Amerika’dan ilk hamle

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Amerika Birleşik Devletleri (ABD); Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Türkiye, İtalya ve Yunanistan’a İran’a yönelik müeyyidelerde tanıdığı muafiyeti kaldırıyor.

Dolayısıyla 2 Mayıs’tan itibaren Türkiye de doğu komşusu İran’dan petrol ithal edemeyecek.

Birkaç haftadır kulislerde dolaşan iddiayı Beyaz Saray, 22 Nisan Pazartesi gün teyit etti.

Türkiye dahil 8 devlete İran’a matuf müeyyidelerin başladığı 2 Kasım 2018’de geçici muafiyet hakkı tanınmıştı.

O hakkın geri alınacağı tarih olan 2 Mayıs’a kadar Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) günlük petrol imalatını artıracağına dair taahhütte bulundu.

Böylece geçici muafiyetin kaldırılması ile piyasadan çekilecek İran petrolünün yerine bahse konu iki Körfez ülkesinin petrolü ikame edilecek.

DEVRİM MUHAFIZLARI HAMLESİNDEN SONRA PETROL KARARI

Geçen hafta İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütü listesine dahil eden Beyaz Saray’ın petrol kararı Erdoğan yönetimi adına sürpriz oldu.

Suriye’de İran ve Rusya ikilisi ile stratejik müttefik çizgisinde hareket eden Erdoğan’ın elindeki en büyük kozlardan biri alındı.

Muafiyet listesinden Türkiye’nin çıkarılması ile neyin murad edildiğinin cevabı yine Beyaz Saray’ın beyanatında mahfuz: “Bu kararın maksadı İran’dan petrol alımının sıfıra düşürülmesi, bu sayede rejimi ana gelir kaynağından mahrum bırakmaktır.”

ÇAVUŞOĞLU “TANIMIYORUZ” DESE DE…

İran ile yürüttüğü petrol ticaretini inkıtaya uğratacak kararın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ne kadar öfkelendirdiğini anlamak için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun tweetine bakmak kâfi.

Çavuşoğlu, “ABD’nin İran’dan petrol ithali yasağına getirilen muafiyetlere son vermesi bölgesel barış ve istikrara hizmet etmeyecek ve İran halkına zarar verecek. Tek taraflı yaptırımları ve komşularımızla nasıl ilişki kuracağımız konusundaki dayatmaları kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullansa da ABD kararını tanımama gibi bir şıkkı olmadığını gayet iyi biliyor.

ABD’YE RAĞMEN PETROL İTHALATI İMKÂNSIZ

AKP hükûmeti, “ABD’nin kararını kale almıyoruz” deme hakkına sahip elbette. Böyle bir dikleşmenin neticelerine katlanmak şartıyla niye olmasın!

Beyaz Saray, geçen hafta ilan ettiği Devrim Muhafızları kararı ile İran bahsinde şaka yapmadığının altını bir kere daha çizdi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın gazetecilere verdiği mülakatta, “Türkiye de!” demesi rastgele bir vurgu değildi.

Trump, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’a Oval Ofis’teki son görüşmede hem Rus S-400 hava savunma sistemlerinin teslim alınması hem de İran’dan petrol ithalatı mevzuunda söyleyeceğini söylemişti.

SON İKAZDI, ANLAMAK İSTEMEDİLER

Saray gazetelerinin Albayrak namına “zafer” diye takdim ettiği fotoğraf karesi, okyanus ötesinin tevile ihtiyaç duymayacak kadar berrak bir şekilde ilettiği mesajın Ankara’da kale alınması için son bir ikazdı.

Tribünlere oynamaktan başka bir marifeti olmayan Erdoğan’ın Türkiye’yi ABD ile münasebetlerde çıkmaz sokağın sonuna getirdi.

“U” dönüşlerinin ustası Erdoğan, İran’dan petrol ithalatını 2 Mayıs itibarıyla durdurmama ihtimali yok.

S-400’Ü DE ELDEN ÇIKARABİLSE…

S-400’de büyük sözler sarf etmenin verdiği köşeye sıkışmışlığa bir bahane bulabilse orada da geri adım atmaya dünden razı.

Sadece kapana sıkıştı ve çıkış yolunu bulamıyor. 20 Nisan’da Irak’ın başşehri Bağdat’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop Suriyeli mevkidaşı ile buluştu.

AKP tabanı Erdoğan’ın Suriye Devlet Başakın Beşar Esed’e haddini bildirdiği masalı ile uyuya dursun…

2011 senesine iç savaşı körüklerken Şam’da cuma namazı eda edeceklerini iddia edenler, devrilmeyeceği anlaşılan Esed ile el sıkışıyor.

3’ÜNCÜ TARAF FORMÜLÜ HAYAL

S-400’ü alıp Venezuela, Hindistan, Azerbaycan ve Katar’a satmak gibi bir ihtimali ancak savunma sanayii mukavelelerinin kırmızı çizgilerinden bîhaber olanlara yutturabilirler.

Nasıl İtalyan Agusta helikopterini “yerli ve millî” diye boyayan Erdoğan’ın bu helikopterleri Pakistan’a ihraç etme teşebbüsü nasıl başlamadan bitti ise S-400’de 3’üncü taraf formülü de ölü doğmuştur.

Yeni müeyyideler sebebiyle İran’a mal satan firmalarımız da ihtiyatlı adım atmak mecburiyetinde kalacak. Zira kimse ABD’nin kara listesine girmek istemez.

4 BAKAN TÜRKİYE’DEN DIŞARI ÇIKAMIYOR


Kara listeye girenlerin halini merak edenlere 17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmasında ismi geçen, amma velâkin Erdoğan’ın yargı darbesi ile kurtardığı 4 bakanın (Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar) Edirne’den öteye geçemediğini hatırlatayım.

Yurt dışına adım attıkları an tutuklanma korkusunun hassaten Muammer Güler ve Zafer Çağlayan’da fobiye dönüştüğü söyleniyor.

Egemen Bağış da uzun seneler ikamet ettiği ABD’ye hasret kaldığından dert yanıyormuş.

7 MİLYAR DOLAR İTHALAT

ABD’nin geçici muafiyete son vermesinin Türkiye’nin İran ile ticaretine herhangi bir tesiri olmayacak.

İran lehine ticarette 3 milyar dolara yakın ihracata mukabil 7 milyar dolar ithalat rakamı söz konusu.

Ekonominin iyi gittiği senelerde İran’dan ithalat 11 milyar dolara kadar çıkmıştı.

Füze krizi sebebiyle kış ortasında ısınan sular yaz aylarında kaynar hale gelecek.

Piyasa için en büyük risk parametresi füze krizidir. TL’nin ensesinde sallanıp duruyor o kılıç…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin