TARIK TOROS | YORUM
7 Eylül Cumartesi günü, etkileri haftalarca belki aylarca sürecek iki olay yaşandı; iki büyük gaz patlaması. Ülkeyi bir laboratuvar kabul edip öyle yaklaşanlar için heyecan vericiydi. Gelgelelim, işin içindekiler için kendi gelecekleri itibariyle büyük riskler içeriyor.
***
Agresif bir beyin tümörü alıp götürmese ülkeye büyük hizmetler verecek bir bilim insanıydı, Aykut Barka. Mühim bir sismologdu. 1999 Büyük Marmara Depremi’nden sonra tanıdık. Şu sözünü hiç unutmadım, mealen naklediyorum: “Depremler, faylar kırıkları, bizim için çok heyecan verici olaylardır. Çünkü yerinde incelemeler yapabileceğimiz sıcak olaylardır. Çok şey öğreniriz. Ve fakat, bunun bir de afet boyutu var. Üstündeki dayanıksız yapıları yıkıyor ve insanlar ölüyor. Ve biz bu konuda hep ikilemde kalıyoruz.”
İşi sismoloji olan yani yer kabuğu hareketlerini, fay hatlarını incelemek olan bir bilim insanı, katıldığı yayınlarda bu doğa olayını analiz ederken yol açtığı yıkımlar üzerinden bir şeyler söylemek zorunda kalıyordu.
***
Dönelim Cumartesi gününe.
İlk olay: Kara Harp Okulu mezunu genç teğmenlerin kılıç çatması ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganları eşliğinde geleneksel subay andını içmesi üzerine Cumhurbaşkanı’nın verdiği tepki.
Tayyip Erdoğan, eylemin gerçekleştiği günü yani 30 Ağustos’u ilk gün kabul ederseniz, aynı gün değil 9’uncu gün tepki verdi: “Bu kılıçları kime çekiyorsun? Oradaki birkaç kendini bilmez temizlenecek. Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir, kim olursa olsun bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değildir, bunları temizleyeceğiz.”
🔴 Erdoğan, ‘genç teğmenleri’ hedef gösterdi: “O kılıçları kime çekiyorsunuz?” https://t.co/qKdWuwXZGR https://t.co/YPW9dkBDID pic.twitter.com/WsmMGAegs7
— Tr724 (@Tr724) September 7, 2024
***
Erdoğan’ın ‘AKP mahallesini’ ters köşe yapması ayrı konu, bu olayın somut tespitleri şunlardır:
2016’da sadece askeri okulları değil polis okulları dahil tüm üniformalı eğitimi lağvetmişsin, tek elde birleştirmiş, kendi kontrolüne almışsın.
Son 8 senedir buralara tüm girişleri tutmuşsun, başta iktidar unsurlarının yakın ve akrabaları olmak üzere tüm kontenjanları doldurmuşsun.
‘Tam saha pres’ kadrolaşmışsın. SADAT’çıların “15 Temmuz’dan sonra 3 yıl mülakatlarda bulunduk.” itirafları ortada.
En az 8 Yüksek Askeri Şura toplantısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm kademelerinde uygun gördüğün terfi, atama ve emekliliklere imza atmışsın.
Yıl 2024, yaşları 22, 23 ve 24 olan üç genç kadına Kara, Deniz ve Hava Harp Okulu birincileri olarak diplomaları takdim etmişsin.
Kara Harp Okulu 960 mezun vermiş. Bu mezunların (video görüntülerine göre kabaca) en az üçte biri kadarı kılıç çatmış, geleneksel subay andını içmiş, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diye slogan atmış, BUNA ATARLANIYORSUN!
***
“Körle yatan şaşı kalkar!” diyebilirsiniz, Erdoğan’ın yeni bir “darbeye” ihtiyacı olduğunu da düşünebilirsiniz. Olaydan ya bilgisi var yani “kontrollü” ya da birileri hareket çekti, şu aşamada kestirmek güç.
Genç teğmenlere (ve onlara sahip çıkanlara) gelince: İlk şoku atlattıktan sonra, 15 Temmuz’da müebbet alan birkaç devre önceki ağabey ve ablalarının başlarına geleni okuyup araştırarak başlayabilirler.
***
🔴 Mansur Yavaş, parti yönetimine sitem etti: “1 saat önce arayıp, ‘Siz de konuşun’ denildi!” https://t.co/nB3BLBHMQD https://t.co/0L9pP0Qpmo pic.twitter.com/w6xUK05gtA
— Tr724 (@Tr724) September 7, 2024
Cumartesi’nin eş zamanlı ikinci büyük gaz patlaması CHP kurultayında yaşandı. Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’na konuşma hakkı verildiği halde kendine verilmemesine içerleyince organizatörler apar topar ona da söz verdi.
O da kürsüye çıkar çıkmaz, “Ekrem mi, Mansur mu diye yakılan fitne ateşine odun atıyorsunuz.” diye başladı ve yönetimi topa tuttu.
Oyunu son seçimde yüzde 50’den 60’a çıkardığını özellikle vurguladı. İstinaf’ta bekleyen “siyasi yasak dosyası” yüzünden stresli günler geçiren Ekrem İmamoğlu, duruma çok bozuldu fakat yine de alttan aldı: “Senin rahatsız olacağını duysam bilsem, konuşmamı yere atar, yerimde otururum başkanım, hiç endişen olmasın.”
İmamoğlu nasıl bozulmasın ki?
Aylardır alttan alta süregelen çekişme böylece su yüzüne çıkmış oldu: Ankara’da ikinci ve son dönemi olduğunu daha önce açıklayan Mansur Yavaş, artık İmamoğlu kadar net ve belirgin bir cumhurbaşkanı adayıdır.
***
Bu iki olay, güncel ülke siyasetine dair iki mühim fay kırığıdır. O yönüyle incelenmesi ve analizi heyecan vericidir. Keşke üzerindeki mekanizma bu kadar kırılgan olmasaydı. O yönüyle yerin üstündekilere bakan yönüyle, umut kırıcıdır.
Ekrem İmamoğlu ve kılıç çatma eylemine önderlik eden Kara Harp Okulu birincisi Ebru Eroğlu için hafta kötü bitti.
Bir gün omuzlardasın, bir gün içeride. Türkiye böyle bir ülke…
Süfyanın, moderatörlüğünde gerçekleştirilen, hukuksuz 15 Temmuz zulüm fay hattı kırılmasında en çok zayiatı verenler, yara alanlar, Anadolu irfanından feyz ve bereket alanlar olsa da; Ülkemizin geleceği adına pırıl pırıl ışık veren yıldızlarda, ümit tomurcuklarıda yine onlar olacaktır. Varsın iblisin siyasetide, hazineside onların olsun. Devletimiz ve Milletimiz özlem duyduğu altın nesil idarecileriyle ergeç vuslat edecektir. Biiznillah 🤲❤️🇹🇷