Anadolu Atayün’ün eşi: Hâkim, ‘kusura bakma, en az 5 kişiyi tutuklamalıyım’ demiş

Mayıs 2015’ten bu yana Ankara Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘hükümlü’ olarak tutulan Konya Eski Emniyet Müdürü ve Polis Başmüfettişi Anadolu Atayün’ün eşi Birsen Atayün ve ailesi uzun süren suskunluğunun ardından yaşadıklarını anlattı.

Kronos News’e konuşan Birsen Atayün, “Anadolu Beye hakim diyor ki, “Seni GDO’dan tutukladım.” “Benim operasyonla alakam yok” diyor. “O zaman darbeden tutukladım” diyor. Gülüyor Anadolu Bey, “Ben 1,5 senedir hapisteyim, nasıl darbe yapmış olabilirim.” diyor. “O zaman seni Fetö’den tutukladım.” deyip kapatıyor…” diyor.

Eşinin Gülen cemaati mensubu olduğu iddiasıyla ‘terör örgütü üyeliği’ dahil, yargılandığı çeşitli davalardan 40 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Birsen Atayün, “300’ü aşkın dosyası vardı. ‘Eşim komutan mı, üye mi, imam mı?’ karar vermeleri seneler sürdü” derken ailece yaşadıkları hukuksuzlukları teker teker anlatıyor.

İşte o röportaj;

GDO’lu ürün davasında da yargılandı Anadolu Bey değil mi?

Evet, Anadolu Beyi GDO operasyonundan da aynı dosyaya koymuşlar. Ama Anadolu Bey o zaman artık Mersin Emniyet Müdürlüğü’nde çalışmıyordu. Dört yıldız olmuştu, Adana Emniyet Müdürlüğüne bağlı çalışıyordu. GDO Operasyonu’nda Anadolu Beyin doğrudan bir şeyi yok. Ama orda Mahmut Aslan var, Mersin’in büyük işadamlarından ve onun avukat damadı. Onların da kuyruk acıları var onu da katıyorlar işin içine. Sigara kaçakçılığı filan, onların da bakarsanız bir sürü şeyini bulursunuz. GDO davasından da yargılanıyor.

Görevleri dışında bir de cemaat davalarında yargılandı, ceza aldı Anadolu Atayün. Ne ile suçlandı eşiniz?

İşte, Anadolu Bey Akdeniz imamıymış, öyle bir dava açmışlar. Ankara’da çatı davası yapmışlar, orda da cemaatin komutanıymış. Bir yerde elemanıymış, üyesiymiş öyle dava açmışlar. Böyle bir şey olamaz, mümkün değil yani. Ya komutanıdır, ya imamıdır, ya üyedir bir adam, hepsi birden nasıl olabilir. Cemaatte bir tane mi adam varmış yani (gülüyor). Hepsini birden Anadolu Bey yapıyormuş. Bazen soruyorlardı, neden yargılanıyor Anadolu Bey; “Akdeniz imamıymış, ben de imam karısıyım (gülüyor)” diyordum arkadaşlara şaka ile… Komik yani, hepsi trajikomik. Bir mahkemede söyledi, bir yerde böyle diyorsunuz diğer yerde başka bir şey diyorsunuz, söyleyin ben neyim diye. Hâkimlerin birbirinden haberleri yok, birbirlerinin kararlarından haberleri yok. Üye mi, komutan mı, imam mı diye karar vermeleri seneler sürdü.

“TUTUKLA DEMİŞLER, TUTUKLADI”

Cemaat davaları 15 Temmuz’dan sonra mı açıldı?

15 Temmuz oluyor, üç dört ay sonra sanırım, tam olarak gününü bilmiyorum, dava açılıyor; Anadolu Beye haber vermiyorlar. SEGBİS’le bağlanıyorlar. Anadolu Beye hakim diyor ki, “Seni GDO’dan tutukladım.” Anadolu Bey de, “Ben size sundum tüm belgeleri, önünüzde hepsi. Benim GDO operasyonuyla hiçbir alakam yok, tutuklayamazsınız.” diyor. “O zaman seni darbeden tutukladım” diyor. Gülüyor Anadolu Bey, “Ben 1,5 senedir hapishanedeyim, nasıl darbe yapmış olabilirim.” diyor. “O zaman seni Fetö’den tutukladım.” deyip kapatıyor SEGBİS’i, konuşturmuyor Anadolu Beyi. Çünkü ona da bir şey söyleyecek tutuklayamayacak yani. Ama ona tutukla demişler, ordan da tutukladı. Onların birçoğundan beraat etti. Çünkü yok, bulamıyorlar. Hakimler devamlı değişti, savcılar devamlı değişti. Hakim bakıyor bakıyor bir şey yok ama tutukla diyorlar. En sonunda ayrılıyorlar, bırakıyorlar görevi, başkası geliyor. O şekilde en sonunda bir davasında, GDO diye hatırlıyorum bir bayan hakim geliyor. Okumuş, konusuna çalışmış gelmiş. Anadolu beyden savunma istiyor. Yapıyor Anadolu Bey. Sonra diyor ki “Ben bir şey bulamıyorum, yok ki, beraat” diyor. Ne oldu o hâkime bilmiyorum (gülüyor)

HÂKİM “KUSURA BAKMA EN AZ BEŞ KİŞİYİ TUTUKLAMAK ZORUNDAYIM” DEMİŞ

Nasıl gözaltına alındı eşiniz? İktidar medyası ‘yakalandı’ haberleri yapmıştı…

Teslim olmak üzere Ankara’dan Konya’ya giderken aldılar ve ona ‘yakaladık, kaçıyordu’ dediler. Hatta gazetelerde, ‘iki evde arama yaptık, kaçıyordu’ dediler. Anadolu Bey teslim olmaya gidiyordu oysa, yolda çevirip aldılar. Üç gün gözaltında kaldı, sonra mahkeme oldu. Anadolu Bey savunma yapmayı reddetti. Çünkü ‘hukuksuz bir mahkeme, savunma yapıp mahkemenizi meşrulaştırmayacağım’ dedi. Gece yarılarına kadar sürdü mahkeme, 25 kişiyi tutuklayacaklardı, siviller de var, memurlar da var, sadece onları tutuklamasınlar diye iki saatlik bir konuşma yaptı. O arada hakim kalp krizleri gibi fenalıklar geçirmiş, su içirmişler bilmem ne filan. Devam ediyor, sonuç söyleyecek, beş kişinin tutukluluğuna diyor. Sonra Anadolu beye diyor ki “müdür bey kusuruma bakma, en az beş kişiyi tutuklamak zorundayım” diyor. Özür diliyor Anadolu Beyden o hakim. Şu an hâkim hâlâ görevde ve üst yerlerde bir yerlerde.

CEZAEVİ MÜDÜRÜ: “BİZ 25 KİŞİ BEKLİYORDUK, SİZ 5 KİŞİ GELDİNİZ”

Ve Konya eski Emniyet Müdürü Atayün, Konya cezaevine…

Anadolu Beyi tutuklayıp götürüyorlar cezaevine, Konya Cezaevi’ne. Ertesi gün cezaevi müdürü Anadolu Beyi odasına alıyor. “Müdürüm biz sizi 25 kişi bekliyorduk, 5 kişi geldiniz” diyor. Yani bu mahkemelerden çok önce, bir hafta on gün ne kadar önceyse, cezaevine bunlara 25 kişilik yer ayrılmış. 25 kişilik yer hazırlanmış. Hakimin ayılıp bayılmasının sebebi de o, 5 kişi tutuklayabilmiş. Çünkü vicdanı bu kadar şey yapabilmiş, bu kadar indirebilmiş ve özür diledi Anadolu Beyden. 25 kişilik yere 5 kişi gittiler.

’15 TEMMUZ’DA GÜLHANE PARKI’NDAYDIK”

Eşiniz tutuklandıktan çok zorluk çektiniz ama 15 Temmuz sizin de hayatınızı altüst etti. Neler yaşadınız o gün ve sonrasında?

14 Temmuz 2016 günü Gülhane Parkı’ndaydık, geziyorduk. Akşamına eşimin akrabası var onu ziyarete gittim, çocuklar da bize emanet verilen arabayı bırakmaya Konya’ya gittiler. Kızım Mersin’de. Konya’daki evli kızım ve damadım yoldalar, tatile gidiyorlar o sıra. Ondan sonra koptu ortalık. Neler oluyor, bakıyorum, anlam veremiyorum. Darbe deseniz, darbe diyorlar ama ben böyle bir darbe düşünemiyorum, böyle bir şey olamaz. Hiç aklım almıyor. Evdeki insanlar bağırıyor, çağırıyor, oraya buraya küfrediyorlar. Yok diyorum dayı, değil, böyle bir şey olamaz darbe filan. Arkadan da sayın Cumhurbaşkanımız çıktı, “Allah’ın bir lütfu” dedi. Ve 4 bin tane hakim savcıyı görevden aldı. Sabaha kadar uyumadık biz, dövünüyorum.

Ailenize yönelik bir saldırıda mı korktunuz?

Kızımı aradım, hani gerçekten darbeyse silahlar bombalar, annecim lambayı kapat, sakın koltuğa filan da oturma yere otur, hani biri ateş ederse ayaktakini vurur. Oğlanları arıyorum aman ayağa kalmayın, lambaları kapatın. Diğer kızımı arıyorum tatile gidiyorlar, gitmeyin nereye gidiyorsunuz, bu darbeyse sizi tutuklarlar. Sokağa çıkma yasağı filan vardır. Deliriyorum evin içinde. Gece nasıl geçti bilmiyorum. Sonra Mersin’e döndüm, çocukları toparladım. Daha zor zamanlar. Anadolu Beyden haber alamıyorum, durumu ne, nasıl, hapishanelerin durumu, bomba filan, bilmiyoruz. Televizyonlarda ne gösteriyorlarsa o kadar biliyoruz. Malum tarafsız haber yapanların tamamı kapatıldı. Onlar ne diyorsa o, onu biliyorsunuz.

SOSYAL MEDYADA FOTOĞRAFIMI YAYINLAYIP “HELALİNİZ” DEDİLER

Bu dönemde tehdit aldınız mı?

Beni twitter üzerinden tehdit ettiler. İsmimi koydular, resmimi koydular, benimle birlikte bir polis eşi arkadaşımın, Yurt Beyin kızıyla, ismimizi resmimizi koyup, ‘bulduğunuz yerde gebertin fetöcünün karısı, bu sizin helaliniz.’ Böyle yazdılar. ‘Bu sizin helaliniz’ dediler. Ölümden filan korkmadım, öldürsünler istedikleri gibi, her şekilde öleceğiz. Ben, namusuma laf atılması, kaç sene geçti üzerinden hâlâ beni geriyor. Beni en çok rahatsız eden, korkutan oydu. Ne yapalım, ordan danışacağım insan da yok. Herkesi tutukladılar. Avukatlarımızın hepsini tutukladılar. Avukatlarımıza danışmıyorum, Anadolu Beyin avukatı olduğu için tutuklandılar bu arada.

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

RÖPORTAJIN İLK KISMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin