Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yine sosyal medyanın diline düştü. Yalova’da yapımı tamamlanan Hz. Ali Camii ve Vasfiye Turna Hafızlık Yatılı Kuran Kursu’nun açılışında Kelime-i Şehadet’i yanlış, eksik okuyan Ali Erbaş’la ilgili binlerce paylaşım yapıldı. Ali Erbaş, söz konusu açılışta, Kelime-i Şehadet’i, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden resûlüh.” şeklinde okumuştu. Doğrusu ise şöyle; “Eşhedü en lâ ilâhe illâllâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh.”
Daha önce Arapça bilmediği için tercüman kullanan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Kelime-i Şehadet getirmeyi de bilmediği ortaya çıktı. pic.twitter.com/bR8PyctvCW
— Kaç Saat Oldu? (@KacSatOldu) September 13, 2024
Ali Erbaş daha önce de farklı skandallarla gündeme gelmişti. Özgeçmişinde ‘mükemmel’ derecede Arapça ve Fransızca bildiği belirtilen Erbaş’ın Irak ziyaretinde Arapça sorulan sorunun tercüme edilmesini istemesi alay konusu olmuştu.
Bu bir haber mi?
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden resûlüh” sözüne “yanlış” demenin dindeki hükmünü bilmiyor musunuz?
Geçen defa da, Irak’ta sorulan Arapça sorunun çevirilmesini istedi diye haber yapılmıştı. Bu haberi yapan gazeteci de, kaç çeşit Arapça olduğundan, ana dili Arapça olanların da dünyanın her tarafındaki Arabın Arapçasını anlayamayacağını bilmiyor mu?
“Kavgada yumruk sayılmaz” ilkesiyle hareket etmek, bu platforma ancak zarar verir.
Maddi bir kusur bu, burdan birsey cikmaz,
Az kaldı, yakında bunlar müslüman bile değilmiş diyecek hale geleceğiz.
Böyle şeyler ile meşgul olmanıza ve meşgul etmenize gerek yok, Şehadeti şafii mezhebine göre uygun.
Haklı durumda iken haksız duruma düşmeyin,
…
Hem belki karşımıza aldanmış veya aldatılmış bazı hocalar ve şeyhler ve zahirde müttakiler çıkartılır.
Bunlara karşı vahdetimizi, tesanüdümüzü muhafaza edip onlar ile uğraşmamak lâzımdır, münakaşa etmemek gerektir.
Şualar – 315