Ana Sayfa Güncel Almanya ‘hasta adam’ yolunda 

Almanya ‘hasta adam’ yolunda 

YORUM | HASAN CÜCÜK 

Almanya Futbol Federasyonu (DFB) 123 yıllık tarihinde bir ilke imza atıp, teknik direktör Hansi Flick’in görevine son verdi. Bayern Münih’te rüya gibi kariyere imza atan Flick’in milli takım karnesi başarısızın ötesinde oldu. 2014 Dünya Kupası’nı kazandıktan sonra hızla düşüşe geçen Almanya, devam eden iki turnuvada da grup aşamasında evine döndü. Joachim Löw sonrası koltuğu oturan Flick 25 ay görevde kaldı. 2006-14 arasında yardımcılığını yaptığı Löw koltukta 15 yıl kaldı. Almanya’nın sorunu teknik adamla sınırlı değil. Köklü bir reform olmazsa tünelin ucu oldukça karanlık gözüküyor. 

Ev sahipliğini yaptığı 2006 Dünya Kupası’nda üçüncü olan Almanlar, taraftarlarına evinde hayal kırıklığı yaşattı. Euro 2008’te adına finale yazdırıp, Avrupa şampiyonluğunun kapısına dayandı. Önünde aşması gereken İspanya engeli çetin cevizdi. Kazanan Boğalar oldu, Panzerler ikincilikle yetindi. 2010 Dünya Kupası’nda bir kez daha üçüncü oldu. Euro 2012’de yarı finale kadar gelip, final kapısından döndü. Yıllarca hasret kaldığı uluslararası arenadaki şampiyonluğa 2014 Dünya Kupası’nda ulaştı. 

24 yıl aradan sonra kazanılan Dünya Kupası sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Euro 2016’da yarı final Almanya açısından hayal kırıklığıydı. Rusya’nın ev sahipliğini yaptığı 2018 Dünya Kupası’na şampiyonluk rüyasıyla gelen Almanlar, kupa tarihinde ilk kez turnuvaya grup aşamasında veda etmenin şokunu yaşadı. Pandemiden dolayı bir yıl tehirli olarak yapılan Euro 2020 Almanların artık futbolun kazananı olmadığını bir kez daha gösterdi. Son 16 turunda turnuvaya veda ettiler. Bu sonuç bir devrin sonuydu. 2006’da başlayan Joachim Löw dönemi resmen bitti. Koltuğun yeni sahibi Hansi Flick milli takımın kimyasını yakından bilen bir isimdi. Dahası Bayern Münih’te Kasım 2019- Haziran 2021 arasında muhteşem ötesi başarılara imza atmıştı. Giderek umutsuz bir vakaya dönüşen milli takımı yeniden ayağa kaldıracak isim Hansi Flick’ten başkası olamazdı. 

Önce Bayern Münih günlerine bakalım. 2 Kasım 2019’da Bayern, Frankfurt deplasmanından 5-1’lik hezimetle dönünce teknik patron Niko Kovac’ın bileti kesildi. Koltuğun yeni sahibi yardımcı antrenör Hansi Flick oldu. Teknik adamlık kariyerinin tamamına yakını ikinci adam olarak geçen Flick ilk kez koltuğun bir numarası olmanın sorumluluğunu omuzlarına alıyordu. Zaten Alman futbolunun bir numarası olan Bayern, Flick’le yenilmez armada oldu. Konumunu daha da güçlendirdi. Flick yönetiminde çıkılan 58 maçın sadece 6’sında sahadan puansız ayrıldı. 45 galibiyet ve 7 beraberlikle tutturulan 2,45 puan ortalamasıyla iki Bundesliga şampiyonluğunu hanesine yazdırdı. Tüm kulvarlarda çıkılan 86 maçta sadece 8 yenilgi gördü. İki yılı bulmayan görev süresinde Bayern Münih müzesine tam 7 kupa taşıdı. Bayern Münih’te uzun yıllar kalması beklenen Hansi Flick, sportif direktör Hasan Salihamidzic ile ters düşünce ani bir şekilde istifa kararı aldı. Flick’in istifası Bayern açısından kötü, Alman futbolu açısından olumluydu. 

Milli takım günleri Bayern’in devamı gibi başladı. 2022 Dünya Kupası yolunda Flick yönetimindeki takım 7 maçın tamamından 3 puan çıkarttı. İlk tökezleme UEFA Uluslar Ligi’nde yaşandı. Sadece İtalya’yı yenerken, Macaristan’a yenildi. Sahasında oynadığı İngiltere ve Macaristan maçlarında galibiyet göremedi. Asıl darbeyi 2022 Katar’da yaşadı. Kupa yolunda esen Almanya fırtınası Katar’da buz kesti. Japonya yenilgisiyle turnuvaya başlayan Almanya, İspanya ile berabere kaldı. Kosta Rika karşısında alınan 3 puan gruptan çıkmaya yetmedi. Tıpkı 4 yıl önce olduğu gibi Almanya, Dünya Kupası’na grup aşamasında veda etti. Bu kez grup sonuncusu olarak değil, üçüncü olarak veda etme başarısını(!) gösterdi. 

Üst üste iki dünya kupasında yaşanan hüsran Alman futbolunun çaresizliğini ortaya koydu. Dümene yeni ismin geçmesi derde deva olmadı. Euro 2024’e ev sahipliği yapacağından dolayı eleme gruplarında yer almayan Almanya, turnuvaya özel maçlarla hazırlanacaktı. Peru’yu yendikten sonra bir daha galibiyet hayal oldu. Belçika’ya sahasında boyun eğdi. Savaşın vurduğu Ukrayna’yı bile yenemedi. Ukrayna beraberliği sonrası oynanan üç maçtan da mağlup ayrıldı. Polonya, Kolombiya ve Japonya yenilgileri bardağı taşıran damlaları biriktirdi. Sahasında Japonya karşısında yaşanan 4-1’lik hezimet Hansi Flick döneminin sonunu getirdi. 123 yıllık DFB tarihinde kovulan ilk teknik direktör oldu. Bayern’deki muhteşem sonuçlar, milli takımda yerini hüsrana bıraktı. Bayern’de 86 maçta görülen 8 yenilgi, milli takımda 25 maçta 6 yenilgi, 7 beraberlik olarak kayıtlara geçti. Daha fecisi atılan 60 golün yarısı kadar kalesinde gol görmesi oldu. 

Japonya yenilgisi sonrası Flick, “Takım için en doğru teknik adam benim.’’ Demişti. Oysa sonuçlar öyle demiyordu. Son 17 maçta hanesine sadece 4 galibiyet yazdırmıştı. Alman basını Flick’i “tüm zamanların en kötü teknik direktörü” ilan etti. Flick’i gönderen federasyon, milli takımı geçici olarak idari direktörlük görevini yürüten Alman futbol efsanesi Rudi Völler’e emanet etti. Hansi Flick’in koltuğu için en güçlü aday olarak Julian Nagelsmann adı öne çıktı. Alman basınında; Bayern Münih ile geçen sezon yollarını ayırmasının ardından herhangi bir takım çalıştırmayan 36 yaşındaki teknik adamın, Almanya’nın Euro 2024 yolculuğu için öne çıkan isim olduğu belirtildi.

Almanya’nın sorunu teknik adamdan öte bir durum. Yaşlanıp milli takımı bırakan oyuncuların yerine yenileri gelmiyor. Bundesliga’daki ekiplerin omurgasını yabancı oyuncular oluşturuyor. 2000 yılından bu yana gol krallığında Alman futbolcuların esamesi okunmuyor. Sadece 4 kez Alman oyuncular krallık tacını taktı. İki kez de tacı paylaştı. Philipp Lahm, Toni Kroos, Bastian Schweinsteiger, Miroslav Klose ve Mesut Özil’in boşluğu doldurulamadı. Gol umudu olan Timo Werner vasatı aşamadı. Kai Havertz bir türlü beklenen patlamayı yapamadı. Leroy Sane savrukluğuna devam etti. Eskisi gibi devşirme de gelmeyince sonuç hüsran oldu. Almanya korku tünelinin içinde bulunuyor. Hem de uzun bir süredir. Ev sahipliği yapacağı Euro 2024’te de başarısızlığa devam ederse, bir zamanlar adı futbolda kazanma ile eşdeğer olan Almanlar, Avrupa futbolunun ‘hasta adamı’ olacak.

HENÜZ YORUM YOK