Ana Sayfa VİDEO Ankara’dan sonra İstanbul; adım adım | Medyada Bugün

Ankara’dan sonra İstanbul; adım adım | Medyada Bugün

Bülent Korucu, “Medyada Bugün” programında dünya gündemi ve Türkiye’deki siyasi gelişmelere dair kapsamlı yorumlarda bulundu. Özellikle Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nin Bakü’de yapılmasını eleştiren Korucu, zirvenin anlamını ve etkinliğini sorguladı. Korucu, “Azerbaycan’ın devlet gelirlerinin yüzde 60’ı fosil yakıtlardan geliyor. Aliyev yönetimi, bu kaynaklara daha fazla yatırım yapmayı planlıyor,” diyerek, zirvenin çevresel krizle mücadele konusunda güvenilir bir zemin sunmadığını belirtti. Bu durumu, “2024 yılı, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olacak. Zaten en sıcak yılı yaşıyoruz,” sözleriyle pekiştiren Korucu, dünya genelinde etkisini artıran iklim krizine karşı güçlü bir eylem planı gerektiğini vurguladı.

Zirvenin kararlarına dair kamuoyundaki kuşkulara dikkat çeken Korucu, “İngiltere’de yapılan bir anket, toplumun sadece yüzde 19’unun zirvenin iklim değişikliğine dair önemli bir adım atacağına inandığını gösteriyor. İnsanlar umutlu değil,” dedi. Gelişmiş ülkelerin bu süreçte sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ifade eden Korucu, gelişmekte olan ülkelerin iklim krizinden en çok etkilenen kesim olduğunu ve daha fazla finansal destek talep ettiklerini belirtti. “Özellikle Hindistan gibi ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadelede mevcut fonun on kat artırılmasını istiyor. Bu rakam 1 trilyon dolara ulaşmalı,” diyerek, gelişmekte olan ülkelerin finansal yardımlara dair taleplerini aktardı.

Korucu ayrıca, Trump’ın yeniden başa geçmesi halinde iklim politikalarına yönelik radikal değişikliklerin gündeme gelebileceğini belirtti. “Trump ilk döneminde 2015 Paris Anlaşması’ndan çekilmişti. Zirvedeki Amerikan heyeti, Trump’ın gelmesi durumunda alınan kararların rafa kaldırılacağı ihtimaliyle ‘topal ördek’ pozisyonunda,” dedi. Korucu, Trump’ın kabinesini oluştururken seçtiği isimlerin de dikkat çekici olduğunu belirterek, iklim değişikliğiyle mücadelede Amerika’nın desteğinin bu süreçte ciddi bir belirsizliğe girdiğini ifade etti.

Programda, Amsterdam’da Ajax ve Maccabi Tel Aviv taraftarları arasında yaşanan olaylara geniş yer verildi. Maccabi taraftarlarının Filistin bayraklarını yırtarak ve Araplara yönelik hakaret içeren sloganlar atarak kışkırtıcı eylemlerde bulunduğunu belirten Korucu, “Amsterdam sokaklarında Filistin bayrakları indirildi, Araplara karşı aşağılayıcı ifadeler kullanıldı, İsrail ordusunu öven sloganlar atıldı. Bu eylemler açıkça bir provokasyondu,” dedi. Korucu, olayların ardından İsrail’in bu durumu “pogrom” olarak tanımlayıp Avrupa kamuoyunda destek kazanmaya çalıştığını söyledi ve ekledi: “Maccabi taraftarlarının kışkırtmaları üzerine şiddet olayları patlak verdi ve İsrail, bu durumu kendi lehine kullanmayı başardı.”

Türkiye’deki siyasi gelişmelere de değinen Korucu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın karşılaştığı zorlukları dile getirdi. Korucu, hükümetin muhalif belediyelere yönelik sistematik bir baskı politikası izlediğini ifade ederek, “İmamoğlu ve Yavaş, merkezi yönetimin engellemeleriyle karşı karşıya. Belediyelerin projeleri sistematik olarak onaylanmıyor, kaynakları kısıtlanıyor,” dedi. Korucu, bu tutumun yerel yönetimlerin halka hizmet etme kapasitelerini sınırladığını ve özellikle büyükşehir belediyelerinin projelerine onay verilmediğini vurguladı. Ayrıca, belediye başkanlarının karşı karşıya kaldığı siyasi baskının topluma verilen hizmetlerde aksamalara yol açtığını ekledi.

Son olarak Türkiye’deki adalet arayışlarına değinen Korucu, Çorlu tren kazası ve Kahramanmaraş depreminin ardından yaşanan olayları hatırlattı. “Türkiye’de acı çekenler yalnız bırakılıyor; adalet arayışı içinde olanlar destek bulamıyor,” diyerek hükümetin duyarsızlığına dikkat çekti. Deprem sonrasında halkın yardım alamadığını ve yetkililerin ihmallerin sorumluluğunu üstlenmek yerine bunları gizleme çabasına girdiğini belirten Korucu, “50 binden fazla insanın öldüğü depremde, herhangi bir yetkili istifa etmedi. Bu, Türkiye’de devletin halkla olan bağının zayıf olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

HENÜZ YORUM YOK