türkiye’de temel insan hakları başta olmak üzere, güçler ayrılığı, ifade hürriyeti gibi konulardaki hukuksuzluklar, uzun süredir Avrupa ile sürtüşmelere sebep oluyordu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan tasfiyeler, gazetelerin, derneklerin kapatılması, gazeteci, öğretmen, savcı, kamu görevlisi 40 bine yakın insanın cezaevlerine gönderilmesi, sadece ‘darbeyle mücadele’ çerçevesinde değerlendirilmiyor.

Tartışmalar sonuca bağlanacak

Salı günü başlayan toplantılarda, Avrupalı parlamenterler Parlamento ile görüşlerini paylaşırken bugünkü oylama için bu tartışmalar temel oluşturacak.

Önergeyi kurula taşıyan Sosyal Demokratlar (S&D) grup başkanı Gianni Pittella 15 Temmuz’un ardından yaşanan toplu tutuklamalara ve görevden almalara dikkat çekerek politik olarak sert bir sinyalin gönderilmesi gerektiğini söyledi.  Pittalle, müzakereler dondurulsun fakat diyalog devam etsin, teklifinde bulundu.

İdam cezası kırmızı çizgi

AB’nin ve Avrupa Konseyi’nin en net kırmızı çizgisi idam cezası. İdamın tekrar gelmesi durumunda AB müzakerelerinin durması ve Avrupa Konseyi üyeliğinin düşmesi gündeme gelecek. AB grup liderleri ve Avrupa Konseyi yetkilileri bu konuda defalarca uyarıda bulundu. Bu sebeple, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn kırmızıçizgilerini sırlarken idam cezasının tekrar getirilmesinin ilişkileri durduracağı uyarısında bulundu.

Son günlerde müzakerelerin dondurulması teklifiyle gündeme gelen ve Türkiye’ye yapacağı ziyaret engellenen AB Türkiye raportörü Katı Piri, Türk halkının çok zor günlerden geçtiğini insanların korktuğunu söyledi. Piri, “Binlerce insan hapishanede, temel insan haklarının ihlal ediliyor, Türkiye’ye politik olarak sert bir cevap gönderilmesi gerek” ifadelerini kullandı.

Şanghay Örgütü’ne üyelik inandırıcı gelmiyor

Parlamentodaki genel kanaat, mutlaka Türkiye ile diyalogun devam etmesi yönünde. Diyalogun kesilmesi halinde Türkiye’nin yönünü tamamen Rusya ve Çin’e döneceğini düşünenler de var. Hıristiyan Demokratlar grubunun lideri Manfred Weber, Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girme projesine inanmadığını ifade etti. Gerekçe olarak da ekonomik sebepleri gösterdi. S&D grup lideri Pittella da aynı yönde fikir beyan etti.

İnsan hakları sorunları bariz

AP Türkiye Raportörü Katı Piri, Türkiye’deki hapishanelerde sahte isyan çıkarılarak 15 Temmuz’da tutuklananların katledileceğine dair iddiaların hatırlatılması üzerine de bu konuda endişeli olduklarını aktardı. “Bu yönde haberler görüyoruz. Endişeyle karşılıyoruz” diyen Piri, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye direktörü Emma Sinclair-Webb’in Türkiye’deki duruma dair Avrupa Parlamentosu’nda sunum yaptığını hatırlattı. Uygulanan kısıtlamalar nedeniyle hapishanelerde ne olduğunu öğrenmenin zor olduğuna dikkat çeken Piri, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’nin temaslarının ardından yazdırılan değerlendirmenin da açıklanmak için hala Türkiye’de bekletildiğini kaydetti.

Bir başka parlamenter Rebecca Harms ise, “Darbe girişimden sonra yaşanan, tutuklamalar, Kürt parlamenterlerin tutuklanması, Gülen Haraketi’ne yapılanlar, gazetecilerin tutuklanması kabul edilemez, ilişkiler dondurulmalı” dedi. Hristiyan Demokratlar üyesi Elmar Brok, Türkiye’nin önemli bir partner ülke olduğunu fakat demokrasinin değerlerine saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. Gazetecilerin siyasilerin tutuklandığını söyleyen Brok, artık farklı enstrümanların kullanılması, örneğin gümrük birliği veya ekonomik işbirliklerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

rebecca harms

AB değerlerine saygı

S&D grubundan Nikola Danti idam cezasının kabul edilemeyeceğini vurguladı. AB’nin sadece ekonomik bir topluluk olmadığını söylerken gümrük ve ekonomik işbirliklerin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Danti, “2004’te Türkiye raporu oylanırken müzakerelerin açılmasını istedik çünkü Türkiye, AB değerlerine saygı duyuyordu ama artık saygı duymuyor, kriterlere uymuyor. Diyaloga evet ama müzakerelere hayır” şeklinde konuştu.

AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn, “Ne yazık ki tablo çok kara. Türkiye uzun yıllardır AB’den uzaklaşıyor. Bu bir gerçeklik ve karşımızda duruyor. Burası demokrasinin kalbi. Türkiye’de demokrasiye ve insan haklarına saldırı var. OHAL ile birlikte hızla demokrasiden uzaklaşıldı. Avrupa’nın güveni kalmadı. AB’ye aday olan bir ülke AB değerlerine saygı göstermeli. Kırmızıçizgilerimizi birçok kere konuştuk, örneğin idam cezası 2004’de idam kaldırıldı 2016’da tekrar getirilmesi konuşuluyor” ifadelerini kullanıldı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin