İçişleri Bakanı Soylu’nun A Haber’de gösterdiği Kandil fotoğraflarıyla ilgili konuşan HDP eski Milletvekili Altan Tan, çözüm sürecinde devlet heyeti ve Öcalan arasında karara varılan konuları içeren Öcalan’ın mektubunu muhataplarına iletmek için MİT gözetiminde Kandil’e gittiklerini açıkladı.
İçişleri Bakanı Soylu’nun gündeme getirdiği “Kandil fotoğraflarına” ilişkin açıklamalarda bulunan eski HDP milletvekili Altan Tan, Abdullah Öcalan ile görüşmelerin MİT gözetiminde olduğunu belirterek, “Murat Karayılan, bu fotoğrafların onların arşivinde kalacağı söylendi. Biz daha Türkiye’ye giriş yapmadan fotoğrafların Türkiye ve Avrupa basınında yer alması bir skandaldır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Milletvekili Altan Tan, Medyascope’ta katıldığı programda son günlerde gündeme gelen “Kandil fotoğraflarına” ilişkin açıklamalarda bulundu.
“MİT VE KAMU GÜVENLİK MÜSTEŞARLIĞI DENETİMİNDE İMRALI’YA GİTTİK”
Tan, Abdullah Öcalan’ın Kandil’ götürülmesi hakkında, şunları söyledi:
“O zaman iki önemli kuruluş vardı. Biri Millî İstihbarat Teşkilatı, öbürü de Kamu Güvenlik Müsteşarlığı. Bu yetkililerin gözetimi ve denetimi altında devlete ait bir kosterle İmralı’ya gittik. Ve yine devlet yetkililerinin izniyle ve görüşme esnasında Milli İstihbarat görevlisinin gözetiminde Abdullah Öcalan ile görüştük.
“ÖCALAN’IN MEKTUBUNU MİT GETİRDİ”
Niye Kandil’e gittik? Abdullah Öcalan o görüşme çerçevesinde kendi el yazısıyla arkadaşlarına yani Kandil’deki örgüt mensuplarına bu tartışmaları bitirmek için bir mektup yazdı. Bu mektup da bize verildi ve biz bu mektubu Kandil’e götürdük. Peki Abdullah Öcalan bu mektubu bize postayla mı gönderdi? Abdullah Öcalan tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı’nın elemanlarına, devletin güvenlik birimlerinin sorumlularına verildi. Onlar vasıtasıyla HDP heyetine teslim edildi.”
“BİZ TÜRKİYE’YE GİRİŞ YAPMADAN BASINDA YER ALMASI SKANDAL”
Kendisinin de Kandil fotoğrafında yer aldığını belirten Tan, şunları söyledi: “O gece Murat Karayılan, gecenin ve mektubun hatırası için fotoğraf çektirdi. Hatta bazı arkadaşlarımız bu fotoğrafların farklı algılanabileceğini söyledi ancak bu fotoğrafların onların arşivinde kalacağı söylendi. Biz daha Türkiye’ye giriş yapmadan fotoğrafların Türkiye ve Avrupa basınında yer alması bir skandaldır. Ama o zaman yayınlanan ve hiç tepki görmeyen fotoğrafların bugün suç delili gibi kamuoyuna sunulması da siyasi ahlaksızlıktır.”