Yorum | Levent Kenez
Bütün siyasi hesaplar, analizler bir yana ortada şöyle bir somut veri var.
Kılıçdaroğlu 9 seçim arka arkaya kaybetmiş ve en son seçimde kendilerinin pek de itiraz etmedikleri ama kamuoyu vicdanında hileli olarak görülen sonuçlara göre partisinin oyları azalmış.
Çağdaşlık, Batılılık, muasır medeniyet laflarının en çok kullanıldığı partinin genel başkanı bu medeniyetlerde adiyattan sayılan şekilde neden istifa etmez?
İstifa etmez çünkü kamuoyu baskısı bir kaç gün daha devam eder, sonra kendi belirledikleri parti yönetimi ve delegelerle bu dalgayı da savuşturacaklarından eminler. Zaten yakında erken yerel seçim söylentisi var arada kaynar gider.
9 defa seçim kaybetmiş bir lider yarın yine meydanlara, ekranlara çıkıp prensiplerden, olması gereken şeylerden, dürüstlükten, erdemden bahsedecek.
Muharrem İnce başarılı mı? Nereden baktığınıza göre değişir.
Evet başarılı. CHP’nin üzerinden ölü toprağını kaldırmıştır. Meydan ve ekran performansı beklenenden çok çok iyi çıkmıştır. İnce sandığa gitmeyecek kitleleri sandığa getirmede de başarılı olmuştur. Partililerin aday gösterilmesinden zerre pişmanlık duymadığı bilakis kendi içlerinden böyle bir aday çıkardıkları için içten içe sevindikleri bir isim olmuştur. Partisinin oyundan fazla alacağı tahmin ediliyordu ancak oran beklenenden fazla oldu.
Seçimden önce ‘Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmam’ demişti. Bir siyasetçi olarak elbette öyle diyecekti ama şimdi yine bir siyasetçi olarak bu seçim performansından sonra kanı kaynıyor, ‘hayır yokum’ der mi, elbette hayır. Kılıçdaroğlu’nun ilkesel davranıp istifa etmediği bir yerde İnce’ye de dün böyle demiştin demeye pek hakkı yok.
Peki çok mu başarılıydı?
Çok başarılı değil. Oranlar yanıltıcı olabilir o yüzden seçmen sayısını baz alalım. ‘Ekmek için Ekmeleddin’ kampanyası, kampanya diyorum çünkü kampanyanın içinde lider yoktu, 2014 yılında 41 milyon seçmenin oy kullandığı seçimde 15,5 milyon oy almış. Çok daha büyük kutuplaşma ve Erdoğan nefreti ile gidilen son seçimde İnce 51 milyon seçmenin 15,3 milyonunun oyunu almış. 2014 yılında MHP’lilerin istisnasız hepsinin Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verdiğini farz edelim. MHP’siz seçmen sayısını düşüp, rakamı doğru orantıya tabi tutarsak Ekmeleddin İhsanoğlu’nun 2018’de kabaca 14,3 milyon civarı oyu olur. Bu seçimde Akşener’in de ortaya çıktığı gerçeğini yadsımıyorum. Ama Akşener’e uygulanan ambargoyu da düşünmek gerekir. Bir o kadar da İhsanoğlu’nun silikliğini.
2 aylık performansı ile bir çok şeyi başardığını da hesaba katarsak potansiyeli ile CHP’nin başına geçecek liderlerin en başında olmayı tartışmasız hak ediyor.
İşler iyi gittiğinde herkesin yüzü güler, herkes ortalıkta görünür esas işler iyi gitmediğinde ya da kriz anlarında nasıl davranıyor ona bakmak lazım. İnce, bu açıdan sınıfta kalmıştır.
CHP sözcüsü Bülent Tezcan o gece çıktı ve dedi ki ‘Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalmıştır’ . Bunu neye göre söyledi? Yalansa neden söyledi, gerçekse niye arkasında durmuyorlar, konuşan yok!
Elinizdeki ıslak tutanakları verin sisteme tek tek bakalım diyor insanlar. Tık yok.
‘O akşam kurduğunuz sisteme ne oldu?’ , ‘Kaç sandıktan direk sonuç alabildiğiniz?’ diye soruyor insanlar. Muhatap yok.
‘MHP oylarının artışı normal değil’ deniyor ilgilenen yok. Bunu anlamış olmak için çok sistem bilmeye gerek de yok. AKP’nin maksimuma ulaştığı yerlerde vekil sayısı değişmeyeceği için fazlalıkları MHP’ye geçirmişler. Erdoğan’ın oy sayısının MHP+AKP toplamının aynısı çıkması ne kadar güvenilir bir sonuç olduğunu anlatmıyor tam tersine mühendisliği anlatıyor ama geçmiş olsun.
Anadolu Ajansı’nın her sandıkta personeli olmadığına göre bu kadar hızlı sonuç bildirmesi mümkün değil. ‘Yayınladıkları doğru dahi olsa ancak partiden alabilirler bunu araştırın’ deniyor. Tık yok. Sonuçlar YSK ile uyumlu demek kadar bu işten zerre anlamadıklarını anlatan bir ifade yoktur. Keşke dükkanı kapatıp gitseler de millet umutlansa.
İnce her gittiği meydanda, her çıktığı televizyonda meydanlarda önce yargıyı düzelteceğim dedi. İyi de YSK dediğin bu yargı zaten. Adamlar seçim zamanı uzaydan gelmiyor.
“Çalınmıştır ama 10 milyon çalınmamıştır” dedi İnce. O kadar fecaat bir açıklama ki. Mesele zaten ikinci tura kalman. Sonra Demirtaş, Akşener ve Temel Reis’in seçmenleri ile kazanmayı zorlaman. Çok güvendikleri YSK rakamlarına göre eğer Erdoğan 49,9 alsa idi bugün meydanlarda kül bırakmayacaktı. O akşam sırtını döndüğü seçmenlerin ve diğer muhalefet adayların oylarını almak için on takla atacaktı.
Bitmedi. O gece tamam üzüldün moralin bozuldu falan filan. E peki sosyal medyadan ve hemen hemen bütün mecralardan neredesin, konuşsana, noluyor diye yüzbinlerce mesaj yazıldı. Hadi sen düşünemedin. Hiç mi aklı başında kimse yok etrafında ya da iletişim ekibinde. Seçim zamanı harika işler yapan ve çok başarılı bir iletişim gerçekleştiren ekipten bu sessizlik beklenmeyeceğine göre bir şey söylemek lazım diyenleri neden dinlemedin?
Milletvekili rozetine tav olan, sanki çok adil bi seçim olmuş gibi mazbata almaya koşan, sayın vekilim lafına ayar, ülkenin gittiği felaketten zerre miktar etkilenmeyen, zaten bir gün AKP dönemi bitecek diye sıra bekleyen, Ankara’da demokrasicilik oynayan adamlardan zaten bir şey beklemiyorduk da bari bu kadar göstere göstere yapmasalar.
Adliyeyi elinde tutan, orduyu kontrol eden, polisi bodyguardı yapan Erdoğan’la defalarca işe yaramadığı görülen yöntemlerle mücadele edeceklerini sanıyorlar. Hatta mücadele ediyormuş gibi yapıyorlar.
Şimdi de mecliste AKP çoğunluk değil çok şey yapacağız masalı var. Bir kere meclis, sizin kulisinde 10 kuruşa çay içtiğiniz, lokantasında 50 kuruşa enginar yediğiniz bir lokal sadece. Kaldı ki çoğunluk lazım gelirse MHP’lilere kalana kadar en az bir o kadar adamı ayarlar. Vekil dediğinin kilosu kaç lira Alla’sen.
Velhasıl muhalefet yüzünden değil ancak diktatörlük mesleği gereği gücünü konsolide eden, saraya vernik çeken Erdoğan’ın her şeye muktedir olduğunu sananların yanılacağı bir döneme girdik. Bakalım nasıl ilerleyecek zaman.