15 Temmuz’la ilgili Genelkurmay Karargâhı’nda yaşananları kapsayan çatı iddianamesinde Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’yla ilgili çelişkiler ortaya çıktı. İddianamede sanıkların Aksakllı’nın da bulunduğu üst düzey komutanları derdest etmeleri nedeniyle haklarında “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçuyla da ilgili ceza istendi. Ancak darbe girişiminin bastırılmasında önemli rol oynadığı iddia edilen Aksakallı o gece derdest edilmemiş onun yerine televizyona bağlanarak açıklama yapmıştı. Sonra da Ankara Kirazlıdere’deki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Spor Okulu’nu kendine karargâh yapmıştı. Savcı iddianamede bunu atlayarak Aksakallı’nın da o gece diğer üst düzey komutanlarla birlikte saatlerce gözaltında tutulduğununu yazması dikkat çekti.
Diğer yandan Aksakallı’nın 15 Temmuz Gecesi’ndeki rolüne yönelik önemli iddialar değişik davalarda da gündeme gelmişti. Şehit edilen Ömer Halisdemir’in davasında sanık Binbaşı Fatih Şahin’in, savunmasında Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’yı suçlaması dikkat çekmişti. Haziran ayı ortasında Amonos Dağları bölgesinde operasyon yapmak üzere İskenderun’da görevlendirildiklerini belirten Şahin, daha sonra Aksakallı’nın yazılı emri ile Diyarbakar’da görevlendirildiklerini kaydetti.
Şahin, “4 ay sürmesi gereken görev yarıda kesildi, 28. günde Diyarbakır’a geldik. Diyarbakır’a 14 Temmuz sabahı intikal ettik. ÖKK’de güven esastır. Zekai Aksakallı tarafından görevlendirilmesinde bir kumpas olacağını düşünmedim. Tıpkı Semih Terzi’den şüphelenmem mümkün olmadığı gibi” demişti.
Davada ayrıca Aksakallı’nın, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında cuntacı general Semih Terzi’yi vurduktan sonra şehit edilen Ömer Halisdemir’e son iki kurşunu sıkan üsteğmen Mihrali Atmacı’yı “darbecileri derdest ettikleri için” tebrik ettiği ortaya çıktı. Halisdemir davasındaki sanıklar, 15 gün boyunca Özel Kuvvetler’de “güvenli tim” olarak görüldüklerini ve Aksakallı’nın kendilerine çok güvendiğini belirtirken, 15 gün boyunca ÖKK’de darbecilerin derdest edilmesinde görev yaptıklarını söylemişti.
Darbe gecesi hürriyetinden yoksun bırakıldığı iddia edilen Aksakallı televizyona çıktı
Cumhuriyet’in Genelkurmay Karargâhı’nda yaşananları kapsayan çatı iddianamesi haberine göre ise sanıklara çok sayıda suç yöneltiliyor. Bunlardan birisi de “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçu. İddianamenin 990. sayfasında sanıkların, aralarında Hulusi Akar, Yaşar Güler, İhsan Uyar, Tevfik Fikret Erbilgin, Uğur Tarçın, Metin Gürak, Atilla Gökesaoğlu, Ertuğrulgazi Özkürkçü, Göksel Sevindik, Fahri Kasırga, Abidin Ünal, Kamil Başoğlu, Mehmet Şanver, Hasan Küçükakyüz, Atilla Gülan, Mehmet Özlü, Bahri Biber, Ahmet Biçer, Zekai Aksakallı, Ömer Şevki Gençtürk, Tuncay Polat’ı hürriyetlerinden yoksun bıraktıkları iddia ediliyor. Ayrıca sanıkların mağdurlara karşı işledikleri bu suçtan ayrı ayrı cezalandırılmaları talep ediliyor.
Mağdurlar arasında darbe girişiminin olduğu gece darbenin bastırılmasında önemli rol alan, hatta beklenmedik bir şekilde televizyonlara çıkarak “darbecilerin başarısızlığa uğrayacağını” söyleyen Aksakallı da yer alıyor. Ancak ifadesine de yansıyan gerçeklere göre o gece Aksakallı derdest edilmemişti. Aksakallı, kendisini derdest etmek isteyen subayların elinden kurtulmuş, çıkan çatışmada eşi ayağından hafif yaralanmıştı. Derdest girişiminden kurtulan Aksakallı, Ankara Kirazlıdere’deki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Spor Okulu’nu kendine karargâh yaparak darbe girişiminde bulunanlara müdahale etmişti.