İLKER DOĞAN | HABER YORUM
Altılı Masa’da kızılca kıyamet koptu! Saray’da muhtemelen bayram havası hakimdir. İyi Parti lideri Meral Akşener, beklendiği ve aylardır iddia edildiği gibi Altılı Masa’yı seçime günler kala terk etti. Hem de ağır ithamlarda bulunarak. Akşener, masayı terk etmekle de kalmadı; CHP’li belediye başkanlarına da ‘ayaklanma’ çağrısı yaptı. Neresinden bakarsanız bakın; gelinen nokta tam anlamıyla hezimet! Süreç ‘berbat’ yönetildi. İyi Partililer Kılıçdaroğlu’nu, CHP’liler ise Akşener’i suçluyor. Kim suçlu, bilmiyoruz; bildiğimiz tek şey ‘millet’in kaybettiği!
Öncelikle Millet İttifakı açısından karamsar olmamakta fayda var. Türkiye için 24 saat çok uzun bir süre. Dolayısıyla gelecek 1-2 ayda neler olur, bilmek mümkün değil. Bazen ‘şer’ gibi görünün şeylerde ‘hayırlar’ olabilir; biz bilemeyiz…
Altılı Masa, önceki gün 12. toplantısını yaptı. Aday ismi üzerinde konuşuldu. Medyaya yansıyan bilgilere göre İyi Parti lideri Meral Akşener dışındaki 4 genel başkan, ‘Kemal Kılıçdaroğlu’ isminde karar kıldı. Akşener ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adını ortaya attı. Gerekçesi ise anketlerde iki ismin de Erdoğan’ı açık ara geçiyor olması…
Toplantıda kriz çıktığı artık sır değil.
Meral Akşener, yaşanan ‘kriz’ üzerine ‘Altılı Masa’yı terk etti. Sadece terk etmekle de kalmadı; dünkü konuşmasında düne kadar 11 kez bir araya geldiği genel başkanlara yönelik ağır ithamlarda bulundu: “Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir. Kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir. Geldiğimiz son noktada 6’lı masa millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Ortak akıl platformu olmaktan çıkmış, tek bir adayın tastiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür. Ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olmayacağız.”
Bunlar yenilir yutulur sözler değil…
Bununla da yetinmedi Akşener ve CHP’li belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu ‘ayaklanmaya’ çağırdı. Siyasette bunun adına ‘bozgunculuk’ diyorlar…
KILIÇDAROĞLU: BU SOFRAYI BÜYÜTECEĞİZ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’e kısa bir video ile cevap verdi. Kendisinden beklendiği gibi gayet sakin ve kapsayıcı konuştu: “Bu sofraya ‘o oturmasın bu oturmasın’ diyerek sofrayı toparlayamayız. Birilerini hor görerek, göz ardı ederek Türkiye’yi değiştiremeyiz. Bu Türkiye’yi 20 senedir yaşıyoruz zaten. İttifakımızın diğer ortakları medyaya çıkıp hakaretler etmiyor. İttifaka zarar veren demeçler hiç vermiyor. Bu sofrada siyasi oyunların, nezaketsizliğin, Erdoğan dilinin olmaması gerekirdi.”
Kemal Kılıçdaroğlu adaylık konusunda kararlı olduğunu üzerine basa basa söyledi. Parti kurmayları da ‘vazgeçmeyeceklerini’ anlattı. Bu arada adı geçen iki belediye başkanı da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alacaklarını sosyal medya hesaplarından duyurdu.
SÜREÇ KÖTÜ YÖNETİLDİ
Altılı Masa’da sürecin kötü yönetildiği herkesin ortak görüşü. En önemli konunun en sona adeta ‘saklanması’ en büyük hataları oldu. Türk siyasetinin deneyimli isimlerinden, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “En önemli konunun en sona bırakılması krize yol açtı. Sürecin yöntem ve yönetiminin sonucu bu.” diyor.
Önceki güne kadar 11 toplantı yapılmıştı. Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istediğini anlamamış olabilir mi? Soruyu değiştirerek soralım; Kılıçdaroğlu bundan önceki 11 toplantı boyunca hiç mi aday olmak istediğini belli etmedi? Ya da şöyle diyelim; bundan önceki 11 toplantıda ne konuştunuz?
AKŞENER, CUMHUR İTTİFAKI’NA KATILIR MI?
Meral Akşener’in ‘masayı’ devirmesine hiç şaşırmadığımı söyleyeyim. Meral Akşener, partiyi kurarken yanına Ergenekon terör örgütü sanıklarından, tescilli işkenceci Ali Türkşen’i almış bir isim. ‘Aliciğim’ diyerek video bile çekti!
Şu anki danışmanlarından ‘Bamya’ kod adlı Zeki Üçok da Ergenekon ve Balyoz darbe davası sanıklarından. Aynı şekilde Turhan Çömez de Ergenekon’da yargılandı. 15 Temmuz sonrası yapılan ‘sözde’ yargılamalarda aklanan isimler bunlar… Erdoğan’ın Ergenekon’la son dönemdeki birlikteliği düşünülünce Akşener’in masayı devirmesine çok da şaşırmamak lazım.
Benim asıl merakım şu; Meral Akşener’in isimlerini verdiği iki belediye başkanı da ‘Kılıçdaroğlu’na destek’ açıklaması yaptı. Akşener şimdi ne yapacak? Başka bir isim mi çıkaracak yoksa kendisi mi aday olacak?
Başka bir isim çıkardığını ya da kendisinin aday olduğunu ancak ikinci tura kalamadıklarını varsayalım; bu durumda kimi destekleyecek? İyi Parti lideri, muhtemel bir ‘Erdoğan-Kılıçdaroğlu’ yarışında Erdoğan’ı desteklerse şaşırır mısınız?
Ben şaşırmam; zira Kemal Kılıçdaroğlu’nin ‘iktidara gelme’ ihtimali (ya da Erdoğan’ın iktidardan düşme olasılığı) birilerini ciddi manada rahatsız etmişe benziyor. Kılıçdaroğlu’na karşı inanılmaz bir direnç var.
Meral Akşener’le Erdoğan arasında ‘köprü’ vazifesi gördüğü ileri sürülen Yavuz Ağıralioğlu’nun “Plan yaparak gitmiyoruz. Kalbimizle gidiyoruz. Belki Türk milleti için bir plan yapılacak ama o planı devletin yapmasını istiyoruz. Plan yapan değil, milleti için plan ve program yapan iradeyi temsil ediyoruz.” iyi okumak lazım…
Zor bir süreç başlıyor….
Sn Yazar, Mansur YAVAŞ ve Ekrem İMAMOĞLU CHP’nin belediye başkanları değil. Millet ittifakının belediye başkanları. Önce bunda bir anlaşalım. CHP ile diğerlerinin toplam oyu %40, İYİ partiinin oyları olmasa, o kişiler bugün o makamlarda olmazlardı. KILIÇDAROĞLU’nun adaylık ısrarının manası nedir? ERDOĞAN niçin aday olarak karşısında KILIÇDAROĞLU’nu görmek istiyor? Bu orulara cevap vermeden algı yönetmeye çalışıyorsunuz. Yazık! En Başta; “Adayımız altı parti liderinden biri olmayacak. kamuoyu araştırmaları kimi önde gösteriyorsa adayımız o olacak.” diyen KILIÇDAROĞLU’na Ey Kemal efendi, hangi araştırma seni önde gösteriyor? diye soramayanların AKŞENER’e kızma hakkı yok! Akşener doğrusunu yaptı. Çıkaracakları doğru bir aday, KILIÇDAROĞLU’ndan daha fazla oy alabilir.
Bence daha önemli soru şu:
Kılıçdaroğlu veya Ergenekon terör örgütü ile onun bileşenlerinin dirençle karşıladığı, olmaması için büyük çaba sarfettiği başka bir aday, seçimi kazanır ve o koltuğa oturabilirse Ergenekon ve onun temsil ettiği şer güç şebekesiyle mücadele edebilecek mi?
Yoksa Ergenekon’un İYİ Parti içindeki ulaklarından Yavuz Ağıralioğlu’nun dediği gibi, ‘milleti için plan ve program yapan irade’ye teslim mi olacak?