Anadolu Ajansı’nın abonelerine servis ettiği ‘‘Alman polisi başörtülü kadını maske takmadığı gerekçesiyle yere yatırıp kelepçeledi’’ haberi yalan çıktı. Türkiye’de başörtülü kadınların emniyet ve cezaevinde çırılçıplak aranması ve taciz edilmesiyle ilgili tek bir satır haber geçmeyen Anadolu Ajansı, algı operasyonun iç yüzü ortaya çıkarılınca Twitter hesabından yaptığı paylaşımı da sildi.
22 Aralık Salı günü öğleden sonra yaşanan olayda; koronavirüs tedbirleri kapsamında Almanya’nın Wuppertal kentinde maske kontrolü yapan iki kadın polis, ağız ve burun koruması olmadan bebek arabasıyla yürüyen genç bir kadını uyarıp cezai işlem uygulanacağını söyledi. Memurların kimliğini istemesi üzerine yüksek sesle hakaret eden genç anne olay yerinden hızla kaçmaya başlayınca kovalamacası yaşandı. Bir süre kaçan kadın başka polislerin de yardımıyla tekrar yakalandı. Bir anda saldırganlaşan kadın polislerden birinin midesine tekme atınca yere yatırılıp kelepçelendi. Alman polisi kısa bir süre sonra sakinleşen kadının kelepçelerini bebeğine bakması için çözdü.
Daha sonra polislere kimliğini veren 22 yaşındaki Alman uyruklu genç kadına korona tedbirlerini ihlalden ve görevli memura hakaret etmekten yasal işlem uygulandığı öğrenildi.
Gazeteci Oktay Yaman yaşanan olayı ‘‘Alman polisi başörtülü kadını maske takmadığı gerekçesiyle yere yatırıp kelepçeledi’’ şeklinde çarpıtarak abonelerine servis eden Anadolu Ajansı’nın gerçek ortaya çıkınca Twitter paylaşımını sildiğini belitti.
Oktay Yaman Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ‘‘Anadolu Ajansı, olayın iç yüzü ortaya çıkınca tweetini silmiş. Ekran görüntüsü alınmıştı.’’ ifadeleriyle paylaştı.
Tam da tahmin ettiğim gibi. Bana ulaştırılanlara göre:
-Olay AA’nın iddia ettiği gibi Köln’de değil Wuppertal’de geçiyor.
– 22 yaş. başörtülü kadın, kadın polislere küfrediyor, birinin karnına yumruk vuruyor, kimliğini vermiyor, kaçmaya çalışıyor.
-Sakinleşince kelepçe açılıyor. https://t.co/yUEsfxSaos— Oktay Yaman 🇪🇺 (@JournalistYaman) December 24, 2020
Kadin ister hakaret etmis olsun, ister tekme atmis olsun, ugradigi müdahale insanlik disiydi, bunu kamera kayitlari ortaya koyuyor. Bu kadin bir tekvandocu degil, polis o tekmeyi nasil oluyor da savusturamiyor, bebek arabasiyla kacan kadini bile tutmakta zorlanip kovalamacadan bahsediyorlar, o kadar polis bi tane kadini ayakta kelepcelemeyi beceremiyorlar miydi da, dördü besi birden üstüne cullandilar. Tabii ki hayir, elbette basarabilirlerdi.
Olayi kameraya alan kisi bir Alman ve bir belediye meclisi üyesi. Kendisine dogru gelip cekmemesini isteyen polise git avukatimla konus diyerek geri ceviriyor. Ardindan kadinin biraz önce terkettigi dis doktorundan bi görevli gelip polislere siz burda böyle napiyorsunuz diye soruyor. Siz tabii bunlari izlemediniz, görmediniz, olayi yarim yamalak anlatan AA´ni aklinizca yarim yamalak bilginizle yalanlamaya calisiyorsunuz. Siz gazetecilik falan yapmiyorsunuz. Yaptiginiza ancak angaje gazetecilik denebilir. Bu yaptiginiz haberden de, sizden de utaniyorum. Sizlerle birlikte bi zamanlar gazetecilik yaptigim icin de kendimi olan kizginligim sonsuz. Baskaca da diyecek bi seyim yok, bu kafayla devam edin.
Türkiye’de bir kadın polise tokat atsa polis diğer yanağını çeviriyor zaten. Turkiye’de polis dövme elsiz, sövene dilsiz…. Hamile ve yeni doğum yapmış kadınları kanunda açıkça izin verilmemesine karşın tutuklayanlar hangi ülkenin polis, savcı ve hakimleri bilmiyorum.
Turkiye’de mutlak adalet, hukuk gibi taleplerim olmadı, yazılı kanunlardan fazlasını talep etmedim. Ama kendi yazdıkları kanunlara ihanet ettiler.
Zamanında komisere tokat atan milletvekili o tokatı bugün atmaya kalksın, ne oluyor görürüz. Almayadaki polisleri savunma derdim yok, kendi ülkemdeki dertler fazlasıyla yetiyor şimdilik.