Ana Sayfa HABER Altınordu’nun bildiğini büyükler neden bilmiyor?

Altınordu’nun bildiğini büyükler neden bilmiyor?

HABER-YORUM | MURAT AYDIN

Fenerbahçe Futbol Kulübü Başkanı Ali Koç diyor ki ‘Reyes transferinden ben de utanıyorum. Fakat nereden bilebilirdim. 20 yaşında Meksika Milli Takımının kaptanıydı. Slimani geldiğinde en iyi santrafor dediler. Böyle olacağını bilemezdim.’ Bu beyanatı okuyunca ‘Türk futbol çarkına hoş geldin’ dedim içimden.

Rıdvan Dilmen ile Ogün Altıparmak’ın televizyonda kulaklarımla duyduğum bir tartışmasını hatırladım. Rıdvan Dilmen Fenerbahçe’ye büyük umutlarla teknik direktör olmuştu ama medyadaki eşik bekçisi Fenerbahçeliler onu yerden yere vuruyordu. O tartışmalar sürecinde Dilmen bir televizyon canlı yayına çıkmıştı. Röportaj esnasında yayına canlı bağlanan Ogün Altıparmak’a yalvarırcasına şu soruyu soruyordu Dilmen ‘“Ya Ogün abi ben sana ne yaptım da sabahtan akşama kadar yerden yere vuruyorsun. Benim yaptığım hiç mi doğru bir şey yok. Ben daha ne yapayım.” Altıparmak da sanıyorum boşluğuna gelip menejer, spor yazarı çetesini deşifre eden şu lafları etmişti. ‘sen benim gönderdiğim futbolcuları kulüpten içeri sokmadın.’

Türkiye’nin en büyük şirketlerini bünyesinde barındıran Koç Grubunun veliahtı Ali Koç, Fenerbahçe’ye başkan olduğunda Türk futbolunda devrim olacağını, en azında Fenerbahçe’nin dünya çapında bir kulübe dönüşeceğini düşünenlerin sayısı çok fazlaydı. Ama görünen o ki bu cendere onun da bileklerine kelepçeyi takmış.

Ali Koç aynı konuşmasında genç kaleci Berke’yi de Atletico Madrid’in istediğini söylüyordu. Hani şu Altınordu’dan transfer edilen ve gelecek için büyük umutlar beslenen kaleci Berke. Burada Altınordu’ya bir parantez açmakta fayda var. İzmir’in bu eski ama geçmişte önemli bir başarısı olmayan kulübü, büyük takımların milyarlarca dolar borç batağına saplandığı bir zamanda, yetiştirdiği futbolcular sayesinde ciddi gelir elde ediyor. İzmir’de ve Ege’nin her yerinde Altınordu spor okullarının hem büyük pankartlarını hem afişlerini hem de davetlerini görebilirsiniz. Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü, Barış Alıcı gibi isimlerin transferlerinden milyonlarca Euro para kazanması bir yana tam 51 futbolcu Türk milli takımlarında oynuyor. Çok daha önemlisi dünyanın en büyük kulüpleri Türkiye’de Beşiktaş’ı, Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi değil Altınordu’yu takip edip o kulüple temas kuruyorlar.

Uzun uzun anlatılmayı hak ediyor ama asıl soru şu Altınordu’nun bildiği şeyi büyük kulüpler bilmiyor mu? Altınordu gibi bir kulübün yapmayı başardığı işi bu kulüpler yapamaz mı? Neden 30 yıldır 40 yıldır yapmazlar. Bazı dönemlerde alt yapıdan çok iyi isimler gelmesine rağmen bu devam etmez ve mutlaka inkıtaya uğrar. Türkiye milli takıma futbolcu ihtiyacını neden Avrupa ülkelerinin alt yapısından yetişen oyuncularla gidermek zorundadır.

Sorunun cevabı Ogün Altıparmak’in itirafında gizlidir. Eğer bunların aracı olduğu futbolcuları almazsanız size kamuoyunda perişan ederler. Ali Koç’a gelir gelmez bu kadar kötü transfer yaptıranlar kimler olduğunu, bu işe yaramaz futbolculara kimlerin aracılık ettiğin  tahmin ediyorsunuzdur. Türkiye’deki futbol sevgisi, kulüp yöneticileri, spor yazarları ve menajerlerin zenginlik aracıdır. Üst düzey hiçbir başarı elde etmeden milyarlarca dolar borcun başka bir açıklaması olabilir mi?

Ali Koç konuşmasında alt yapının önemine de değiniyor ve diyor ki “Bu konuda eskiden çok hata yapılmış. Altyapıyı oturtsam, her sene Şampiyonlar Ligi’ne gidip faiz yükünden de kurtulursak işler rayına girer. Dereağzı’nda çalışan adamın 14 yaşındaki oğlu Porto’da oynuyormuş! Maaş vermiyorlarmış, ev kirası ve yemek. Burnumuzun dibindeki çocuğu alıp götürüyorlar’

Bakalım Ali Koç’un bu sistemi değiştirmeye gücü yetecek mi? Yoksa çete bir şekilde hakkından gelecek ve her şey eskisi gibi devam edip gidecek mi?

HENÜZ YORUM YOK