İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “5 yıl önce yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız bilirler. Sayın Bahçeli, Konya’dan üst kurul delegelerini çağırdı ve orada bana ‘Fosforlu Cevriye’ dedi” ifadelerini kullandı. Ardından ekledi: “Benim 9 aylık erkek torunuma, hem de nikah şahidi olduğu oğlumun çocuğuna ‘nesebi gayri sahih’ dedi.”
Meral Akşener, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İnsan Hakları Eylem Planı’na da değinen Akşener, “Hukukta reformdan, yeni anayasadan, insan hakları ile ilgili adımlardan bahsediyorlar. Bahsediyorlar ama, icraata gelince her zamanki gibi ortalıkta yoklar” diye konuştu. Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
”ENSAF ÇİFTÇİ PERİŞAN”
“Geçen hafta Eskişehir’deydim. Sivrihisar’da bir eczacı kardeşim, önümüze veresiye defterini koydu. Alacak toplamı 50 bin lirayı buluyor. Çay Ocağı’ndaki kardeşim; ‘İşler durdu, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Günde 500 çay satardım, 200’ü bulamıyoruz’ diyor. Bir başka esnaf kardeşim diyor ki; ‘Ödeyemediğimiz için borçlarımız ertelendi. Şimdi üzerine faiz bindirdiler, ödeyin diyorlar.’ İşe bakar mısınız? Faizsiz halini ödeyemiyor diye ertelemişsin, şimdi üzerine faiz bindirip, daha fazla öde diyorsun. Allah akıl fikir versin.”
”KAYYIM ÇİFTÇİYİ HARACA BAĞLADI”
“Alpu’da hayvancılıkla uğraşan bir kardeşim; ‘Sulama Birlikleri bizi haraca bağladı. Daha önce koyun başına 1-2 lira alırken; kayyum geldikten sonra, geçen sene 15 lira aldılar. Çiftçi için de aynı. 100 dönüm yer ekiyorsa 5 bin lira, 1000 dönüm ekiyorsa 50 bin lira alıyor.’ Bildiğin, ‘Sorma ver parası’ diyor. ‘Çiftçi ürettiğinin parasını 5, 6 ay sonra alıyor. Ama, iş bilmezlerin idaresindeki TEDAŞ, çiftçiye 1 ayda fatura kesiyor. 15 günde ödemeyenin de elektriği kesiliyor’ diyor.”
”BÖYLE İDARECİLİK OLMAZ”
“Böyle idarecilik olmaz. Böyle hizmet olmaz. Bunun adı zulümdür. Sayın Erdoğan; bir karar ver. Çiftçimizin üretmesini mi istiyorsun, tükenmesini mi? Yabancı ülkelerin çiftçileri kalkınsın, zengin olsun diye uğraşan, ithalat sevdalısı Tarım Bakan’ının tarıma verdiği tahribat ortada. Onu da ‘Affetmenin’ zamanı artık gelmedi mi? Ne dersin?”
”İCRAATA GELİNCE ORTALIKTA YOKLAR”
“Hukukta reformdan, yeni anayasadan, insan hakları ile ilgili adımlardan bahsediyorlar. Bahsediyorlar ama, icraata gelince her zamanki gibi ortalıkta yoklar. Sonra ne oluyor? İşin doğasının aksine, Türk Lirası değerleneceğine, döviz yükseliyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Vatandaş da, piyasayalar da, artık bu iktidara güvenmiyor. Her adımda, siyasi bir hesapları var. Her adımda bir koltuk kaygısı, her sözde bir hamaset var. O yüzden kimseye güven vermiyorlar. Bu iktidarın artık Türkiye’ye ve milletimize verecek bir şeyi kalmadı.”
”NİKÂK ŞAHİDİ OLDUĞU OĞLUMUN ÇOCUĞUNA ‘NESEBİ GAYRİ SAHİH’ DEDİ”
“Geçen hafta sosyal medyada fosforlu meral diye bir tag çalışması yapıldı. Ama bu tagın nereden geldiğini 5 yıl önce yol yürüdüğümüz arkadaşlar bilirler. Sayın Bahçeli, Konya’dan üst kurul delegelerini çağırdı ve orada bana ‘Fosforlu Cevriye’ dedi. Konya’nın çok genç iki üst kurul delegesi bunu tam da kastedildiği manada fahişe olarak algıladılar ve ağlayarak bana geldiler. Ben onlara kastedildiği gibi olmadığını izah etmeye çalıştım. Fosfolu Cevriye’nin fahişe olmadığını, sert, eli sopalı kadın olduğunu anlatmaya çalıştım. 19 Haziran’da bir kongre yaptık biz. O kongreden sonra benim 9 aylık erkek torunuma, hem de nikah şahidi olduğu oğlumun çocuğuna ‘nesebi gayri sahih’ (soyu belli olmayan, evlilik dışı doğan çocuk) dedi.”
”BAZILARININ DÜZENİNİ BOZACAĞIZ”
“Dava arkadaşlarım; Bu sırada, elbette bazılarının düzenini bozacağız. Bu sırada, elbette milleti sömürenlerin tekerine, çomak sokacağız. Bu sırada, elbette fırsatçıları karşımıza alacağız. Varsın, olsun. Sabahı akşamına, secdesi selamına uymayanlar, istediğini yapsın; Biz, milletimizle buluşmaya devam edeceğiz. Yalanı, dolanı kendilerine yol edenler, istediğini söylesin; Biz, millet yolundan dönmeyeceğiz. Onlar, koltuklarında küçüledursun; Biz, gönüllerde büyümeye devam edeceğiz.”