Akşener, kapıyı açık bıraktı; Bahçeli gibi dönecek mi?

M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME

Milliyetçi kanadın siyasi partilerinden İYİ Parti’de, kurucu Genel Başkan Meral Akşener’in ayrılmasıyla yerine yeni bir isim geçti. Yeni lider Müsavat Dervişoğlu, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” diyerek işe koyuldu. Peki gerçekten öyle mi olacak dersiniz?

Kendilerini “Türk milliyetçisi” olarak tanımlayanların siyasi parti hareketliliği dikkat çekici bir şekilde ilerliyor. Milliyetçi partiler malum bir dini cemaat gibi amipvari bölünerek çoğalıyor. Bilindiği gibi amipler ‘eşeysiz’ yani canlının erkek veya dişi olmadan üremesiyle bilinir. Bu canlı üreme zamanı geldiğinde hücrenin iki yanından çökme olur ve bu sayede hücre çekirdeği ikiye bölünür. Tamamen bölünme gerçekleştiğinde de iki canlıda da çekirdek oluşur.

Bu biyolojik bilgi hep sol partiler için hatırlanırdı. Ancak, ülkücü hareketin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in ölümünden sonra partinin başına geçen Devlet Bahçeli’nin koltuğa yapışıp kalmasıyla parti tabanı kaynamaya başlayınca MHP ‘eşeysiz’ üremeye geçti.

Aslında MHP ‘eşeysiz’ üreme denemesini Türkeş’in sağlığında yaptı. Ülkü Ocakları’nın eski genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, aşırı seküler bir çizgiye kaydığı gerekçesiyle MHP’den ayrılıp 29 Ocak 1993’te “milliyetçi muhafazakar” çizgide Büyük Birlik Partisi’ni kurdu.

O dönem MHP’ye yakınlığıyla bilinen bir medya kuruluşunda idim ve süreci yakından takip etme fırsatım oldu. Türkeş’in 4 Nisan 1997’de ölümüne kadar son 4 yılını Yazıcıoğlu’nu silmek için ne çabalar harcadığını iyi biliyorum.

Devlet Bahçeli, merkez sağın tarihindeki en bunalımlı günlerinde 6 Temmuz 1997’de MHP’de liderlik koltuğuna oturdu. Merkez sağ pastadan alabileceği pay önünde duruyordu. Bahçeli’nin ilk başlarda MHP’yi kavgacı ve çek senet tahsilatçılığından çekerek okuyan bir çizgiye sürükleme çabası, seçmen nezdinde alıcı buldu.

Türkeş hayatta iken barajı bir türlü aşamayan ve 1995 seçimlerinde yüzde 8,2 oy toplayabilen MHP, Bahçeli’nin liderliğinde 1999 seçimlerinde yüzde 18 oy alarak DSP’nin ardından ikinci parti konumuna yükseldi. İktidar ortaklığı yaptığı dönemde liderliği tartışılmayan Bahçeli, Temmuz 2002’de “hodri meydan erken seçim” deyip ülkeyi seçime sürükledi.

3 Kasım 2002 seçimlerinde MHP yüzde 10 oy kaybederek 1995’te aldığı oy seviyesine düşünce Devlet Bahçeli, sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirterek partiyi olağanüstü kurultaya götüreceğini açıkladı.

“Bundan sonraki görevim 2003 yılında Büyük Kurultayı toplamak ve yeni bir genel başkan önderliğinde MHP’yi yeni bir yönetime kavuşturmak.” diyen Bahçeli, bir gazetecinin kurultayda aday olup olmayacağı sorusuna, “Böyle bir açıklamayı yapan adaylığı düşünür mü?” diye tersleyerek karşılık verdi.

Bu netlikte konuşan Bahçeli, aradan geçen haftalar içinde parti tabanından gelen “yoğun baskı” üzerine genel başkanlığa devam kararı aldı. O tarihten bu yana MHP’nin liderlik koltuğunda. kurucu lider Türkeş’ten daha uzun süre MHP’nin genel başkanlığını yapan Bahçeli, bu koltukta son nefesini vermeye kararlı görünüyor.

İYİ PARTİ, ‘MERKEZ’ OLMA İDDİASIYLA YOLA ÇIKTI

MHP çizgisindeki ‘eşeysiz’ üremede en kayda değer siyasi hareket olarak İYİ Parti öne çıktı. Fırtınalı bir mücadeleden sonra İYİ Parti, 25 Ekim 2017’de kurulduğunda kendini merkez parti olarak konumlandırdı.

Ancak kurucular listesine göz atıldığında bunun olmayacağı gözle görülür bir haldeydi. Kısa sürede İYİ Parti söylenen değil, kurucuların çizdiği istikamette milliyetçilikte MHP ile yarışır bir partiye dönüştü.

31 Mart öncesinde AK Parti ve Tayyip Erdoğan’a karşı taban ittifakı oluşmuş durumda iken “özü başına” diyerek seçime giren İYİ Parti’nin oyları yüzde 9,75’ten (14 Mayıs 2023) yüzde 3,7’ye geriledi. Bu trajik tablodan sonra, “Yenilgi öksüzdür, sahipleneni olmaz. Ben sorumluluğu üstleniyorum.” diyen Meral Akşener, 27 Nisan 2024’teki olağanüstü kurultayda yeniden aday olmadı.

Meral Akşener:

“Ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız. İnanıyorum ki; hep birlikte tarih yazacağız!” pic.twitter.com/jQwZY0QC5t

— Demeç (@demecorg) March 3, 2023

2023 seçimleri öncesinde “Ya tarih yazacağız, ya tarih olacağız’” diyen Meral Akşener, dün itibariyle İYİ Parti liderliğine ve Ankara siyasetine veda ederek kendisi tarih oldu. En azından şimdilik.

Dört adayın yarıştığı 5. Olağanüstü Kurultayda birinci turda;

Koray Aydın: 472
Müsavat Dervişoğlu: 370
Tolga Akalın: 327
Günay Kodaz: 2

Tolga Akalın, üçüncü sırada yer alınca adaylıktan çekildi ve “Delegelerimizin ferasetine güveniyorum” diyerek kendisine oy verenleri serbest bıraktı. Akalın’ın delegelerinin yönelmesiyle üçüncü turda Koray Aydın 548 oyda kalırken, Dervişoğlu 611 oy alarak ipi göğüsledi.

Salona, “Ezelden ebede liderimiz” anonsu ile giren Meral Akşener, yaptığı veda konuşmasının ardından asker selamı vererek kongreyi selamladı ve salondan ayrıldı.

AKŞENER, EVİNE DÖNÜP OTURUR MU?

Meral Akşener’in koltuğunu teslim ettiği Dervişoğlu, ülkücü geleneğin lider abilerinden birisi. Öğrenci hareketlerinde vurdu kırdılarıyla bilinen Dervişoğlu, şiddeti ve şiddet dilini hiç eksik etmedi. İYİ Parti’nin doğumu öncesinde MHP’de kurultay sancılarının yaşandığı sıralarda kendi arkadaşına yaptığı şiddet bunların bir örneği idi.

Müsavat Dervişoğlu, tam bir 80 öncesi ülkücüsüdür. Mafyatiktir, kovboydur.

Kamera önünde böyledir. Kameralar arkasında nasıldır siz tahmin edin. pic.twitter.com/0Rkkc8hsyE

— verlaine (@devleti_ebed31) April 27, 2024

Dervişoğlu’nun bu şiddet uygulaması, kendini teskin etmeye çalışan arkadaşına idi. Muhalif gördüğü birine neler yapabileceği muhayyilemizde kalsın.

İYİ PARTİ’NİN TASFİYE KONGRESİ 

TR724’te AK Parti’den sonra en çok İYİ Parti hakkında yazı yazdığımı fark ettim. Millet İttifakı’nın sadık bileşeni görüldüğü sıralarda Akşener’i eleştirdiğim yazılarımdan dolayı hayli eleştiri de aldım.

14 Mayıs öncesi 3 Mart 2023’te Altılı Masa’yı devirip gittiğinde, okların hedefi olduğunda kimilerini teskin etmek amacıyla bu kez “Meral Akşener’e kızmayın, herkes kendi görevini yapıyor.” diye yazmıştım.

Lider bazlı partilerde liderlerin gittiği gün, partinin bittiği tarih olarak kayıtlara geçer. CHP dışındaki partilerin hepsi birer matruşka gibi birbiri içinden çıktı. Siyasi partiler mezarlığı kurulup göçen partilerle dolu. Özellikle de matruşka partilerle.

Halen var olduğu sanılan partilerin büyük çoğunluğu zombi niteliğinde. Ekonomi dünyasında bilanço olarak iflas etmiş durumda ama muhasebesini yapmadığı için halen ayakta görünen iktisadi yapılara “zombi şirketler” deniyor. Siyasi arena da zombi partilerle dolu.

İYİ Parti’de önümüzdeki dönemde iki şeyden birisi olacak. Meral Akşener ya Bahçeli’nin izinden gidip dönüş yaparak emanetçi olarak görülen Dervişoğlu’ndan genel başkanlık koltuğunu uygun görülen bir tarihte geri alacak ya da giderek iç mücadelelerle boğuşan bir konuma sürüklenecek olan İYİ Parti’den kaçışlar hızlanacak.

2017’de kurulan İYİ Parti, bir süre zombi konumunu sürdürüp siyasi partiler tarih sahnesindeki yerini alacak.